Dünkü makalemizde “Sumak ve hatırlattıkları” isimli bir yazı
kaleme almıştım. Ben bu sumak meselesine
kafayı taktım. Uykularım kaçtı…
Şu tespiti yapmıştık dünkü makalede: “Şimdi de Korona
virüsten kurtulmanın yolu çıkmış o dolaşıyor sosyal medyada: “Bizatihi
peygamber efendimizi rüyasında gören biri, inanan inanmayan herkes sumak suyu
içerse biiznillah kurtulurmuş”.
Halbuki aylardır her yerde “Koronavirüs Allah’ın insanlığa
bir belasıdır, musibetidir.” Mesajlarını yaydınız. Gerçek ve sözde olan bütün
Müslümanların ortak görüşü budur. Ben de bu konuda makaleler yazdım.
Herkes bunu savunurken, kendini musibetten korumaya
çalışırken; tıbbın, ilmin, fennin, gereği olan tedavilere ulaşmaya çalışırken; nefsiyle
yüzleşmenin yolunu ararken yine sözde dindarlardan sumak mesajı geldi.
Kafama takılan şudur:
Eğer Koronavirüs bir musibetse, sumak işi Allah’ın işine
karışmaktır(!) O zaman en büyük günah da Allah’ın planını bozmaya çalışmaktır.
Nasıl mı?
Tezat/ 1: İddianıza göre insanlık yoldan çıktı ise Allah da
onları cezalandırıyorsa Peygamber birinin rüyasına girip Allah’ın planını
bozmaya kalkamaz. İnanan inanmayan herkesi kurtarma peşinde koşamaz.
Tezat/ 2: Madem böyle rüyalar görüyorsanız ve peygamberden
mesaj alabiliyorsanız; önceden haber alıp en azından Müslümanları uyaraydınız
onlar da sumak suyu içerek korunaydı.
Halbuki Allah (c.c.) bilimden, ilimden, akıldan, yanadır…
Ey Türk Milleti!
Evde kal, hayat eve sığar, tavsiyesinin muhatabı olan
değerli kardeşlerim!
Ey korona mağduru, gönüllü karantinaya sevk edilen güzel
insanlar!
Ey Allah’ım bize bir çare diye elini açıp Allah’a yalvaran,
çare bekleyen gönlü güzel samimi insanlar!
Şimdi tezatla abesle uğraşmayı bırakın da hayırlı bir iş
yapın!
Önce zor da olsa kesinlikle evde kalın!
Nasılsa evde bol zamanınız da var. Elinizde akıllı
telefonunuz da var.
Bugüne kadar dolaylı yollardan size bir şekilde ulaşan doğru
haberlerin en güzeli, bir türlü anlamak istemediğiniz, kör inadınız yüzünden
görmemek için gözünüzü kapattığınız gerçekleri hem anlamaya hem de yaymaya
çalışın.
Prof. Dr. Haydar Baş’ın yılladır size söylediği sözleri,
yazdığı yazıları, yaptığı nasihatleri tek tek okuyun izleyin. Sonra da
öğrendiğiniz gerçekleri başkalarıyla paylaşın!
İzlediğiniz videoları ya da gerçek mesajları metin haline
getirin! Mesajın altına da “Bu mesajı herkese ulaştırın. Eğer bu mesajı
başkalarından gizlerseniz, paylaşmazsanız, sadece Koronavirüs değil Allah’ta çarpar.”
Yazın!
Vallahi o zaman hem sevap kazanırsınız hem kendiniz hem
geleceğiniz kurtulur hem de hayırlı bir işe vesile olursunuz.
Haydi görev başına! Hep birlikte sosyal medyada sadece ulusal
değil bütün insanlığın kurtuluş mücadelesini verelim. Böylece kafası kumda
gömülü kimse, gerçek bilgiye ulaşmayan kimse kalmasın...
Uğur Kepekçi