Geçmiş yıllarda sınır kenti olması münasebetiyle Kilis?in tam anlamıyla bir ticaret merkezi olduğunu, hiçbir yerde bulunmayan ürünlerin Kilis?teki pasajlardan temin edilebildiğini birçok kişi bilir ve bu gerçeği kabul eder.
Uzun yıllar boyunca çıkmaz sokakta! yer almasına rağmen sınır şehri olmasını ekonomik bir avantaj haline getirebilme becerisini göstermiş olan Kilis, sonrasında yaşanan yıllarda bu vasfını ne yazık ki yitirmiştir. Ve o zamandan günümüze Kilis, sınır kapısından bir ekonomik getiri aracı olarak faydalanamamıştır.
18 Eylül 2009 tarihi itibariyle Türkiye ve Suriye arasında vizesiz geçiş imkânının sağlanması ile birlikte Kilis?in tekrardan sınır kapısından faydalanabileceği fikri birçok kişide oluşmaya başladı. Eskiden olduğu gibi Arap uyruklu ve yöresel kıyafetli vatandaşların aileleri ile birlikte Kilis?in çarşılarında dolaşacağı, alış-veriş yapacağı düşünüldü. Ama iş beklendiği gibi olmadı. Tercihleri ve zevkleri değişen Suriye vatandaşları Kilis?i gezmek ve alış-veriş yapmak için yeterli bulmadı. Bunun sonucunda Gaziantep bu vizesiz geçişten en çok faydalanan ve en fazla Arap turiste ev sahipliği yapan bir şehir oldu. 60 km gibi bir uzaklıkta olmasına rağmen!
Gaziantep Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aslan geçtiğimiz günlerde Milliyet Gazetesi?ne verdiği bir röportajda ?Vizesiz geçiş tamam, sıra pasaportsuz geçişe geldi? ifadesini kullandı. Yani yapılan çalışmalar meyvesini vermiş daha fazlasının beklentisi içine girdi Gaziantep. Bu konuda bir örnek daha verelim: Gaziantep?te bulunan bir alış-veriş merkezi genel müdürü özellikle Arap turistler için çok yönlü yatırımlar yaptıklarını ifade ediyordu. Yapılan çalışmalardan bazıları şunlar: Alış-veriş merkezinde çalışan personele İngilizce ve Arapça olmak üzere dil eğitimi verildi. Ayrıca yabancı ziyaretçiler için vergi iade ofisleri kuruldu.
Evet bütün bunlar göz önüne alınıp değerlendirildiğinde Suriye?den Türkiye?ye Kilis Öncüpınar Sınır Kapısı?ndan giriş yapan turistlerin neden 60 km uzaklıktaki komşu ilimizi tercih ettiğini az çok anlayabiliyoruz. Yanlış anlaşılmasın burada hiçbir Arap turist Gaziantep?e gitmesin hepsi bize gelsin demiyoruz. Elbette çalışan, emek sarf eden hak ettiği ödülü alacaktır. Burada önemli olan Kilis?in çarşılarında da alış-veriş yapan, gezen, lokantalarında aileleri ile birlikte yemek yiyen Suriyeli misafirleri görebilmenin çabası içerisinde olmaktır.
Sınır kenti olmasından dolayı çıkmaz sokak olarak nitelendirilen Kilis?in sınır kapısından gelir elde etmesi, çeşitli açılardan faydalanması en doğal hakkıdır. Kilis?te yaşayan insanların da istek ve temennileri de bu doğrultudadır. Bir Kilisli esnaf kendisinden alış-veriş yapan bir Suriyeli görmek istiyor işyerinde, bir lokantacı şöyle kalabalık bir Arap kafilesini dükkânında ağırlayabilmenin beklentisini taşıyor. Veya Kilisliler vizesiz geçişten sonra yolda Arap turistlere rastlamak istiyor. Ekonomik açıdan bu pastanın hepsini yiyemese de kendisine de bir dilim düşmesini bekliyorlar.
Burada şu şöyle olmalı, şu yatırımlar, bu girişimler yapılmalı demek istemiyoruz. Çünkü konunun uzmanları bu alanda bizden daha fazla bilgiye ve tecrübeye sahiptirler. Ancak Gaziantep?e doğru kayan sınırın olanaklarından Kilis?in ve Kilislilerin de yarar görmesini sağlamak için gerekli olan adımların bir an önce atıldığını görmek, benim değil toplumun ortak isteğidir.
Selim Baytürkmen