Türkiye 22 Temmuzda sandık başına gitmeyi beklerken, milletimizin tercihlerini değiştirmek, oyların istenilen noktalarda toplanmasını sağlayabilmek amacıyla çeşitli manevralar yapılıyor. Ortaya atılan iddialar, objektifliği ve doğruluğu şüphe götürür anketler, yanlış ve yanlı propagandalar ile halkın oyları birkaç parti çatısı altında derdest edilmek isteniyor. Özgür iradesi ile demokratik bir seçim süreci içerisinde bulunan vatandaşlarımızın düşünceleri bulandırılarak, doğru bir karar vermeleri engelleniyor.
Türkiyenin aydınlık geleceği için bizim tek başımıza iktidar olmamız şarttır, Onlara karşı durmak için oyları bölmeyin gibi sözlerle halkın bu iki partiye mecbur olduğu imajı verilmeye çalışılıyor. Ne garip bir tecellidir ki sanki Türkiyede oy verilebilecek iki parti varmış gibi, milletimizin tercihleri kısıtlanmaya ve daraltılmaya çalışılıyor. Laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının oylarının belirli yerlerde toplanması için hemen hemen her şey yapılıyor. Kısacası sebebi belli olmayan bir mecburiyet, bizlere dikte edilmek isteniyor.
Tercih etmemizi istedikleri bu iki partinin yanlış ve ülke menfaatlerine ters düşen icraatları göz önüne alındığında ise, bu partilere oy vermek şöyle dursun, dönüp yüzlerine bile bakmamak gerekiyor.
Aydınlık Türkiye diyerek yola çıkanların ülkeyi ne hale getirdikleri meydandadır. Mutlu azınlık dediğimiz bazı kişiler haricindeki bütün halkımız bir şekilde sıkıntıların pençesinde hayatta kalma mücadelesi vermektedir. Ülkemizin ekonomik bir istikrar içerisinde olduğundan, sosyal ve toplumsal yaşam dengelerinin sarsılmaz bir biçimde ilerlediğinden dem vurmak, bu milleti göz göre göre aldatmaktır.
Kendilerine verilen süre zarfında vazifelerini yerine getiremeyen bu partiler, şimdi bazı mazeretler ileri sürerek, her şey daha güzel olacak diyerek yanlışlarını kapamaya çalışıyor ve bir kez daha milletin yıllarını heba etmek üzere koltuklarda yerlerini almak istiyorlar.
Bütün bu yanlış yönlendirmelere, mesnetsiz ortaya atılan iddialara rağmen arif ve zeki olan milletimizin bu oyunlara kanmayacağı, halkı can kulağı ile dinlediğinizde farkına varılıyor. Milletimiz, bağımsızlık ruhunu özünde barındıran, cebi için değil millet için siyaset yapan, ülke yararına proje üreten BTPne ve Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Başa inanmaya başlamıştır. 22 Temmuz seçimlerinde sandık başına gidecek olan milletimiz, bütün diretmelere, baskılara rağmen Bağımsız Türkiye Partisini(BTP) sandıktan lider parti olarak çıkararak, gerekeni yapacaktır.
Selim Baytürkmen