Anadolunun birçok şehrinde, köyünde ve kasabasında rastlayabileceğiniz bir manzara vardır: Özellikle Kurtuluş günlerinde İstiklal Madalyalarını göğüslerinde gururla taşıyan genç-yaşlı insanlar. Kimi gazi kimi şehit olan atalarından kalan bu değerli madalyaları, onurla taşıyan bu insanların ortak bir özelliği vardır. Bu insanlar bu madalyalara gözbebekleri gibi bakarlar, onları kutularında evlerinin en göze görünen köşesinde sergilerler. Bir de ne olursa olsunlar, ister fakir ister düşkün bu madalyalar asla satılmaz, yabancıya verilmez. Adeta namusudur madalya, şerefidir.
Bu noktadan hareketle vurgulamak istediğim konu şudur: Vatandaşlarımız için dedelerinden, atalarından miras kalan İstiklal Madalyaları ne kadar kıymetli ve vazgeçilmez ise, ülkemizin de İstiklal Madalyaları mesabesinde vazgeçilemeyecek, satılamayacak, kiralanamayacak ve bir yabancıya teslim edilemeyecek kıymetleri vardır. Bunlara örnek olarak, TELEKOM, TÜPRAŞ, PETROL OFİSİ gibi devasal tesislerimiz gösterilebilir. Ne yazık ki bu ülkemizin bu güçleri özelleştirme maskesi adı altında yabancıya devrediliyor alelacele. Daha geçtiğimiz günlerde gazetelerde Petrol Ofisinin % 34nün Avrupalı petrol şirketi OMVye satıldığı manşet edildi. OMV de yaptığı açıklamada bu alımın kendileri için çok önemli olduğunu ve Asya pazarına buradan hareketle girebileceklerini söyledi açık açık.
Ülkemizin, milletimizin belki de geleceği olan bu entegre tesislerin bu şekilde hem de değerinin altında paralara yabancı şirketlere devredilmesi insanımızın içini acıtıyor adeta. Cumhuriyetin ilanından bu yana bütün milletimizin alın teri var bu tesislerde, yılların emeği, yatırımı var. Ve bu kadar kolay satılıyor işte devasal tesislerimiz. Kimi bu yüzden işini kaybediyor, kimi başka şehirlerine taşınmak zorunda kalıyor. Asıl sahibine yani millete sorulmadan bu fabrikaların bir bir özelleştirilmesi en çok milletimizi yaralıyor.
Niçin ve neden bunlardan bu kadar kolay vazgeçiyoruz. Zarar ettiğini, yük olduğunu sebep göstererek satıyorlar fabrikaları. Bir müesseseyi düzeltecek ve kara geçirecek akla ve beyne sahip değil miyiz yoksa? Satmak çare midir peki? Elbette ki hayır, en kolay ve en çirkin çaredir bu. Bunlar bizim değerlerimiz, bizim İstiklal Madalyalarımız! Sahip çıkmak asli vazifemizdir!
Selim Baytürkmen