Hipertansiyon Belirtileri
Hipertansiyonun belirtileriyle ilgili Özel Meltem Hastanesi Dahiliye uzmanlarından Uzm. Dr. Emine Koyuncu yaptığı açıklamada 'Hipertansiyonun öncelikli belirtileri baş ağrısı, çarpıntı, nefes darlığı, yorgunluk, burun kanaması, yürüme ve merdiven çıkmada zorlanma, sık idrara çıkma, gece uykuda idrarın sık gelmesi ve bacaklarda şişlik olarak gözlemlenmiştir. Ancak bu belirtilerin hiçbirisinin hipertansiyona özgü olmadığının, yani başka hastalıkların belirtileri de olabileceklerini belirtmekte fayda var. Bu belirtilerin olduğu hastalarda hipertansiyonun, yalnızca kan basıncı ölçümü ile tanısı yapılabilir. Bu yüzden söz konusu belirtilere sahip hastaların yılda minimum 1-2 kez kan basıncını ölçtürmeleri gerekir' ifadelerini kullandı.
Zararları Ciddi
Tüm organ ve dokularda damar bulunduğu için hipertansiyonun da tüm vücudu etkileyebileceğini söyleyen Koyuncu, hipertansiyondan en çok etkilenen organların kalp, beyin, böbrekler, büyük atardamarlar ve gözler olduğunu belirtirken; hipertansiyonun bu organları etkileyerek kalıcı sakatlıklara yol açabileceğini ifade etti ve vücüda verdiği başlıca zararları şöyle sıraladı:
Kalp yetmezliği, kalp büyümesi, kalbi besleyen damarlarda daralma (koroner arter darlığı), kalbi besleyen damarlarda tıkanma (kalp krizi), beyin kanaması, felç, beyin damarlarında daralma ve tıkanma, böbrek yetmezliği, böbrek fonksiyonlarında bozulma, görme azalması ve körlük, büyük atardamarlarda genişleme, bu genişlemelerin yırtılması ve bu damarlarda tıkanma.
Nasıl Tedavi Edilmeli?
Hipertansiyon tedavisinde esas amacın, hedef organ hasarını önleyerek sakatlık ve ölümleri azaltmak olduğunun altını çizen Koyuncu, 'Öncelikle mevcut olan diğer kardiyovasküler risk faktörleri ve hedef organ hasarları tedavi edilmelidir. Sekonder hipertansiyon olan hastalarda yani hipertansiyonu başka bir hastalığa bağlı olan hastalarda hipertansiyona yol açan hastalık tedavi edilmelidir. Hipertansiyonun nedeni saptanamaz ise kan basıncı, hastaların yaşam düzeni değiştirilerek veya ilaçla düşürülmelidir. Hastalarda yaşam düzeninin değiştirilmesi (ilaçsız tedavi) kesinlikle ihmal edilmemelidir' diyerek sözlerini tamamladı.
Hipertansiyonun belirtileriyle ilgili Özel Meltem Hastanesi Dahiliye uzmanlarından Uzm. Dr. Emine Koyuncu yaptığı açıklamada 'Hipertansiyonun öncelikli belirtileri baş ağrısı, çarpıntı, nefes darlığı, yorgunluk, burun kanaması, yürüme ve merdiven çıkmada zorlanma, sık idrara çıkma, gece uykuda idrarın sık gelmesi ve bacaklarda şişlik olarak gözlemlenmiştir. Ancak bu belirtilerin hiçbirisinin hipertansiyona özgü olmadığının, yani başka hastalıkların belirtileri de olabileceklerini belirtmekte fayda var. Bu belirtilerin olduğu hastalarda hipertansiyonun, yalnızca kan basıncı ölçümü ile tanısı yapılabilir. Bu yüzden söz konusu belirtilere sahip hastaların yılda minimum 1-2 kez kan basıncını ölçtürmeleri gerekir' ifadelerini kullandı.
Zararları Ciddi
Tüm organ ve dokularda damar bulunduğu için hipertansiyonun da tüm vücudu etkileyebileceğini söyleyen Koyuncu, hipertansiyondan en çok etkilenen organların kalp, beyin, böbrekler, büyük atardamarlar ve gözler olduğunu belirtirken; hipertansiyonun bu organları etkileyerek kalıcı sakatlıklara yol açabileceğini ifade etti ve vücüda verdiği başlıca zararları şöyle sıraladı:
Kalp yetmezliği, kalp büyümesi, kalbi besleyen damarlarda daralma (koroner arter darlığı), kalbi besleyen damarlarda tıkanma (kalp krizi), beyin kanaması, felç, beyin damarlarında daralma ve tıkanma, böbrek yetmezliği, böbrek fonksiyonlarında bozulma, görme azalması ve körlük, büyük atardamarlarda genişleme, bu genişlemelerin yırtılması ve bu damarlarda tıkanma.
Nasıl Tedavi Edilmeli?
Hipertansiyon tedavisinde esas amacın, hedef organ hasarını önleyerek sakatlık ve ölümleri azaltmak olduğunun altını çizen Koyuncu, 'Öncelikle mevcut olan diğer kardiyovasküler risk faktörleri ve hedef organ hasarları tedavi edilmelidir. Sekonder hipertansiyon olan hastalarda yani hipertansiyonu başka bir hastalığa bağlı olan hastalarda hipertansiyona yol açan hastalık tedavi edilmelidir. Hipertansiyonun nedeni saptanamaz ise kan basıncı, hastaların yaşam düzeni değiştirilerek veya ilaçla düşürülmelidir. Hastalarda yaşam düzeninin değiştirilmesi (ilaçsız tedavi) kesinlikle ihmal edilmemelidir' diyerek sözlerini tamamladı.