Türkiye terör meselesinin hallini konuşadursun, bir yandan da ülkemize gelen yabancı askerleri karşılıyoruz. Geçtiğimiz aylarda Suriye ile aramızda savaş noktasına gelen gerginlik sebebiyle NATOdan Patriot füzeleri talep edilmişti.
NATO yetkililerince yapılan yer çalışmalarının ardından Adana ve Kahramanmaraşa ilk Patriot bataryaları getirildi. Tabi beraberinde yüzlerce NATO askeri ile...
Asker sayısının 1500e kadar çıkabileceği konuşulmaktadır.
Türkiye genelinde 40tan fazla noktada yer alan NATO üssü veya radar merkezinde görev yapan yabancı askerlere 1500 NATO askerini ve onların ailelerini de eklerseniz, Türkiye gerçekten de Başbakanın ifadesi ile NATO toprağı olma yolunda mesafe kat etmektedir.
Gelen askerlerin ülkemizi terk edip terk etmeyeceği de ayrı bir konudur.
Binlerce yabancı askerin ikamet ettiği ülkemiz toprakları eğer bu askerler farklı bir şekilde emir alıp harekete geçerse, içeriden işgal gerçekleşmiş olmayacak mı?
Her iki şehirde de gelen Patriotlara karşı halkın protestoları vardı.
Suriye gibi kadim bir dosta kendi kendine savaş açan, top mermileri ile sınırlarını bombalayan, ülkedeki muhalefeti destekleyen bir zihniyete karşı yapılan bir protesto.
Zira Arap Baharının mimarı ABD bile, iki yılı aşan meseleyi askıya almışken, Müslüman Türkiye Müslüman kardeşine karşı yeni silahlar ile saldırıya hazırlanıyor.
Gerçi Malatya Kürecikteki füze kalkanını İsrailin güvenliği için İrana karşı kurduğumuzdan; bu Patriotları da yine İsrail için Suriyeye karşı yerleştirdiğimizden bahsedilmektedir.
Patriotlar akıllara iki soruyu getiriyor...
Birincisi, Türkiye kendi imkânları ile Suriye ile baş edemeyecek seviyede olduğu için mi NATOdan silah ve asker desteği istemiştir?
İkincisi, Suriye ile hangi konuda uzlaşı sağlanamamıştır ki, savaş konumuna geçilmiştir?
Türkiye Afganistanda, Irakta ABD askerlerine destek olduğuna göre yeterlilik problemi yoktur. Suriye ile belirgin bir savaş sebebi de söz konusu değildir.
Bu şuna benzemektedir: Osmanlı Devletinin Birinci Dünya Savaşına dahil olmasına neden, İngiliz donamasından kaçan Alman gemilerinin Boğazın sularına girmesi ve Yavuz ile Midilli adını almasıdır. Patriotlar da bizim görünen suni bir gerekçe ile Türkiyenin halkı tarafından istenilmeyen bir savaşa itilmesine neden olacaktır.
Korkulan o ki, bu savaş Türkiyenin parçalanmasını hızlandırabilir.
Siyasetin bu ihtimalleri düşünerek atacağı adımlara dikkat etmesi gerekir.