Gazete manşetlerine ve televizyon ekranlarına yansıyan bir habere göre:Tokat ilinde bir bayan öğretmen kız öğrencilere hitaben yaptığı konuşmada:’’Başınızı açık gezerseniz,Özgecan gibi tecavüze uğrarsınız diyerek’’.Tehditler savuruyor.Ben bu duyduklarıma inanamıyorum.Yaşadığım 84 yaşımın heyecanı içinde gözlerimin önüne kız ve erkek birlikte okuduğumuz öğrencilik yılları içindeki görüntüsü geliyor.
Rahmetli Anamın kız kardeşimi ve kız öğrenci arkadaşlarımı gözlerimin önüne getiriyorum.Hepsinin başı açık,anam rahmetli namaz vakti tülbenttini bağlar,namazını kılar ve dualar ederdi.Ülkemiz savaşlardan yeni çıkmış Atatürk’ün getirdiği adına özgürlük kanunları ile sarmaş dolaş olurken Medeni ülkeler seviyesine yükselen bu görüntüyü yakalamak üzere iken bir bayan öğretmen çıkacak ve ÖZGECAN kızımızı kurban gittiği cinayete resmen katılırken kendisine teslim edilen o mahsum öğrencilere bu tür terkinde bulunması onun içinde bulunduğu şeriat hükümlerinin ortaya dökülmesi ve kadın saçıyla kadının ikinci plana itilmesi elbette hiçte yakışık olmayan bir gerçek görüntüdür.
Bu bayan öğretmen bu sözleriyle yakında bir ilimizde Milli Eğitim Müdürü olursa hiç şaşırmayın çünkü edepledigi nokta arkasında beklentileri var.Kadının saçı ile başı ile diz boyu eteği ile uğraşarak gündemi değiştirmek için yola çıkarken her gün düne göre artan işsizliğin yükselen doların ve asgari ücretli vatandaşın çektiği çileyi bir kenara bırakarak bu tür eğitim noksanlığını dile getirerek gündem yaratmaları 7 Haziran gideceğimiz sandığın akıbeti bakımdan hiçte olumlu görüntüler sergilememektedir.
Halbuki öğretmene düşen görev o minicik kızların eğitimi ile ilgilenmesi,saygı göstermesi,Cumhuriyeti ve Atatürk’ü tanıtarak,Cumhuriyetin faziletlerinin aşılaması elbette daha uygun mesajlar vermesi gerekirden sakın başınızı açmayın diyerek hüzünlü bir dava yaşanmasına sebep olması bir bayan öğretmen için elbette olumlu bir gösterge sayılmaz.Onun için Atatürk’ün getirdiği kanunlarla ve bayanlara verilen haklarla bugün o sınıfta öğretmen olarak görev bayan öğretmen mutlaka bu geri kalmış duygulardan sıyrılmalı ve kadınların başı ve saçıyla bir noktaya gelinmeyeceği hususunu önemle bir öğretmen olarak nakış işler gibi öğrencilere işlemelidir.
Günümüz Türkiye’sinde bu tür davranışlarla bir yere varmak mümkün değildir.Bugün teknoloji devi ülkeler her gün yeni ve modern bir teknoloji ile ortaya çıkarken,biz kadın saçı ile uğraş verirsek geri kalmış sıralamasında sonuncu olmaya aday bile gösterilemeyiz.
Atatürk hep batı demiştir.Batıya doğru yönelerek yine güzel dinimiz çerçevesi içinde kadın erkek ayrımı yapmadan ve kadına şiddet uygulamadan refah seviyesini yakalamaya çalışırsak daha mutlu bir Türkiye cografyasına imza atmış oluruz.Üretim sahalarının noksanlaştığı tüketimin yükseldiği yoksulluğun artığı ve sefaletin çok daha üstün görüntülere yükseldiği bir ortamda ,yeni gelecek nesle nasıl bir ülke emanet edeceğimizi düşünmemiz gerekir.Yoksulu çok olan bir ülke görüntüsünü mutlaka silip atmak mecburiyetindeyiz.Bunun da tek şartı kadın erkek ayrımı yapmadan ileriye dönük projeler üretmekle başlar onun için bırakın başını örtsün başını açsın ama siz bu basit kuralların yöneticisi ve gündemcisi olmayın.
Yinede köşemdeki yazıma Atatürk bir cümlesiyle nokta koymak istiyorum.’’Öğretmenler,yeni nesil sizin eseriniz olacaktır’’…
O halde geliniz bu cümlenin etiğinde öğretmenleri ve öğretmenlerimizi selamlayarak aramızdan ayrılanlara Allahtan rahmet dileyelim…