Erken gitmek gerek, benim çocukluğumda kuşluk vakti dağılırdı. Saat: 07.30, pazar boş denecek kadar tenha! Zaten sebze meyveden başka bir şey yok, onların da çoğu dışarıdan gelme. Şekerpare, kayısı yok, acemi mişmiş yok, acı mişmiş bile yok!
Kadınlar sekisi bomboş, bardakla nişan getiren zeyt satıcıları da yok, basküle öteberi tartan ibo ammi yok, ne Aroğlunu duydum ne Dellal Mansırı, tavuk sekisinde ne tavık vardı nede bir kuş, bari ciğer kebabı yiyim dedim onlarda yok, sahlepçilerde yok.
Sehen darısı satanlar da, pazarın simgesi kumrular da yok, sebebini son yıllarda hızla artan kargaların kumru yavrularını yemesiymiş. Kendimi şehrin dışına attım. Zoppun yok, bari Akpınar olsun dedim. Akpınarın yerinde kocaman bir bina, içeri bahçe içler acısı! Son üç yıldır yetersiz yağışa dolu eklenince bağlar kavrulmuş, zeytinler perişan yeniden şehre döndüm. Yapılışını benim hatırladığım ama ne hikmetse tarihi evler perişan, esnaf kuşkulu halk tedirgin, keyifsiz!
Peki ne yapmamız gerekiyor? Gerçek Kilis severlerin, seçilmiş ve atanmışların Kilis’te yaşayanların, gurbette yaşayan Kilislilerin kayıtsız kalmamaları, Kilis için elini taşın altına koymaları gerekmektedir.
(Sevgili dostum Hayrettin Kilimci Kilis’i çok seviyorsan Kilis’e taşın demiş. Dostum senede bir haftada olsa gelsen senelik zahreni alsan ona da razıyız). Benim Kilislim bu zor günleri de atlatacaktır.Son senelerin moda deyimi buda geçer yaahu saygılarımla…!
Mehmet Şahiner
(Kilis Postası Haber Merkezi)