Bu gün Muharrem ayının onuncu günü, yani Aşuredir. Kâinatın yaratılmasından
başlamış, kıyametin kopacağı güne kadar bir çok önemli olayların yaşandığı ve yaşanacağı gündür Aşure günü.
İnsanlık ve İslam tarihi açısından da, kıyamete kadar bizlere ibret ve ders olacak olan
Kerbela faciası yine bu gün olmuştur. Hakla batılın karşı karşıya geldiği ve yetmiş beş kişilik Peygamber torunu Hz. Hüseyin ve ailesine karşı, otuz bin kişilik Ömer b.sa’d komutasındaki yezit ordusunun saldırıya geçtiği gündür bu gün. İnsanlıktan nasibi olmayan güruhun, kadın çocuk demeden sözde Allah için, gerçekte nefisleri için yaptığı katliamın adıdır bu gün.
İmam Hüseyin Efendimize on beş binden fazla mektupla yapılan davetin ardından, yapılan bu vahşetin diğer bir adı da dönekliktir. “Onlar az bir pahaya dinlerini satarlar”…
Peygamber reyhanisi İmam Hüseyin Efendimiz, davetçilerin yüzlerine karşı isim isim okuyarak “bizi hem davet edersiniz başımıza halife ol diye, şimdi ise canımızı istersiniz. Bu yaptığınız sizin için büyük bir kayıptır”
Yetmedi, Hz. Hüseyin “Ey İbn.i Sa’d! Benimle savaşmak mı istiyorsun?Halbuki benim kimin oğlu olduğumu biliyorsun.Huzuruna varacağın Allah’tan korkmuyor musun?Bunları(Ben-i Ümeyye) bırakıp,benimle olmak istemiyor musun? Bu amel Allah rızasına daha yakındır.”(Prof. Dr. Haydar Baş.İmam Hüseyin.say.551)
Dünya sevgisi ağır basmıştı Ömer İbn-i Sa.d,ı…
Her türlü barış çabaları geri çevrilmişti İmamın.Katliam başlamıştı artık.
Evlatları,yiyenleri,kardeşleri birer birer şehit düştüler İmamın gözleri önünde.
Sırada Hz. Peygamberin reyhanisi,Hz. Fatıma ‘nın gözünün nuru,Hz. Ali’nin gonca gülü,ümmetin ser tacı, cennet gençlerinin seyidi,nasb edilmiş imamların üçüncüsü,Hz. Hüseyin vardı…
“Hüseyin bin Ali (a.s.) ata binip kılıcını ele aldığı, hayattan ümidini kesip ölüme karar verdiği zaman şu şiirleri okuyarak düşman ordusuna saldırdı:
Ben-i Haşim evlatlarının en iyisi olan Ali (a.s.)’ın oğluyum İftihar zamanı, şeref olarak bu bana yeter Ceddim Resulüllah (s.a.v.) ölüp gidenlerin en değerlisidir. Biz de yeryüzünde Allah’ın nur saçan kandilleriyiz. Annem Fatıma(a.s),Ahmed(s.a.v.)’in pak kızıdır.
Amcam Cafer ise Zül Cenaheyn olarak adlandırılmıştır.
Açıklayıcı olarak nazil olan kitap bizdedir.
Hayırla anılan hidayet ve vahiy bizdedir.
Biz bütün insanların arasında Allah’ın emniyet vesilesiyiz.
Ve halkın arasında bunla da iftihar edip açıkça söylüyoruz.
Dostlarımızı özel bir kadehle suya kandıran havuz sahipleri biziz.
Su vermeye mahsus olan(içenlerin susuzluğunu gideren)bu havuzda Kevser havuzu’dur.
Kıyamet günü dostlarımız bizi sevmek vesilesiyle saadete kavuşur.
Düşmanlarımız ise o gün hüsrana uğrar.”
İmam(a.s.) düşmana saldırdığında ise şu şiirleri okuyordu: “Bu insanlar küfre yöneldiler, geçmişte de İnsan ve cinlerin Rabbi olan Allah’tan yüz çevirdiler.Geçmişte Ali(a.s.)’ı ve iyi sirayetli oğlu Hasan(a.s.)’ı öldürdüler. Şimdi de Hüseyin’i öldürmeye kalkıştılar.
Allah’ın kulları arasında seçtiği(en yüce)insan Ceddim,O’ndan sonra babamdır.
Ben de seçkin olan bu iki kişinin oğluyum…”(Prof. Dr. Haydar Baş Hz. Hüseyin (659-660)
Allah şefaatlerini nasip eylesin. Zamanın yezitlerinden korusun.
Yusuf YAKUT