Şerif Mercimek yaptığı açıklamada ‘’ Akdeniz yaşamında, efsanelerde ve dinlerde anılan zeytinin ve zeytinyağının hikâyesi 39 bin yıl öncesine dayanır. Museviler, Hıristiyanlar ve Müslümanlar için ayni simgesel anlamı taşır: Bereket, barış, akıl, uzun ömür ve olgunluk zeytinin anavatanının, Güneydoğu Anadolu Bölgesini de içine alan Yukarı Mezopotamya ve Güney Ön Asya olduğu belirtilir. Anadolu’ da özellikle Kilikya ovasında (Adana civarı), zeytin yetiştiriciliği yapıldığı konusundaki veriler, Hitit metinlerinde yer almaktadır.
Zeytin dünya insanı için sadece önemli bir gıda maddesi değil, sağlık, güzellik iksiri ve ışık kaynağı olarak da kullanılmıştır. Aynı zamanda Akdeniz uygarlıklarında ticaretin temeli olmuştur. Zenginlikleri zeytin yetiştiriciliği ve zeytinyağına bağlı olan Girit krallıkları, tüm adaya dağılmış ağaçlıkların ortalarına saraylar kurmuşlardır. Tarihten beri zeytinyağı Akdeniz’in en önemli ihraç ürünü olmayı başarmıştır. Yemeklik yağ ve lamba yağı olarak orta büyüklükte ve resimli amforalarla nakledilirken, pahalı merhem ve güzel kokulu yağlar da çok süslü yassı şişelerde nakledilmiştir. Bu şişelerden bazıları Firavun III. Ramses’ in mezarında bulunan kiler odalarındaki bir freskte resimlenmiştir. Firavun’ un zeytinyağını ölümünden sonra da yanında istemesi, yağa duyulan saygıyı göstermektedir
Zeytinyağı, tüm katı yağların aksine, tüm uzmanlar tarafından başta kalp ve damar sağlığı için olmak üzere en çok tavsiye edilen yağ türü olarak bilinmektedir. Anne sütü kadar yararlı olan zeytinyağının mucizevî etkisini saçlardan, dişlere, kemiklerden beyne kadar vücudun her organında görmek mümkündür. Besin değeri oldukça yüksek olan zeytin ve zeytinyağı, başta E vitamini olmak üzere A, D, K vitaminleri içerir.. Öte yandan zeytinyağı pahalı değil değerli bir üründür ve değerli bir ürünün de bir bedeli olur. O değerli ürünü üreten çiftçi de hiçbir zaman çok para kazanmaz. Yok yılında da geçinmenin derdindedir” ifadelerini kullandı.
(Kilis Postası Haber Merkezi)