Genç bir nüfusa sahip olduğumuzdan dolayı okullar tatil ve mezuniyet havasına girince ülke genelinde öyle bir görüntü oluşur ki sanki topyekûn millet olarak tatil havasına girilir. Mevsimin sıcaklığı ve düşünce planında tatil psikolojisine girildiği andan itibaren toplumsal bir rehavet dönemi de başlamış olur. (Rehavet; Vücutta görülen gevşeklik, ağırlık, tembellik)
Bu günlerde yaşananlar, yazın sıcağının da katkısıyla toprak ve nebat dışında her işin rehavet dönemidir neredeyse
İnsanlar daha yorgun, daha tembel, daha uyuşuk olur; dinlenme faslına geçer, ora senin bura benim, tatil yarışına girerler
Millet olarak gerek iç gerek dış etkenlerin yönlendirmesiyle oluşan tatil havasının fertler ve toplum üzerindeki yansımalarına bir göz attığımızda görünen manzara pek de iç açıcı değildir.
Peki, tatil demek illa da rehavet dönemi yaşamak mı demektir?
Tatil demek insanın kendini dağıtması mı demektir?
Tatil insanın sorumluluklarını askıya alması mı demektir?
Millet olarak tatili rehavet olarak algılamamız ve yaşamamız belki de ülkemiz üzerinde hesabı olan dış ve iç güçlerin hesabına da gelmektedir
Milli ve dini bütünlüğü yok edilen milletin rehavet döneminde onlar daha rahat çalışma ortamı bulmuş olmaktadırlar
Madenlerimizi, yeraltı ve yer üstü kaynaklarımızı talan eden akbabaların, küresel güçlerin, iç ve dış terör odaklarının tatil ettiklerini düşünebiliyor musunuz? Devlet ve millet düşmanlarının uyuduğunu, rehavete kapıldığını görüyor musunuz?
Su uyusa da düşmanın asla uyumadığını akıllardan çıkarmamak gerekmektedir.
Tatil illa dinlenmek ise belki sürekli yaptığımız işi bir zaman askıya almak olarak algılanmalı, ama asla tembellik ve gevşeklik olarak algılanmamalıdır.
Tatil belki de ihmal ettiğimiz farklı yönlerimizi geliştirmek için fırsat olmalıdır
Tatil kafayı dağıtmak değil kafayı toplamak olmalıdır
Tatil eksikliklerimizi tamamlamak, ciddi bir muhasebeye girmek, daha derin tefekkür etmek, daha fazla çalışmak için gerekli pozitif enerjinin toplanması için bir fırsat olarak algılanmalıdır.
Gerek fert gerek millet planında yaşadığımız olaylar bize tatil olgusunun da yeniden gözden geçirilmesini zorunlu kılmaktadır.
UĞUR KEPEKÇİ