Değerli
okurlarım, Siz değerli arkadaşlarımın ve dostlarımın istekleri üzerine
Kilis’imizin bir başka geleneği olan “LOHUSA HAMAMI“ kültürümüzü de kaleme
aldım. Ben de siz sevgili dostlarımın isteğini baş tacı ederek, öncelikle
Kilis’imizin en büyük tarihî anıtlarından olan PAŞA HAMAMI‘ nın kısa bir
tarihçesinden söz etmek istiyorum.
Kilis‘in Tekke
Mahallesi Sabah Pazarı yöresinde bulunan Paşa Hamamı, dikdörtgen planlıdır.
Sivri kemerli bir niş içinde bulunan cümle kapısı oldukça görkemlidir. Bu
kapının düz atkısı, üzerindeki silmelerin yukarısında devam etmektedir.
Mimari
bakımından şaheser bir yapı olan hamamın cephesi, tamamen sarı ve siyah taşla
yapılmıştır. Kapının sağında hamamın soğukluğuna açılan üç pencere vardır.
1560 yılında
Emir Canbolat tarafından yaptırılan ve şimdi Vakıflar Bölge Müdürlüğüne ait
olan hamam 97 yıldan beri Özyardımcı ailesi tarafından çalıştırılmaktadır.
Günün belli saatlerinde erkeklere ve kadınlara hizmet vermektedir. Kese
yapanlara TELLAK, havlu ve yer tahsis
eden hizmetliye de NATIR denir.
Gaziantep ‘
in ilçesi Nizip‘te Öğretmenliğimin
üçüncü yılını çalışıyordum. Hafta sonu tatili için Kilise, ailemin yanına
gelmiştim. Cuma günü öğleden sonra öğeencilerime İstiklal Marşını söyletip
okulu paydos ederek çantamı kaptığım gibi Barak köylerinden gelen minübüslere
atlayıp Antep‘e, sonra da aktarmalı olarak Kilis minübüslerine binip Kilis’e
geliyordum. Pazar akşamı da aynı şekilde Samandöken Köyü‘ ne tekrar dönüyordum.
Yine böyle
bir hafta sonu tatiline gelmiştim. Annem, cumartesi günü yeğeninin lohusa hamamı olduğunu söyledi. Ben hafta içi köyde
olduğun için cumartesi günü ne almışlar.
-Ne
hazırlayalım acaba kızım?
- Ay anne ne
hazırlayacağız Allah aşkına, orada yemek mi yenir yaaa ?
- Kızım boş
gidilir mi hiç? Alem yiyecek, biz de herkesin ağzına mı bakıcık?
- Ya o ter
kokusunun içinde, milletin yıkandığı yerde yemek falan yiyemem ben!
AYSEL
MASMANACI BEŞE
EĞİTİMCİ-YAZAR-ŞAİR