Bazı uyanık arkadaşlarımız Deveme(topaç) demir ucunu o kadar sivritirlerdi ki, topaçlarını attıklarında devemenin neresine çarpsa oracıkta ikiye ayrılırdı. Oysa bizim çocukluk yıllarımızda, mahalle aralarında, sokaklarda, bahçelerde, parklarda oynayabildiğimiz pek çok oyun seçeneklerimiz vardı.
Bunlardan biri de ‘develeme’ adını verdiğimiz bir oyundu. Bilmeyenler için anlatayım; bu oyun, ucuna sivri bir demir uç iliştirilmiş tahta bir topacın etrafına ip sarılarak oynanırdı. İpin bir ucu elimizde kalacak şekilde ipi düzenli bir biçimde tahta topacın etrafına sarar, ipin elimizde kalan ucunu tutarak tahta topacı yere doğru fırlatırdık. Tahta topaç yerde fırıldak gibi döner, kimin topacı yani ‘devemesi’ yerde daha uzun dönerse, o oyunu kazanmış olurdu. Üzerine evde raptiye çaktırıp boyamak ise ayrı bir heyacan vericiydi.
Aslında Deveme (topaç) dünyadaki en eski oyunlardan birisidir. Eski Roma’da imparatorların onayıyla herkes topaç çevirmiştir. 14. yüzyılda başta İngiltere’de olmak üzere tüm Avrupa’da yaygınlaşmıştır.Oyuncular topaçlarını farklı zeminlerde, farklı hızlarda ve sürelerde döndürebilmek için yarışırlardı.
Nerde o eski yıllar şimdi ise teknolojinin gelişmesiyle demeve oynayan çocuk bulmak neredeyse imkansız hale geldi. Hem devemeyi çevirir hem ise arkadaşlarımızla bolca bir zaman geçirir eğlenirdik. Akşam oldu mu yarın nerde deveme oynanacak yerin hayalini kurardık.
Hey gidi eski yıllar...
İnşallah sizlere bir nepze olsun eski yıllarımızın deveme oyununu bir nepze olsun hatırlatmayı başarmışımdır.
''Orhan Alpaslan Mestanoğlu''
(Kilis Postası Haber Merkezi)