BTP Kilis İl Başkanı Av. Galip Akdağ Radyo 79da katıldığı bir programda ülkenin siyasal sorunları hakkında açıklamalarda bulundu. BTP Kilis İl Başkanı Av. Galip Akdağ, Başbakan R.Tayyib Erdoğanın Diyarbakırda yapmış olduğu konuşmaya dikkat çekerek, Kürt sorunu ifadesinin AKPnin parti tüzüğünde yer aldığını, bu ifadenin o an için söylenmiş, tesadüfî bir açıklama olmadığını söyledi.
Akdağ, birçok ülkede bazı olaylar tesadüfî olabilir ama Türkiyede hiçbir olay tesadüfî değildir. Olaylar belirli bir plan ve programın uygulanması neticesinde ortaya çıkar. O bakımdan Sayın Başbakanın ifadesi de daha önce planlanan parti programının bir neticesidir. Hemen ifade edelim bu açıklama ülkeyi bölünme noktasına götürür. dedi.
BTP İl Başkanı Av. Galip Akdağ, konuşmasına şu şekilde devam etti: Sorun Kürt sorunu değildir. Bir terör sorunudur. Terör örgütü Başbakanın bu ifadesiyle siyasi zemin bularak farklı bir mecraya yöneldi. DEHAP Genel Başkanı partiyi fes ederek misyonunu tamamladığını ifade ederek üstü kapalı olarak Leyla Zananın başlatmış olduğu, AB ve ABD tarafından desteklenen siyasi bir yelpazenin içerisinde mücadelelerinin devam edeceğini söylüyor. Buda bize gösteriyor ki, Irakın kuzeyinde kurulan, AB ve ABD tarafından desteklenen Kürt devletinin Türkiyenin Güneydoğusunu da kapsayacağı sinyalini veriyor. Osmanlıyı Hicaz topraklarından çıkartan irade ne ise Kürt olayının arkasındaki irade aynıdır. Hâlbuki bize göre Türkiyede bölgesel Kürt sorunu değil, genel olarak bir sistem sorunu vardır. Doğudaki sorun ne ise batıdaki de aynıdır. Türkiyede siyasi, ekonomik, hukuki, sosyal ve kültürel problemler 70 milyonu olumsuz yönde etkilemektedir. Bu sorunu batılı sözde dostlarımız bölgesel diye Kürt kökenli vatandaşlarımızın ayaklanmasına, devlete baş kaldırmasına, ülkeyi bölmek, parçalamak, kardeşi kardeşe vurdurmak için malzeme olarak kullanmaktadır. Vatandaşımız şunu iyice bilsin ki, birileri sizlere devletin, vatanın, bölünmez bütünlüğümüzün, askerimizin ve topyekûn milletimizin aleyhinde birliğimizi ve üniter devlet yapımızı bozacak yaklaşımda bulunurlarsa, bunlar hacıda olsa, hocada olsa, dindarda olsa, aydında olsa, kim olursa olsun bilerek veya bilmeyerek ihanet halindedirler. Çünkü bugün her zamankinden daha çok vatanımızla, milletimizle, devletimizle, sivilimizle, askerimizle, topyekûn birlik ve beraberliğe ihtiyacımız vardır. Unutmayalım ki, su uyur düşman uyumaz.