Batı ve İsrail’le ilişkilerde dikkat çeken, Türkiye siyasetinin izlediği yol; söylemlerde “kahrol” eylemlerde “var ol” politikasıdır. Bu güne kadar seçim meydanlarında atılan nutuklarda, özellikle de milli ve dini hassasiyeti olan seçmenlerin oyuna talip olanlar “kahrolsun Amerika” “kahrolsun İsrail” nutukları attılar. Ancak iktidara gelince kahrolsun söylemlerinin yerini var olsun eylemleri almıştır.
Ama maalesef bizim milletimiz günü birlik siyasi oyunlara çabuk alet olduğundan, seçim meydanlarındaki söylemlerle masa başı eylemler arasındaki farkı sezecek kabiliyette olmadığından, bu ciddi aldanış yıllardır süregelmiştir.
Halkımızın ferasetsizliği, sözde “one münit” tiyatrolarından kahramanlar türetmiş, her şartta ve her ortamda İsrail kârlı çıkmıştır.
Diğer konularda olduğu gibi bu konuda da halkımıza gerçek bilgileri Bağımsız Türkiye Partisi lideri sayın Prof. Dr. Haydar Baş vermekte ve halkımızı uyarmaya çalışmaktadır. Nevşehir Kozaklı’da yapılan Gençlik Kampı kapanış konuşmasında gündemin en sıcak maddesi olan İsrail ilişkileri hakkında iktidarın izlediği ikiyüzlü politikadan örnekler vermiştir.
BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, İsrail’in birtakım olayları bahane ederek dört koldan Gazze’ye saldırdığına, binlerce insanı mağdur ettiğine, yüzlerce sivili şehit ettiğine işaret ederek, şunları söyledi: “İktidar diyor ki, ‘Biz İsrail’i kınıyoruz, İsrail’in yaptıkları insanlığa sığmaz’. Milletvekilleri İsrail Büyükelçiliği’ne doğru yürümüşler. Şimdi gel seninle tek tek hesaplaşalım:
1) Su anlaşmasını kim yaptı? Sayın Necmettin Erbakan... Ben bunu eleştirdiğim zaman, Erbakan’ın talebeleri ‘Hocayı niye eleştiriyorsun’ dediler. Tamam, bu yanlışsa, bunu göstermemiz lazım.
2) Ticaret Anlaşması... İsrail bunu da Sayın Erbakan ile yaptı.
3) Askeri Eğitim Anlaşması... İsrail bunu da Sayın Erbakan ile yaptı. Bu anlaşmayla İsrail, şu anda Gazze’ye bomba atan pilotlarını Türkiye semalarında eğitti, yetiştirdi.
Sayın Tayyip Bey İsrail’e karşı... O zaman İsrail’e ‘sen insan haklarına ve demokrasiye aykırı davranıyorsun’ de ve bu anlaşmaları iptal et! Senelerden beri hep böyle diyor ama bildiğini okuyor. Mavi Marmara gemisinde o kadar kardeşimizi şehit ettiler, İsrail’in yanına kar kaldı. Hani iktidar o insanların intikamını alacaktı, alabildi mi? İsrail’in karşısında ‘hazır ol’ vaziyeti alıyor ama milletin huzuruna çıktığında ise ‘one minute’ hikâyesi çekiyor. Yani sizi ve bizi bir cümleyle avutuyorlar. Bizim bu konuşmamız Tel Aviv’e kadar gidiyor ve bizi oradan dinliyorlar. İstihbarat Anlaşması’na göre ‘Türkiye ilk bilgileri MOSSAD’a veriyor’. Bu anlaşmayı kiminle yaptı? Her gün İsrail’e ve Yahudi’ye küfreden Erbakan ile yaptı. Bugün de bunu hayata Tayyip bey hayata geçiriyor. Eğer Erdoğan İsrail’in karşısında bir kişi olsaydı, bu anlaşmaların tamamını feshetmez miydi? Dahası Cesaret Madalyası’nı Başbakan kimden aldı? İsrail’den aldı...” (Yeni Mesaj/22 Temmuz 2014)
Türk halkı demokratik haklarını kullanarak her fırsatta ikiyüzlü siyaset güdenlere gereken dersi vermedikçe; seçim zamanı onlara oylarıyla gereken şamarı vurmadıkça; Prof. Dr. Haydar Baş gibi bir lideri iktidara getirmedikçe; ne milletimizin ne de bölgemizin yüzü gülmeyecektir. Bizden hatırlatması.
Uğur Kepekçi / 1 Ağustos 2014