Türkiye’deki iktidar sahipleri, kartel ve yandaş medyayı çeşitli oyunlarla öyle bir noktaya getirdiler ki; kayıtsız şartsız ABD ve AB çıkarlarına hizmet eder bir tavır aldılar.
Yapılan işlerin, zaman içinde yansımalarının neler olacağını, devletimizin ve milletimizin yararına mı, zararına mı, hesap etmeden hazırlanan tezgâhta yer aldılar.
Özellikle de medya, teslimiyetçi tavırlar sergileyerek, iktidar sahiplerine “sen yürü ben arkandayım” diyerek milletimizi ve devletimizi adeta uçurumlara sürüklediler.
Bunların yanlışları bir değil, iki değil, saymakla bitmeyecek kadar çoğaldı. Ama akıllanacakları da yok. Doludizgin “ABD mandacılığı siyasetine” devam etmektedirler.
Son yaşanan Rusya-Ukrayna krizinde de maalesef yanlış ata oynamayı tercih ettiler. Dış politikada neredeyse dindaş olarak, ırkdaş olarak bize dost olan kimse kalmadı. Bu kadar karşı cephe azmış gibi bir karşı cephe de Rusya’ya karşı oluşturmaya kalkıştılar. Neymiş efendim; Rusya’ya katılma kararı vermeye hazırlanan Kırım parlamentosunun kararında etkili olan Rusya, yanlış yapmışmış. İktidar sahipleri bölgenin ateş topuna dönecek ve bize çok zararı olacak tercihten yana tavır sergileyerek, Kırım Türklerinin şu anda bağlı oldukları Ukrayna’nın yanında yer almaya hazırlanıyorlar ve yandaş medya da buna tam destek veriyor.
Buradaki tavır zannetmeyin ki Kırım Türklerinin çıkarına hizmet için olsun. Buradaki tavır, tamamen ABD’nin çıkarlarına hizmet amaçlıdır.
AKP iktidarının, kartel ve yandaş medyanın, Türklerin sorunlarıyla ilgilendikleri falan yok. Ne demek istediğimizi anlatabilmek için geçmişe bakalım: Irak savaşında Irak Türkmenlerinin katliamları, Suriye’deki Türkmen katliamları, Azerbaycan Karabağ’daki Ermenilerin yaptığı soykırım karşısında sesi soluğu çıkmayanlar, şimdi Türkçü kesildiler.
Ortaya konan sembolik politikalardaki oyun aynı oyun:
Dün Irak Türkmen’leri, Suriye Türkmen’leri, bahane; ABD şahane idi. Şimdi de Kırım Türkleri bahane; ABD şahanedir.
Rusya, kapısına kadar dayanan ABD tehdidini görmezden gelecek kadar aptal değildir. ABD Ortadoğu’da yaptığı gibi Arap Baharı tarzı iç ayaklanmalarla Rusya’nın, bölgedeki “Milli Ekonomi Modeliyle” güçlenen konumunu yaralamak isterken, tabi ki Rusya’nın eli armut toplamayacaktır. Kendi çıkarlarını düşünecektir.
İktidar sahipleri ve yandaş medya samimi olsaydı eğer, Ukrayna’da daha önce sandıkla iş başına gelen iktidarı deviren ABD ve AB’nin maaşlı çetelerinin organizesinde ayaklanmasına ve iktidarı ele geçirmesine itiraz etmeliydi. Rusya seçimle işbaşına gelen iktidarın meşruluğunu savunuyor ve kendine zarar verecek bu gelişmeleri yakından takip ediyor. Sizin de yaptığınız; “ABD ye şakşakçılık ve ateşle oynamak!”
İktidar ve yandaş medyaya tavsiyemiz: ABD’ye teslimiyetçi tavırlarla bugüne kadar yaptığınız hiçbir şey hayrımıza gelişmedi. Aklınızı başınıza alın ve bizi bir başka maceraya sürüklemeyin. Eğer samimiyseniz, gidin Putin’le oturun; Kırım Türklerinin demokrasiden daha fazla istifade etmesini talep edin. Rüzgâra karşı durmak, rüzgârı durdurmaz; rüzgârın gazabına uğratır. Bizden hatırlatması.
Uğur Kepekçi / 14 Mart 2014