Dinlerarası Diyalogda anlam sapması olduğunun dile getirilmesiyle bizimde hafızamızdaki bilgiler depreşti.. Müsaadenizle devam edelim. Çünkü bu konu sıradan ve birkaç sözle geçiştirilecek bir konu değildir. Enine boyuna konuşulmalı, enine boyuna yazılmalı ki diyalogu hizmetten gören sapık anlayış sahiplerinin belki ayıkmasına vesile olunur
Dinlerarası Diyalog ilk olarak 8 şubat 1998 tarihinde Fetullah Gülenin Vatikana giderek kendi tabirleriyle papa cenaplarını ziyaret etme ve tabir yerinde ise bağlılık beratlarını içeren mektubu sunmalarıyla hız kazandı.
O günden itibaren yüzlerce makalelerle, ilmi fikri yazılarla, konferanslarla BTP lideri Prof. Dr. Haydar Baş, Dinler arası Diyalogun asrın fitnesi olduğunu, bu işten Vatikanın muradının dünya barışı yalanı ile Milli ve Dini bütünlüğümüzü bozmak olduğunu haykırdı durdu.
Başta diyanet olmak üzere bırakın kaygılarımıza katılmayı, bizzat resmi ideoloji olarak işin içinde yer aldılar. Zaten AKP hükümeti de bizatihi kendini Medeniyetler arası İttifakın ve BOP eş başkanlığının sorumluları olarak gördüler, hiçbir fedakarlıktan da kaçınmadan bu yolda hizmetlerine devam ettiler.
Biz Fetullah Gülenin mektubuna dönerek, birkaç cümle aktaralım:
Pek muhterem Papa cenapları,
Üç büyük dinin doğum yeri olarak bilinen toprakların dünyayı daha iyi yaşanabilir bir mekan kılma yolundaki kutsal misyonumuzu tam manasıyla bilen halkından size en içten selamları getirdik. Yoğun gündeminizde bize zaman ayırarak sizinle müşerref olmayı bahşettiğiniz için zatıalilerinize en derin kalbi teşekkürlerimizi sunarız.
Papa 6. Paul cenapları tarafından başlatılan ve devam etmekte olan Dinlerarası Diyalog İçin Papalık Konseyi (PCID) misyonunun bir parçası olmak üzere burada bulunuyoruz. Bu misyonun tahakkuk edişini görmeyi arzu ediyoruz. En aciz bir şekilde hatta biraz cüretle, bu pek kıymetli hizmetinizi icra etme yolunda en mütevazı yardımlarımızı sunmak için size geldik.
Yukarıda sadece iki paragrafını sunduğumuz mektubun, koordinatları, aslında anlamak isteyene her şeyi anlatmaktadır. Anlayana sivri sinek saz
Mektupta; kim, kimin misyonuna hizmet etmek için hizmet talep ettiği açıkça beyan edilmişti. Ve bu mektup 10 şubat zaman gazetesinde de açık yüreklilikle neşredilmişti. 12 sene sonra birileri çıkıp diyalogda anlam sapmalarının varlığından bahsediyor
Her haliyle sapık olan görüşün neresi sapmaz ki; Deveye demişler boynun neden eğri; deve de nerem doğru ki demiş..
Beyler bayanlar, köprünün altından çok sular aktı
Misyonerler memleketimizde cirit atıyor. Nice gençler dinlerini değişti. Milli ve dini bütünlüğümüz tehdit altındadır
Artık mızrak çuvalda gizlenemez oldu. Biz ortaya koyduğumuz mücadeleden dolayı, mesuliyetten kurtuluruz inşallah, fakat bu kadar büyük bir sapıklığı görmekte geç kalanlar yada hala görmemekte ısrar edenlere ne demeli
Onlara da Yüce Allahtan hidayet talep etmeli
UĞUR KEPEKÇİ