Geçinmek için hesap yapmaya ihtiyaç duymayanların ve bu milleti üç kuruşun hesabını yapmaya mecbur bırakanların dikkatine!
Millet olarak en iyiyi en ucuza almaya çalışmak gibi bir alışkanlığımız var. Ki çoğu zaman bu durumu mantıklı bir davranış biçimi olarak değerlendirebiliriz. İdare etmek, iktisatlı davranmak millet olarak kanımıza işlemiş durumda. Bazı zamanlarda zevkli bile olabilir iyi bir malı ucuza almak. Ancak son yıllarda bu iş, iyice çığırından çıkıp bir eziyet halini aldı.
Tasarruflu olmanın (mecburiyetten tabii) üst sınırlarında gezinen vatandaşların rakamlarla olan mücadelesi her geçen gün daha zor ve daha da dayanılmaz bir hal alıyor. Üç kuruşun hesabını yapmayı bir kenara bırakın, hesabını yapacak 3 Kuruşu bulmak bile imkansız artık birçok kişi için.
Rakamlarla olan mücadelemiz bir türlü son bulmuyor nedense. Bu pencereden bakıp fertleri gözlemlediğinizde, sayılarla oynayanların çokluğuna siz de şahit olacaksınız. Kimi kredi borçlarını kapatmak için hesap yapıyor, kimi ayın sonunu getiremediği için çekeceği kredinin faiz oranlarını hesaplamaya çalışıyor.
Bütün bunlar bir yana insanı zevk ve ihtiyaçlarımızı bile bu tasarruf yüzünden ertelemek, azaltmak durumunda kalmıyor muyuz? Şehir dışına bir yere gezinti amacıyla çıkılacağı zaman, yakılacak benzinin hesabı, neyi nerde yenileceğinin hesabı yapılmıyor mu? Bu nasıl bir hayattır Allah aşkına? Bu kadar hesap kitap yapan insanın nasıl huzurlu ve mutlu olması beklenir ki?
Arkadaşlarla oturup eğlenmenin bile hesaba kitaba bağlı olan bir toplumda yaşıyoruz. Hayatımız hesap kitap etmekle geçiyor. Hani uzmanlar açıklar ya; insan hayatının bilmem kaç yılını uykuda, bilmem kaç yılını mutfakta geçiriyor diye. Bu durum bizim milletimiz için biraz daha farklı bence, bizler hayatımızın
. (boşluğu siz doldurun) yılını hesap kitap yaparak geçiriyoruz. Bu yüzden gözümüze uyku bile girmiyor. Doğru değil mi?
Kısaca milletimizin büyük bir çoğunluğu bu mücadele içerisinde yaşamaya çalışıyor. Kazanç her geçen gün azalırken, masraflar her an artıyor. Sıktıkça sıkıyoruz ama bu bile yeterli gelmiyor. İş başında olanlar ise iyiyiz, güzeliz, doğru yoldayız açıklamaları yapıyor. Görünen köy kılavuz istemiyor artık, her şey apaçık ortada. Herkes her şeyin farkında.
Çözüm nedir diye sorarsanız eğer, cevabım çok net olacak. Millete babalık yapacak, milleti hesap kitap yapmaktan kurtaracak tek model var şu anda Türkiyede; o da Milli Ekonomi Modeli. Okumayanlar okusun, incelemeyenler derinlemesine incelesin Prof. Dr. Haydar Baş Beyin Milli Ekonomi Modelini, Sosyal Devlet ve Milli Devlet projelerini. Hayatının sonuna kadar hesap kitap yapmak istemeyenler benimle hem fikir olacaktır eminim. Tersini yaşamak isteyenlere bir diyeceğim yoktur.
Selim Baytürkmen