Ermenilerin başkentlerinde Türk bayrağını fütursuzca yaktıkları sahneyi içim kan ağlayarak izliyorum.
24 Nisan’ı sözde Ermeni katliamı olarak Türklere mal etmeye çalışan Ermeni lobisi bu defa arkasına ülkemizden de yandaşlar alarak veryansın ediyorlar.
PKK ile barış ve Kürt açılımı derken, şimdi bir de Ermeni açılımı ortaya çıkarsa şaşırmayalım. Çünkü Sayın Doktor Ahmet Hamdi Kepekçi işte bu önemli duyguları yansıtmak için ekranlarda tarihi doğruları dile getiriyor ve yüce Türk milletine sesleniyordu…
Kürt sorunu ve Ermeni soykırımı diye bir mesele yoktur. Bütün Laz, Boşnak, Arnavut, Tatar ve daha birçok etnik gruplar Türk çatısı altında toplanmakta ve Müslümanlık kardeşliğiyle 1000 yıldan bu yana bunun en güzel örneklerini vermişlerdir. Sırf İsrail hükümranlığını büyütmek ve Ortadoğu’ya genişlemek için ABD, NATO ve AB ülkeleri tarafından sahneye konan oyunlar vardır. Hedef Suriye’den sonra Türkiye’yi bölerek, Kürt ve Ermeni açılımı diyerek Kürdistan ve Büyük Ermenistan yaratmanın işareti verilmektedir.
Maalesef bizim içimizde de bu görüşleri tasvip edenler işte 24 Nisan 2013 tarihinde ortaya çıkarak ülkemizin bazı yörelerinde basın toplantıları ile seslerini duyurmak istemektedirler.
Hangi soykırım?
1,5 Milyon Ermeni Türkler tarafından sözde soykırıma uğraması iftiralarıyla dolu bu yalanı bütün Türk ulusu olarak mutlaka reddetmemiz gerekir. Ülkemiz bir tezgah içindedir.
Bütün bunları Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, tarihsel olarak izah etmekte, halkı birleşmeye çağırmaktadır.
Sayın Prof. Dr. Haydar Baş tüm bu gerçekleri yıllardır ortaya çıkararak dikkatli davranılmasını istemekte olmasına rağmen, maalesef bu sese kulak verilmemiştir.
Atatürk’ün kurduğu bu cumhuriyeti yıkmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Ama ne var ki sessiz kalmak karşı tarafı kuvvetlendirecek ve ülke bölünmüş duruma gelecektir.
Prof. Dr. Haydar Baş diyor ki; iş ve aş veriniz. İşte o zaman insanları dağa çıkmaktan, yol kesmekten kurtarır ve refaha ulaştırırsınız.
Bunun da tek yolu Milli Ekonomi Modeli’ni benimsemek ve Sayın Prof. Haydar Baş’a kulak vermek gerekir. Ben de bu gerekliliğe derinden ihtiyaç duyuyor ve mutlaka bir yerde birleşelim diyorum.
28 Nisan 2013 Bostancı Kültür Merkezi’nde bütün halkımızın davetli olduğu Milli Kahramanlar Günü’nde herkesin oradaki seslere kulak vermesi gerektiğini bir kere daha vurgulayarak işaret etmek isterim.
Bizler böyle bayrağımızı yakanlara sessiz kalırsak, onlar daha da ileri gider ve Anadolu topraklarına daha çok göz dikmeye kalkarlar.
Ekranlarda kanla kazandığımız bayrağımızın yakılmasını izledikten sonra, Sayın Doktorum Ahmet Hamdi Kepekçi’nin ayrıntılı konuşması ile biraz teselli buldum ve gerçek parolayı işaretlemeye çalıştım.
Aş ve iş…
Gerisi teferruattır…
Nejat Taşkın