Türkiye, AB’ye tam üyelik macerasında Eylül ayında yarım yüzyılı geride bırakmaya yaklaşırken, üye ülkelerle Türkiye arasındaki Gümrük Birliği sonrası gerçekleşen dış ticaret açığı toplamda 221 milyar doları geçti HABER MERKEZİTürkiye 12 Eylül 2013 tarihinde, Avrupa Birliği (AB) ile tam üyelik için imzalanan Ankara Anlaşması’nda 50 yılı geride bırakmaya hazırlanırken, yarım yüzyılda ticari dengeler bütünüyle AB ülkeleri lehine sonuçlar doğurdu. İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nın (İSMMMO) “Türkiye-AB: Bitmeyen Senfonide 50 Yıl” adlı raporuna göre, AB yolunda en heyecan verici gelişme olarak görülen Gümrük Birliği ile dış ticarette verilen açık son beş yılda 100 milyar dolara yaklaştı, toplamda ise 221 milyar doları aştı. Raporda Türkiye’nin, Avrupa Birliği’ne başvurduğunda üye sayısının 6 olduğu, bugün ise 28 ülkeye ulaşılmasına karşın hâlâ kapıda bekleyen bir ülke statüsünde olmasının da kamuoyunda AB’ye olan güveni erozyona uğrattığı belirtildi. AB “hep bana” dedi“Türkiye-AB: Bitmeyen Senfonide 50 Yıl” adlı raporuna göre, Türkiye Gümrük Birliği’nin imzalandığı 1996 yılını izleyen dönemde AB’ye ihracatta patlama bekledi. Ancak açıklanan verilere göre tam tersi bir görüntü ortaya çıktı. Rapora göre Türkiye, AB ülkeleri arasındaki ticari ilişkide sürekli eksi bakiye verdi. Dış ticaretteki negatif denge son beş yılda hızla arttı. 1996-2009 arasında yıllık ortalama 10 milyar dolar seviyesinde açık verilirken, 2010 yılında bu açık 19.5 milyar dolar, 2011 yılında 28.8 milyar dolar, 2012 yılında da 28.2 milyar dolar oldu. Son beş yılın toplam açığı 100 milyar dolara yaklaşırken 2013 yılının ilk 5 aylık döneminde bile açık 12 milyar doları buldu. 1996 yılından 2013’ün mayıs sonuna kadar verilen açık ise 221 milyar doları aştı. Türkiye dışlanıyorRapora göre, AB ile ticarette beklenen ivmenin sağlanamamasının önemli nedenlerinden biri Türkiye’nin karar süreçlerinden uzak tutulması. AB Türkiye ile bir anlaşma imzalamış ve Gümrük Birliği’ni sağlamış olmakla birlikte, birleştirilmiş bu gümrük sahası ile ilgili karar sürecine Türkiye’yi dahil etmiyor. Bunun en somut göstergesi ise AB’nin 3. ülke ve ülke grupları ile yaptığı ticari anlaşmalar. AB herhangi bir ülke ile Serbest Ticaret Anlaşması (STA) imzaladığında ilgili ülke AB’nin Türkiye de dahil ortak gümrük sahasına, anlaşma çerçevesi içinde ticaret yapabiliyor. AB ülkeleri de ilgili ülke pazarında aynı haklardan yararlanıyor. Ancak Türkiye, ilgili ülkenin ihracatını ithalatçı ülke olarak söz konusu anlaşma çerçevesinde değerlendirmek zorunda kalırken “AB üyesi” olmadığı için aynı ülkeye ihracatta söz konusu anlaşma hükümlerinden yararlanamıyor.AB, ABD ile anlaşırsa Türkiye kaybeder Türkiye’nin ısrarlı girişimlerine karşın AB organları Türkiye’yi STA kapsamında görmüyor. Bu durum ise Türkiye açısından ciddi ticari sorunlar yaratıyor ve anlaşmayla gelen kolaylıklardan yararlanamadığı için rekabet gücünü kaybediyor. Son dönemdeki en önemli gündem maddesi de AB ile ABD arasında süren STA görüşmeleri. Rapora göre AB ile ABD arasında imzalanacak bir serbest ticaret anlaşması Türkiye’nin dış ticaretine çok büyük bir darbe vuracak.Türkiye’de AB karşıtlığı artıyorİSMMMO’nun yayınladığı raporda ticari alandaki bu gelişmelere; siyasi alandaki tartışmaların da eklenmesinin, ilişkilerin gevşemesine ve uzaklaşmaya neden olmaya başladığı tespitinde de bulunuluyor. Raporda yapılan çok sayıdaki kamuoyu araştırmasının, Türk kamuoyunda Avrupa Birliği hakkındaki düşüncelerin giderek olumsuz bir noktaya doğru seyrettiğini gösterdiği vurgulanarak şu ifadede bulunuluyor: “Araştırmalar; Türk halkının Türkiye’nin AB üyeliğini desteklemekte olduğunu ancak yakın bir gelecekte üyeliğin gerçekleşeceği konusunda Avrupa’ya güven duymadığını ortaya koyuyor. Ortada; katılımcıların yüzde 83.9’unun “Sizce AB Türkiye’ye karşı güvenilir ve samimi davranıyor mu?’ sorusuna “hayır’ yanıtını verdiği araştırmalar var. Yapılan araştırmalar da gösteriyor ki; gerek Türk kamuoyu gerekse de AB kamuoyu “tam üyelik’ düşüncesinden giderek uzaklaşıyor ve her iki tarafta da karşı tarafa güvenenlerin sayısı azalıyor.” Ticarette paylar düşüyorRapora göre; Türkiye ile AB arasındaki ticari ilişkilerin çarpıcı bir göstergesi de hem ithalatta hem de ihracatta, AB ülkelerinin payının göreceli olarak azalması. Türkiye, Gümrük Birliği Anlaşması’nı imzalarken AB ile ticaretin artacağı ve taraflar arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin en üst düzeye çıkacağı varsayılıyordu. Oysa veriler karşılıklı bağımlılığın giderek azaldığını da ortaya koydu. Rapora göre, Gümrük Birliği Anlaşması’nın imzalandığı 1996 yılında Türkiye’nin toplam ithalatı içinde AB ülkelerinin payı yaklaşık yüzde 56 seviyesindeydi. 2012 yılına gelindiğinde bu oran yüzde 37’ye düştü. Aynı şekilde, Türkiye’nin ihracatı içinde de AB’nin payı düşüş gösterdi. Rapora göre, Türkiye her 100 dolarlık ihracatının 54 dolarını AB ülkelerine gerçekleştirirken, bu oran 2012 yılına gelindiğinde yüzde 38.8’e kadar düştü.
Genel
19 Ağustos 2013 - 09:13
Güncelleme: 19 Ağustos 2013 - 09:14
AB sevdası bizi bitirdi
Türkiye, AB’ye tam üyelik macerasında Eylül ayında yarım yüzyılı geride bırakmaya yaklaşırken, üye ülkelerle Türkiye arasındaki Gümrük Birliği sonrası gerçekleşen dış ticaret açığı toplamda 221 milyar doları geçti
Genel
19 Ağustos 2013 - 09:13
Güncelleme: 19 Ağustos 2013 - 09:14
Bu haber 1184 defa okunmuştur.
İlginizi Çekebilir