Milletin sorunlarını gündem edip bu sorunlara çözümler sunan tek parti Bağımsız Türkiye Partisi oldu. Aslında Prof. Dr. Haydar Baş yaptığı açıklamalar ile milletin sorunlarını partilerin gündemine soktu. İktidar ve ana muhalefet partisi insanların inançları üzerinden siyaset yaparken, O yoksulluk sınırı üstünde bir asgari ücreti nasıl vereceğini anlatıyordu. İnsanımızın bu konuya meylini gören bütün partiler, seçim sonrası nasıl bir asgari ücret vereceklerini açıklamak zorunda kaldılar.
Yıllar içinde, işsizlik katlanarak büyüdü. Asgari ücret açlık sınırının bile altına düştü. İnsanımız yaşamak için kredi kartlarına yüklendi, icra takibine giren insanımızın sayısı korkutucu boyutlara ulaştı.
Şimdi AKP içinde yıllarca çok önemli mevkilerde görev yapmış, ekonominin hatta hükümetin başında bulunmuş isimler tekrar farklı parti isimleri ile millete servis ediliyor. Ve ana muhalefet partisi onlara gereken bütün desteği vereceğini söylüyor. Ali Babacan'ın ekonomideki tecrübesinden övgüyle bahsederken bu insanları dürüst insanlar olarak nitelendiriyor.
AKP bir anda mı geldi bu günlere, üç yıl önce her şey çok iyiydi, herkesin işi aşı vardı da bugün mü sıkıntılara düştük?
Küçük hatırlatmalar yapalım isterseniz. Ama öyle kafa karıştıran ekonomik tabirlerle değil, hayatın içinden hatırlatmalar.
İnsanımızın ödeyemediği kredi kartı borcu 2002'de 222 milyon lirayken 2015'in ilk aylarında 25 kat artarak 5,8 milyar liraya çıktı.
2014'te resmi işsiz sayısı 3 milyonu aştı.
2002'den 2015 yılı sonuna kadar 2 milyon çitçi toprağını terk etti. Tarım sektörünün ulusal gelire katkısı %10,3'ten %7,12'e düştü.
Ekranlarda süslü cümleler kurulsa da kağıt üstünde farklı tabirler kullanılsa da, yaşayan ekonomi bunu söylüyordu bize.
Babacan'ın dünyasında, mensubu olduğu partide ekonomik çaresizlik öyle bir boyuttaydı ve ahlaki yaklaşım milletin değerlerinden o kadar uzaktı ki; şu cümle rahatça kurulabilmişti. "Irak'a ilk bomba düştüğü anda sekiz buçuk milyar kasamıza girecek." (Şahsen ben bu cümleyi kuran zihniyete bırakın bir ülkeyi, dükkan bile emanet etmem.)
Bugün medyanın allayıp pullayıp önümüze koyduğu bu isimleri biz tanıyoruz aslında. Onların dönemini yaşadık ve gördük unutmayın.
Yeni Dünya Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli
ve Sosyal Devlet Projeleri ile şekilleniyor. BRICS ülkeleri, kapitalist
patronların esaretinden, doların hakimiyetinden, Prof. Dr. Haydar Başın Milli
Para yaklaşımı ile kurtuldu.
Yaşayan ekonomilerini bu modelle düzelttiler, insanlarının ihtiyaçlarını modeli uyguladıkları oranda giderdiler.
Yoksulluk sınırının üstünde bir yaşam istiyoruz. İşimiz olsun, tencerede aşımız olsun istiyoruz. Kredi kartı borçlarından üzerimizdeki icra dosyalarından, namusumuzla çalışıp kurtulmak istiyoruz. Tarlalarımıza ektiğimiz ürünlerden kazanmak istiyoruz. İthal fasulye, ithal şeker, v.s. istemiyoruz. Gelecek endişesinden yorulduk, çözüm istiyoruz. Doğru mu?
O zaman tekrar söylüyorum. Siyaseti de siyasetçileri de değiştirmenin vakti çoktan geldi. Eskiden yeni olmaz. Tasarruftan başka fikri olmayan partiler sorunlarımızı çözemez.
Bağımsız Türkiye Partisinin ekonomi programı yeni dünyayı şekillendiren Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modelidir.
Bağımsız Türkiye Partisi iktidarında sosyal devletin bütün gerekleri yerine getirilecek, Milli Ekonomi Modelinin uygulaması olan bütün sosyal devlet projeleri hayata geçirilecektir.
Devlet, çiftçisinden, ev hanımına, gencinden yaşlısına bütün vatandaşlarına sahip çıkacaktır.
Rus Meclisinde konuşulup, Rus iktidarı tarafından, ekonomik sistem olarak kabul edilmiş Milli Ekonomi Modeli, eğer zihnimizi eskilerden temizleyebilirsek, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın liderliğinde muhakkak Türkiye Büyük Millet Meclisinde de iktidara gelecektir.
BTP iktidarında, yaşayan ekonomimizi değerlendirdiğimiz günlere en kısa sürede kavuşmak ümidiyle…
Seçil Mumcuoğlu
Yeni Mesaj Gazetesi
(Kilis Postası Haber Merkezi)
