Bütün hastalarımıza Allah'tan acil şifalar diliyorum.
Henüz ülkemizde en yüksek seviyeye gelmediği, Nisan ayında pik yapabileceği ifade edilen salgında, günler ilerledikçe ve tehlike artınca yeni başka sıkıntılar da ortaya çıkacak.
Felaket tellallığı değil bu dediğim, ön uyarı.
Hangi konularda sıkıntı yaşanabileceğine ve bunlar ortaya çıkmadan alınması gereken tedbirlere dair hükümetin bir çalışması var mıdır bilemiyorum.
Olmaması büyük bir hata olur, ancak 'teğet geçecek' beklentisini çok seven bir hükümet tarafından idare edildiğimizi ve 18 yıllık yaşanmışlıkları hatırlayınca doğal olarak bazı şeylere dikkat çekmeden edemiyor insan.
Tarım, hayvancılık ve gıda alanında alınacak tedbirleri kararlaştırmak için geçtiğimiz günlerde Tarım ve Orman Bakanlığı, Koronavirüs Komisyonu kurdu. Ancak komisyon üyeleri arasında tek bir ziraat mühendisinin yer almadığı ifade ediliyor.
Ayrıca koronavirüs nedeniyle açıklanan destek paketlerinde de çiftçilerden hiç bahsedilmiyor.
Üstüne üstlük akaryakıt fiyatlarında yapılan son düzenlemelerde benzin fiyatlarında birkaç kuruş indirim yapılırken, çiftçinin ve gıda tedarik zincirinde hizmet veren insanların önemli gider kalemlerinden olan motorine zam üstüne zam yapılıyor.
Yani alınan her karar, bugün stratejik olduğu daha iyi idrak edilen tarımsal üretime dolaylı ya da dolaysız darbe anlamına geliyor maalesef.
Asker aç savaşamaz
Oysa her savaşta olduğu gibi, görünmez bir düşman olan koronavirüs salgınıyla savaşta da gıdaya güvenli ve sürekli erişim çok çok hayatidir.
'Asker silahsız savaşabilir ancak aç savaşamaz' sözünden hareketle 83 milyonun tamamının asker mesabesinde olduğu koronavirüsle savaşta asla yaşanmaması gereken şey gıda kıtlığı olacaktır.
'Şimdi bu konuda herhangi bir sorun yok' diyebilirsiniz, ancak benim yazdıklarım bir ya da iki ay sonra böyle bir sorun yaşamamak içindir.
Zira bence koronavirüs bilançosu ağırlaşırsa -inşallah ağırlaşmaz- gıda tedariki konusunda ciddi sorunlar gündeme gelebilir.
İnsanların yakınlarının hastalandığını görmesi yaptıkları işi ertelemelerine ya da bırakmalarına neden olabilir.
Çiftçi üretmezse, nakliyeci ürünleri taşımaz ve gıda tedarik zinciri koparsa ne olacağını kestirebiliyor musunuz?
Özellikle gıda tedarik zincirinde durmaya yol açabilecek
böylesi durumlar kıtlık manzaralarına neden olacaktır.
İşte bununla ilgili alınan tedbirler var mıdır, bilmek isterdim.
Bu konuda herhangi bir tedbir alınmadıysa, ya da böyle bir şey yaşanabileceği düşünülmediyse önümüzdeki haftalarda vay halimize…
Orhan Dede
Kaynak: Yeni Mesaj Gazetesi
(Kilis Postası Haber Merkezi)