Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu Dinler arası Diyalogda anlam kaymaları olduğunu görmüşler!
Dinler arası Diyalogda anlam sapması yeni değil ki
İşin başı yanlış, hatta çağın ne büyük fitnesi diye adlandırsak asla abartmış olmayız. Bizler bu sapmaları bakınız ne zaman görmüşüz.
Diyalogla birlikte çifte dinlilik diye bir sapkınlığa meydan verilmişti. (DİYALOGUN MEYVELERİ, ÇİFTE DİNLİLİK makalemizin ilk yayın tarihi: 08.12.2006)
Çifte dinlilik ilk defa; Fetullah Gülenin onursal başkanlığını üslendiği Gazeteciler ve yazarlar vakfının Nisan 2000 de Şanlıurfada düzenledikleri sempozyumda Hıristiyan bir erkekle Müslüman bir kadının üç farklı dine göre törenlerle nikâhlarının kıyılmasıyla gündeme gelmişti. Haberin Zaman gazetesindeki duyuruluş şeklini vicdanlarınıza sunuyorum. Tarih 15. Nisan. 2000
Diyalogdan düğüne
Sosyoloji profesörü Hıristiyan Lester Kurtz ile gazeteci Müslüman Meryem Kurtz'un nikâhları, Urfa'da İbrahim Camii'nde müftü, haham ve papazın huzurunda kıyıldı.
Lester Kurtz ve Mariam (Meryem) Kurtz, Şanlıurfa'daki Dinler arası Diyalog Sempozyumu'nun en ilginç konuklarıydı. Biri Teksas'tan yani Amerikalı, diğeri Darussalem yani Tanzanya'dan. Biri beyaz, diğeri ise siyahî. Biri metodist protestan bir ailede büyüyüp Quaker olarak hayatını sürdürüyor, diğeri ise Müslüman. Biri Teksas Üniversitesi'nde sosyoloji profesörü, diğeri ise gazeteci. Onları bir araya getiren bundan bir yıl önce Prof. Lester Kurtz'un Afrika'da katıldığı bir konferans olmuş. Konferansı bir gazeteci olarak takip eden siyahi gazeteci Meryem, Lester ile uzun bir tartışmaya dalmış ve bir hafta sonra kendilerini evlilik sürecinde bulmuşlar. Amerika'ya yerleşip resmi nikâhlarını yapmışlar ve tam bir yıldır dini nikâh kıymak için beklemişler. İşte bu bekleyişi nihayet önceki gün Urfa'da İbrahim Camii'nde müftünün huzurunda kıydıkları nikâhla nihayete erdirdiler.
Hz. İbrahim'in mekânında
Haham, papaz ve müftünün huzurunda kendisini kelimei şehadet getirerek 'hem Hıristiyan, hem de Müslüman' ilan eden ve aynen çifte vatandaşlıkta olduğu gibi çifte dinli olmak istediğini ve Meryem ile evlenerek geçmişinde sahip olduğu Hıristiyan kültürle İslam kültürünü meczetmek istediğini belirten Lester, 'Quaker olduğum için herhangi bir Hıristiyan doktrinine bağlı hissetmiyordum kendimi, dolayısı ile İslamiyet'in güzellikleri ile geçmişimdeki Hıristiyanlıktan kaynaklanan güzellikler arasında bir tezat görmüyorum ve iki dinin güzelliklerini İbrahim Peygamber'in mekânında Musevi dostlarımın da duaları ile Meryem'le birlikte dini nikâh kıyarak sürdürmek istiyorum' dedi. Gözleri dolu bir biçimde bu anı beklediğini belirten Meryem ise Lester'in geçen yıl bir ay oruç tuttuğunu, Ramazan boyunca beş vakit namaz kıldığını, birlikte Hıristiyan bayramlarını da kutladıklarını; fakat İslami usullerle nikâh kıymayı hep arzuladıklarını vurguladı. Üç dinin duaları ile salavatlar eşliğinde gerçekleşen nikah merasimi, katılımcıları derin ve anlamlı düşüncelere sevk etti.
Hem Hıristiyan hem de Müslüman
Diyalogun bir başka göstergesi ise Lester ile Meryem'in nikâhlarıydı; haham, papaz ve müftünün huzurunda kelime-i şahadet getiren Lester kendisini, 'hem Hıristiyan, hem de Müslüman' ilan etti.(15.04.2000/Zaman Gazetesi)
Velhasıl Dinler arası Diyalog başladığı günden bu yana hem anlamı, hem manası, hem aktörleri, maalesef iman ve inanç kayması yaşamaktalar
Rabbim bu sapıklıktan cümlemizi korusun
!
UĞUR KEPEKÇİ