Ölümünün 75. Yılını andığımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, 10 Kasım 2013’de yine milyonlarca insanımız Anıtkabir’e taşınarak minnetle ve şükranlar anmanın heyecanını yaşadı.
Ekran başında milyonların ona doğru koştuğunu ve ellerindeki karanfil dallarını onun mozolesine bıraktıklarını izlerken, heyecanlarının doruğa ulaştığını hissederek onun o gün sesini kulaklarımda duymaya başladım. ‘’Türk milleti çalışkandır, Türk milleti zekidir.’’
İşte bu duygular içinde gözlerimi kapayarak 60 yıl önceye döndüm. Çünkü 60 yıl önce Etnografya Müzesi’nden alınıp Anıtkabir’e götürülüş heyecanını yaşayan 23 yaşındaki bir delikanlı olarak gözlerimin önünde muhteşem bir canlı fotoğraf vardı ve o fotoğrafın içinde ben de vardım.
O günlerde Ankara Ana Tamir Fabrikası’nda görevli gencecik bir astsubaydım. Onu Etnografya Müzesi’nden alıp Anıtkabir’e taşıyacak top arabasının bakım ve onarım ekibini yönetiyordum. 15 gün içinde top arabasını ona layık bir şekilde hazırladığımız askeri fabrikanın komutanı rahmetli Makine Yüksek Mühendis Albay Reşat TAYKÜL bana bir görev vermişti. Bu top arabasının teslimini ben yapacaktım. Etnografya Müzesi’nden Anıtkabir’e uzanan törende de görevliydim. Bana verdikleri fotoğraf makinesi ile de görüntü alacaktım.
İşte 60 yıl önce bu görüntüler içinde sahadaydım. Ata’mızın aziz naaşı top arabasına konulup askerler tarafından eski meclis binası önüne getirildiğinde, yüz binlerce vatandaş da Atasının huzurunda bekliyordu.
Top arabasının arkasında rahmetli Cumhurbaşkanı Celal BAYAR, rahmetli Meclis Başkanı Refik KORALTAN ve rahmetli Başbakan Adnan MENDERES ile birlikte onların arkasında tüm devlet erkanı ve komutanlar eşliğinde yürüyüş başlıyordu. Ben boynumda fotoğraf makinesi ile habire deklanşöre basıyordum. Bir ara kendimden geçmiş ve rahmetli Meclis Başkanı Refik KORALTAN’ın gözleri ile karşılaşarak kendime gelmiştim.
Büyük bir heyecan yaşıyordum. Zira Atatürk öldüğünde Kilis’te ilkokul birinci sınıfa gidiyordum. 10 Kasım 1938 günü öğretmenim rahmetli Nimet ERTEM’le sürekli ağladığımızı hatırlıyorum. Ata’nın canlı siluetini görmek nasip olmamıştı ama cenazesini bizzat takip etme onurunu yaşamıştım.
3 saat süren bir Anıtkabir yolculuğunda hoparlörde rahmetli spiker Jülide GÜLİZAR’ın altın sesisin yankılanması kulaklarımdadır.
İşte bu 10 Kasım’da da milyonlarca insan Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ü bağrına basmaya devam ediyordu.
Rahat uyu ulu önder…
Nejat TAŞKIN