İmam Bâkır (a.s.) şöyle buyurmuştur: “Mü’min insan, mü’min kardeşini yetmiş kere bir günahı işlerken görse dahi o günahı örtmesi, başkalarından gizlemesi farzdır.” İmam Bâkır (a.s.) şöyle buyurmuştur: “Günahtan tevbe eden kimse, günah işlememiş gibidir.” (Vesâilu’ş-Şia, c. 16, s. 74; İbn Mace, Sünen, Kitabü’z-Zühd, 30 /4250; Hafız el-Munzirî, C.6 / 134-19, Taberânî ve Beyhakî’den).İmam Bâkır (a.s.) şöyle buyurmuştur: “Mü’min insan, mü’min kardeşini yetmiş kere bir günahı işlerken görse dahi o günahı örtmesi, başkalarından gizlemesi farzdır.” (Bihâru’l-Envâr, c. 74, s. 301)Muhammed b. Müslim rivayet eder:“Ebu Câfer (Muhammed Bâkır) şöyle buyurdu:‘Ey Muhammed b. Müslim! Mü’min tevbe ettiği zaman günahları bağışlanır. O halde mü’min, tevbe ve mağfiretten sonra yeniden sâlih amel işlemeye başlasın. Allah’a yemin ederim ki, bu ancak iman ehli içindir.’Dedim ki: ‘Eğer tevbe ve istiğfardan sonra tekrar günaha döner ve tekrar tevbe ederse?’Dedi ki: ‘Ey Muhammed b. Müslim! Sence mü’min kul işlediği günahtan pişmanlık duysa, istiğfar etse ve bundan tevbe etse, Allah onun tevbesini kabul etmez mi?’Dedim ki: ‘Ama adam bunu defalarca yapıyor, günah işliyor, sonra tevbe ediyor ve Allah’tan bağışlanma diliyor.’Dedi ki: Mü’min istiğfar ve tevbe ile geri döndükçe, Allah da mağfiretle ona döner. Şüphesiz, Allah bağışlayandır, merhamet edendir. Tevbeleri kabul eder ve kötülükleri bağışlar. Sakın mü’minleri Allah’ın rahmetinden ümitsizliğe düşürmeyesin.” (Usul-i Kâfi, c. 2, s. 700).Ebu Ubeyde el-Hazza rivayet eder:“Ebu Câfer’in (Muhammed Bâkır) şöyle dediğini duydum:Allah-u Teâlâ, bir kulu tevbe ettiğinde, karanlık bir gecede bineğini ve yiyeceğini bulan kişiden daha çok sevinir. Allah, bu adamın bineğini bulduktan sonra duyduğu sevinçten çok daha fazlasını, kulu tevbe ettiğinde duyar.” (Usul-i Kâfi, c. 2, s. 702) İmam Bâkır (a.s.) şöyle buyurmuştur:“Dilini korumadıkça hiç kimse günahtan korunmuş olamaz.” (Bihâru’l-Envâr, c. 78, s. 178).
İmam Bâkır (a.s.) şöyle buyurmuştur:“Her kulun kalbinde beyaz bir nokta vardır; bir günah işlediğinde o noktada siyah bir nokta oluşur; tevbe ederse o siyahlık yok olur; günah işlemeyi sürdürürse o siyahlık gittikçe büyür ve sonunda o beyazı tamamen kaplar. Beyazı tamamen kapladığında artık o kalbin sahibi asla hayra dönmez. Allah-u Teâlâ, ‘Hayır, onların kazanmakta oldukları kalpleri üzerinde pas tutmuştur’ diye buyurduğunda işte bu mânâyı kastetmiştir.” (Bihâru’l-Envâr, c. 73, s. 332).
İmam Bâkır (a.s.) şöyle buyurmuştur:“Her kulun kalbinde beyaz bir nokta vardır; bir günah işlediğinde o noktada siyah bir nokta oluşur; tevbe ederse o siyahlık yok olur; günah işlemeyi sürdürürse o siyahlık gittikçe büyür ve sonunda o beyazı tamamen kaplar. Beyazı tamamen kapladığında artık o kalbin sahibi asla hayra dönmez. Allah-u Teâlâ, ‘Hayır, onların kazanmakta oldukları kalpleri üzerinde pas tutmuştur’ diye buyurduğunda işte bu mânâyı kastetmiştir.” (Bihâru’l-Envâr, c. 73, s. 332).