Yunus Emre’nin “gelenler geçti konanlar göçtü” diye altını çizdiği gerçek, Yüce Allah’ın taktiri bu dünyaya gelen her canlı gibi o değerli dostum Mehmet Abdi Bulut da bu dünyaya geldi kondu, kendisine ayrılan süre dolunca da geçti gitti.
Yine Yunus Emre’nin ifadesiyle; “Mal sahibi, mülk sahibi /Hani bunun ilk sahibi/Mal da yalan mülk de yalan / Gel biraz da sen oyalan” dediği gibi Mehmet Abdi Bulut da malın da mülkün de sahibi olan Allah’ın taktirini yaşadı, biraz da o oyalandı ve gitti.
Kilis Mehmet Abdi Bulut döneminde çok güzel belediye hizmetleri aldı.
Benim kimliğim bellidir. Siyasi görüşünü beğenmem, AKP ile bir türlü yıldızım barışmadı, bir tek oy bile atmadım. Bu konuda gayet müsterihim. Çünkü ben Bağımsız Türkiye Partisine (BTP)gönül vermiş hizmet veren biriyim.
Ama benim bir başka parti mensubu oluşum hak sahibinin hakkını sahibine teslim etmeyeceğim anlamına da gelmez.
Mehmet Abdi Bulut bir kanun adamıydı. Kanunların ona verdiği yetkinin dışına babası bile olsa çıkmazdı. Ama insiyatif hakkını da halkına hizmet adına kullanırdı. Partizan davranmadığı için onun bu yönü sebebiyle AKP içinde de ona karşı lobi hareketleri vardı.
Kilis gibi bir yerde, kendi nüfusunun 3 katı Suriyelinin barındığı bir yerde denge adamı olmak, kavgasız gürültüsüz Kilis’i yönetmek kolay değildir.O zoru başardı.Zaten ölümüne sebep de yaşadığı sıkıntılı stresli hayatın beynine verdiği zarardır.
Mehmet Abdi Bey ailesine yakınlarına ayıramadığı zamanını Kilislinin hizmetine adamıştır. Her gördüğünde “Uğur Abi var mı bir emrin? Bize dua edersin inşallah” dediği gözümün önünden gitmez.
Kimseye tepeden bakmazdı. Büyükle büyük, küçükle küçük olurdu. Kibirli değil, sevecen ve alçak gönüllü biriydi. Kin sahibi biri değildi. Vesselam Kilis’ten bir Bulut geldi geçti.
Onu özleyeceğiz. Ama umarız ki ona yüce Allah merhametle muamele edecektir. Umudumuz, kanaatimiz, beklentimiz budur. Mekânın Cennet olsun dostum…
Uğur Kepekçi