Ortada bir problem varsa, her şeye rağmen aynı yol ve yordam üzere hareket ediliyorsa, o problemin çözümünün beklenmesi boş bir hayalden öteye gitmez. Bu sosyolojik bir gerçektir.
İster ticarette, ister siyasette, ister ibadette, her ne konuda olursa bu kural değişmez
Asırlardır dünya sahnesinde varlık gösteren Türk Milletinin tarihine baktığımız zaman, yanlışta ısrar edildiğinde koca imparatorluklar yıkılmış, yanlıştan dönüp doğru yol üzere gidildiğinde de yükselme dönemleri yaşanmıştır.
Bu güne kadar, ne kadar yıkılsak da tekrar ayağa kalmasını bilmiş bir Millet olmuşuz Elhamdülillah
Son kalemiz, son devletimiz, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kuruluşu öncesine baktığımızda, koca bir imparatorluk yıkılmış, yanmış kül olmuş ama küllerden yüce bir devlet daha çıkarmasını bilmişiz.
Ne var ki Mustafa Kemal Atatürkten sonra geçmişteki acı tecrübeler gene unutulmuş, gene yanlışa gidilmiş, düşman devletler dost ve müttefik ilan edilmiş, işgal kuvvetlerinin kurduğu tuzak olan AB ye girmek için hiçbir fedakarlıktan kaçınılmamıştır. Senelerdir gidilen bu yolun faturasını millet olarak çok acı bir şekilde ödemiş ve hala da ödemeye devam etmekteyiz. Gerek siyasi, gerek ekonomik, gerek güvenlik açısından geldiğimiz durum meydandadır
Açlık, işsizlik, mutsuzluk hat safhaya varmış, son olarak da can ve mal güvenliğimiz tehdit altına girmiştir.
AB yolunda bunca çileler çekilmesine, bu kadar tavizler verilmesine rağmen AB, iktidarıyla muhalefetiyle siyasilerin nerdeyse kıblesi konumuna gelmiştir.
Senelerdir bizi kapıda beklettiler ama biz her şeye rağmen AB sevdasından vaz geçmeyeceğiz diyen siyasilerin yönettiği bir ülke konumuna gelmişiz.
Aklın yolu birdir; Düşüncesi, plan ve programı, gücü ne olursa olsun; bundan sonra AB ci olan hiçbir partiyi iktidar etmemek gerekmektedir.
Çünkü, AB fikriyatı bizi aç bıraktı, işsiz bıraktı; ayrıştırdı, karıştırdı, iflas ettirdi; nerdeyse bölünmenin, çökmenin eşiğine getirdi. Yani her konuda zarar ettik. Peki, zararda ısrar etmek akıl kârımıdır?
AB sevdasına devam etmek zarar olduğuna göre; AB ye karşı Milli çözümler oluşturmak kârdır. Milletimiz de kâr etmek istiyorsa, ABcilere hayır; Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet Milli Devlet projelerinin sahibi Prof. Dr. Haydar Başa evet demek zorundadır.
UĞUR KEPEKÇİ