Çok değerli doktorlarımız son zamanlarda uzmanlık konusu
olsa da olmasa da beslenme kültürüne katkı modasına uymaya başladılar.
Beslenme ve diyetle alakası olmayanlar, mesleği doktorluk
olmayanlar bile bu konuyla ilgilenmeye başladılar.
Hatta toplumda falan diyeti, filan diyeti; kan gruplarına
göre belenme tarifleri, duymaya başladık. Televizyon programlarıyla halkın
gündemine oturan bu kişiler bir yandan, sağlıklı kilo vermeye, sağlıklı bir
hayata sebep oluyorlar. Sağ olsunlar…
Elbette fayda yerine zarar verenler de yok değil hani…
Ancak her konuda olduğu gibi bu konuda da bütüncül
politikalar üretilmediği için aksaklıklar, farklı hastalıklar oluşmasına
sebebiyet verenler de çıkmaktadır.
İşin en acı tarafı toplumda güvensizlik ve şüphe
oluşmaktadır.
Bugüne gelinceye kadar doktorların kendi aralarında oluşan
kolesterol ilacı kullanın diyenlerle kolesterol ilacı kullanmayın diyenler
arasında gittik geldik.
Bir zaman kolesterol hastaları sakın yumurta yemesin
diyenler modaydı. Ben de bir kolesterol hastası olduğumdan 6 sene yumurta
yemedim bunların yüzünden.
Sonradan o moda geçti şimdi de günde 1-2 yumurta yemenin
hiçbir sakıncası yok diyenler moda…
Beslenme kültürü hakkında her önüne gelen bir ekran bulmuş
oradan şüphe saçmakta, zaten kafaların karışık olduğu şu dönemde bir kafa
karışıklığı daha oluşmaktadır.
Beslenme kültürü hakkında kafa karışıklıkları sağlıkla
alakalı olduğu için sosyal güvenlikle alakalı bir konudur.
Ama maalesef devlet şunu yeme bunu yeme, bunu yiyin şunu
yemeyin diyenlere bir ölçü getirmemekte ısrar ettiği için olan yine zavallı
vatandaşa olmaktadır.
Halkın kafası öyle karışık ki her önüne gelen kendince
beğendiği beslenme tarifini başkasına tavsiye ediyor. Gel de işin içinden
çıkın…
Halbuki Cenab-ı Hak Kuran’da işin aslını beyan etmiş; “Yiyin
için fakat israf etmeyin. Çünkü O, israf edenleri sevmez.” (Araf /31)
Peygamberimiz de bu konuda ölçüyü koymuş: "Âdemoğlu,
mideden daha şerli bir kap doldurmaz. Ademoğluna belini doğrultacak birkaç
lokmacık yeterlidir. Ancak (nefsinin galebesiyle) illa da (mideyi doldurma
işini) yapacaksa bari onu üçe ayırsın: Üçte birini yemeğe, üçte birini suya,
üçte birini de nefesine (tahsis etsin, üçte birden fazlasına yemek
koymasın)." (Tirmizi, Zühd 47)
Beslenme hakkında ahkam kesenler bu ölçülere baksınlar,
milletin kafasını karıştırmaktan da vaz geçsinler.
Eğer söyleyecek bir söz de bulamıyorlarsa millete “onu yeme,
bunu yeme” diyeceklerine “haram yeme” desinler!
Uğur Kepekçi