Gelelim birkaç gün kalan referandum noktasında toplumsal anlayışın ve toplumsal davranışın geldiği noktaya
Bu referandumun gerek hazırlanış, gerek sunuluş şeklinde bir garabet olduğu baştan belliydi. Toplum öyle kamplara bölündü, sokaklar öyle saçma sapan tartışmalara sahne oldu ki, sözün kısası fitne sokaklarda kol gezmeye başladı.
İman ehli insanlar bilir ki bir kişiyi dinsizlikle suçlamak, imanın en tehlikeli konumudur. Fitnenin yoğunluğundan referandum aşkına insanlar bu fiili bile işleye başladılar.
İkindi namazımı kılmış, bir yandan tespihatımı okumakla meşgul olurken bir yandan da esnaf bir dostumu ziyaret için dükkanına girdim. Diğer sandalyede kelli fekli, sakalı da bayağı uzun, başında da külahı, belli ki bir tarikat mensubu vatandaş elinde tespih oturuyor. Selam verdim içeri girdim ve diğer sandalyeye oturdum. Esnaf arkadaş hemen söze girdi; hocam bu ağabey referandum konusunda acayip fikirler söylüyor, bir dinleyin de birkaç söz de siz söyleyin deyince, adamcağız başladı konuşmaya; bu referandum, dinli imanı olanlarla dinsiz imansızlar arasında olan bir mücadeledir. Evet demekle imanlı, hayır demekle de imansızların safında yer alınacağından bizde evet diyeceğiz elhamdülillah dedi. Bende; amca sen referandum maddeleri hakkında ne biliyorsun, hem bunun dinle imanla ne alakası var deyince adamcağız; benim bir şey bilmeme gerek yok ki şeyhim efendim öyle dedi, o Allah dostudur, her şeyi bilir diye cevap verdi.
Baktım ki karşımda zır cahil bir adam
Bir söz söyleyerek sözü bağlayayım dedim. Bak amcacığım ben az önce camide ikindi namazımı kıldım. Elhamdülillah imanım da var dinim de fakat ben hayırcıyım. Şimdi ben dinsiz mi oldum? deyince adam afalladı. yani en azından dinsizlerin safında yer aldın dedi. Ben de ona; Bakınız benim bildiğin bir hadise göre aslında siz dinsiz oldunuz, sizin dininiz tehlikeye girdi.
İslam âlimleri buyuruyor ki:
Küfür isnadı, iki başlı ok gibidir. Oku atınca, karşı taraf kâfirse orada kalır, şayet değilse, ok geri döner sahibini vurur, yani söyleyen kâfir olur.
Fıkıh kitaplarında da, kendisine kâfir denilen kimse, kâfir değilse, Müslüman ise, söyleyenin kâfir olacağı bildiriliyor. Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:
Mümine kâfir diyenin, kendisi kâfir olur. (Buhari)
Bunları duyunca adam öfkeyle abuk sabuk konuşmalarına devam etti. Bende dükkanı terk etmekten başka yol bulamadığım için dışarı çıktım.
Bakınız değerli dostlar, toplumu gereksiz yere kamplara bölen ve dinli dinsiz tartışmalarına meydan veren bu anaysa paketine fitne anayasası demeyelim de ne diyelim. Gelinen sonuç itibariyle fitne anayasasına hayır demekle fitneye sebebiyet verenlere güzel bir ders verilmiş olacaktır.
UĞUR KEPEKÇİ