Köyde çalıştığım için uzun süreden beri hamama gidermiyordum. Özlemişim kurnalarını masaj yaptırdığım o çok sıcak göbek taşını. Başımı tavana kaldırdığımda yıldızlı bir semayı andıran ışıklı kubbesini. Tam göbek taşına oturduğum anda, zılgıt seslerine bakılırsa kuzenimi getirdiler hamama. Daha ona kıyafet giydireceklerdi. Hanımlar odalara yerleştiler. Ben de karşı odadan gelen seslere bakılırsa herhalde kavga var dedim içimden. Kadının biri bağırıyordu karşısındaki hanıma:
- Kele anam nedon sen, Burak bizim yerimiz taman?
-Nerden sizin yeriniz olormuş!
-Evvel biz geldik bura.
-Niye babayın malı mı burak ?
-He... babamın malı. Ko da get başımdan! Be’ arvat deli mi ne?
-Getmorum bakım gel de kaldır!
Kadının kafasında şampuan, gözünün biri de köpüklü köpüklü bağırıyordu.
-Demek eyle, bak ben seni nasıl kaldırırım bak görrr !
Genç bir kız geldi odaya girdi.
- Ane nolor kez, bu avrat kim?
-Meblim ben, manyağın biri. Bilor muyum ki ben? Ne henekten anlor ne sözden!
-Deemek ben manyağım haaaa...
Birden geldi kadnının kolundan tuttuğu gibi odanın kapısına doğru çekti elindeki hamam tasıyla kadının kafasına küüütt ! niye indirdi..Diğer kadının kızı da elindeki tası o nun kafasına ! Kızı da :
-Anne yeter artık ele güne rezil olduk!
diyerek annesine engel olmak istiyordu ama nafile! Annesinin gözünden ateş fışkırıyordu sanki. Birden elini kafasına attı. Başladı saç yolmaca...
Canı acıyan, diğer kadının kafasına elindeki tasla vurdu.
Uyyy .. başına bin bela vere senin k...pe! Kız aralarına girdi..
Ben oturduğum yerde zıngır zıngır titremeye başladım. Ne yapacağımı bilemedim. Kalkıp yapmayın etmeyin desem, belki ben de ara dayağı yiyebilirdim.
Derken kayme geldi:
-Be’ eyip size eyip! Bösböyük arvatlarsınız. Utanmor musunuz döğüşmeye? Gel bakım bacım ben seni başka yere oturtturum!
Kadının kolundan tuttu, hamam leğenini de elinden aldı, yere yuvarlanan hamam tasını da eğildi yerden aldı. Odanın çaprazındaki yan odanın curununa oturttu da sesleri kesildi. O sırada zıltgıtlarla lohusa olan kuzenim. içeriye geldi. Çok güzel olmuştu kuzenim . Kırrmızı askılı İpek bir kıyafet giymişti. Ayağına da aynı renk şık parmak arası bir terlik.. Sarı uzun saçlarını tepesinde toplamış bir artist havasıyla yürüyordu. Doğumdan sonra birazcık kilo almıştı ama kendine yakışmıştı.
(Devam edecek...)
AYSEL MASMANACI BEŞE
EĞİTİMCİ- ŞAİR- YAZAR