Resûlullah (s.a.a.) şöyle buyurmuştur: "Aziz ve Celil olan Allah şöyle buyurmuştur: Kul, kendisine farz kıldığım şeyler gibi Bana daha sevimli olan hiçbir şeyle Bana yakın olmamıştır." (el-Mehasin, 1/454/1047).
İmam Bâkır (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Resûlullah'a (s.a.a.), 'Aziz ve Celil olan Allah'a hangi amel daha sevimlidir?' diye sorulunca, 'Müslümanı sürekli sevindirmek' diye buyurdu. 'Ey Allah'ın Resulü! Müslümanı sürekli sevindirmekten maksat nedir?' diye sorulunca da, 'Açlığını gidermek, hüznünü yok etmek ve borcunu ödemek' buyurdu." (Kurb'ul İsnad, 145/522).
İmam Sâdık (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Aziz ve Celil olan Allah'a en sevimli amel mü'mini sevindirmektir. Yani açlığını gidermek, hüznünü yok etmek ve borcunu ödemektir." (el-Kafi, 2/192/16).
İmam Bâkır (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah'a, mü'mini sevindirmek gibi kendisine daha sevimli olan hiçbir şeyle ibadet edilmemiştir." (a.g.e., 188/2).
İmam Sâdık (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Allah-u Teâlâ'ya en sevimli amellerden biri de Hüseyin'in (a.s.) kabrini ziyaret etmektir." (Kamil'uz-Zariyat, 146).
İmam Ali (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Aziz ve Celil olan Allah'a yeryüzünde en sevimli olan amel, duadır." (Mekarim'ul-Ahlak, 2/9/1985)
Aşıkların ibadeti hususunda İdris'in (a.s) Sahifesi'nde şöyle yer almıştır: "Hiçbir korku, hiçbir arzu, cehennem ve cennet (düşüncesi) olmaksızın; dosdoğru bir sevgi ve apaçık bir irade ile ve herkesten yüz çevirip Bana yönelerek aşk üzere ibadet edenlere, Beni ilah ve Rab edinenlere, gece sabahlayanlara ve gündüz Benim için çalışanlara ne mutlu." (el-Bihar, 95/467).
Resûlullah (s.a.a.) şöyle buyurmuştur: "Şuayb (a.s.) Allah'ın aşkından ağladı ve sonunda kör oldu. Ama Allah ona gözünü geri verdi. Sonra yine kör oluncaya kadar ağladı ve Allah yine ona gözünü geri verdi. Sonra yine kör oluncaya kadar ağladı ve yine Allah kendisine gözünü geri verdi. Dördüncü defa olunca Allah ona şöyle vahyetti: 'Ey Şuayb! Daha ne zamana kadar bu durumu devam ettireceksin. Eğer bu cehennem korkusundan ise sana eman verdim. Eğer cennet şevkinden ise onu sana verdim.' Şuayb şöyle dedi: 'Ey ilahım ve efendim! Senin biliyorsun, şüphesiz ben ne ateşinin korkusundan ve ne de cennetinin şevkinden ağlıyorum. Lakin sevgin kalbime bağlanmış dolayısıyla Seni görmedikçe sabredemiyorum.' Azameti yüce olan Allah ona şöyle vahyetti: Eğer böyle ise o halde bu sebepten dolayı kendisiyle konuştuğum Musa b. İmran gibi birini sana hizmetçi kılacağım." (İlel'uş-Şerayi, 57/1). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
OKAN EGESEL
Yeni Mesaj Gazetesi
(Kilis Postası Haber Merkezi)