Kutlu doğum haftası vesilesiyle Peygamberimizle alakalı kaleme aldığımız yazılarımızı şimdilik bu makaleyle bitireceğiz inşallah.
İlk insan Hazreti Adem (a.s.) ile başlayan insanlığın dünya hayat serüveni, insanların kuralsız ve başıboş yaşayamayacağının en büyük delilidir. Yüce Allah, ilk insanı Peygamber olarak yaratmakla, insanlığın yaşamlarını belli kurallar içerisinde devam ettirme zorunluluğunu ve rahatlığını da sağlamıştır.
İster maddi ister manevi sahada, kanun koyucu, doğru ve eksiksiz olarak tanzim ettiği yasaları öncelikle ortaya koyar ve insanlardan da bu kurallara uymasını ister. Kurallar, kitap ve elçi ikilisi ile duyurulur. Öncelikle elçi tarafından uygulamaya konularak kuralların uygulanabilirliği ispat edilir.
Bu durum, insanlığa yaşam kurallarının zikredildiği “suhuflar” (sayfalar) ile belgelenmiş, süreç içerisinde de her çağın gereğine uygun suhuf ya da diğer kutsal kitaplarla ve Peygamberler vasıtasıyla insanlara duyurulmuştur. Son Peygamber Hz. Muhammed(s.a.v.) ile de insanlığın kıyamete kadar yaşayacakları bütün problemlerin çözümleri formülize edilmiştir.
Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed’i (s.a.v.) takip etmekle, insanlık doğru bulmuş, Onsuz kaldığı her dönemde yolunu şaşırmış, huzurunu kaybetmiş, nefsinin ve dünyanın esiri olmaktan kurtulamamıştır.
Dinin doğru anlaşılmasında ve yaşanmasında Peygamber, olmazsa olmaz şartlar arasındadır.
Peygambersiz din anlayışını ortaya atanların niyetlerinde Dinimiz İslam’ın tahribatı söz konusudur. Peygamberimizin dindeki rolünü ortadan kaldırınca eksik ve yanlış din anlayışını oluşturmak ve aslını bozmak daha kolay hale gelebilecektir.
Ilımlı İslam, dinde reform, dinler arası diyalog, medeniyetler ittifakı, adları altında ortaya konmak istenen projenin altında yatan gerçek de budur. Perdenin arkasında küresel güçler ve Haçlı batı vardır.
Bu gerçek görüldüğü ve anlaşıldığı zaman, İnsanlık Hz. Muhammed (s.a.v.) la buluşacak ve aslına dönmüş olacaktır. Aksi taktirde başkalarının oyun ve oyuncağı olmaktan, imanını kaybetmekten öteye gidemeyecektir. Allah bu akıbetten cümlemizi korusun. Amin.
Uğur Kepekçi / 22 Nisan 2014