Kepekçi, yazısına, "21 yaşında bir gençten bahsedeceğim. İnsanımızın, ülkemizin ve de dünyanın içine düştüğü acıklı durumdan vazife çıkartıp ben varım diyen bir oluştan... Bu oluşun tarifini yapalım isterseniz." diyerek başladı. "Teşhis ve tespitleri isabetli, çözümü olan hem bilimsel hem aksiyoner olan, milletimizi tek vücut kucaklayan, devlet, millet, asker, sivil, bayrak ve sancak sevgisi ile dolu, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı, insanı hareketinin merkezine koyan, son nefes için yapılan bir siyasetten bahsediyorum. " diyerek genç oluşumu tarif etti. Kurucu lider Prof. Dr. Haydar Baş hocamız bu fikir ve aksiyonun sinyallerini Temmuz 1994’te Şanlıurfa'da düzenlenen bir sempozyumda verir "Seyrediyor ve görüyorum ki yanan bir Türkiye var ama korkmaz İbrahim olan Nemrut’un ateşinden" diyerek hareketin gayesini ve kararlılığını ortaya koyar. 2000'li yıllarda Kuvayı milliye toplantıları yapılır. İl il dolaşılır, o ilin önde gelen simaları ile ülkenin durumu değerlendirilir. Anlaşılır ki iş başa düşmüştür.2001 yılında büyük illerde "Soykırım iddialarını red ve ulusal bağımsızlık" mitingleri yapılır. Bu mitingler adeta bayrak mitinglerine dönüşür. Görülen iki hâkim unsur vardır. Birincisi ay yıldızlı Türk bayrağı ikincisi Mustafa Kemal Atatürk posteridir.25 Eylül 2001 tarihinde Bağımsız Türkiye Partisi kurulur. BTP kadroları yıllardan beri Prof. Dr. Haydar Baş beyin hamurkârlığında yoğrulmuştur. BTP devlet ve milletimizin teminatı olacak çözümleri olan bir partidir.Kurucu teşkilat başkanlığı yaptığım o yıllarda Haydar Baş Hocamızın inancına, gayretine, çalışmalarına, kadrosunun üzerine titremesine şahit olduk. Onun meselesi birlik beraberlikti, devletti, milletti ve Allah rızası idi. BTP'nin ilk günlerinde kimlere il başkanlığı görevi vereceğiz diye sorduğumda aldığım cevap son derece manidardı. "Vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğü konusunda ısrarlı olan herkes" demişlerdi. Öyle de yaptık. Kadın erkek, genç yaşlı, Türk, Kürt, Arap, Çerkes kısacası bu milleti meydana getiren her ferde teşkilatın her bir kademesinde başkanlık görev ve yetkisi verildi. Genel Başkanımız Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız ülkemizin kronikleşmiş bütün sorunlarını masaya yatırdı, teşhis koydu, çözüm üretti. Hem yazdı hem konuştu hem kadrosunu yetiştirdi hem de her fırsatta kamuoyunda farkındalık oluşturdu. Çözümleri ülke sınırlarını aştı, bütün dünyanın gündemine girdi. Uygulama sahası buldu. Ekonomide, sosyal ve siyasi sahada, kültürel yaşamda önemi gittikçe daha çok anlaşılmaktadır.Son dönemde kendisine sorulan sorulara, evladım ben her şeyi yazdım diye cevap verdi, ben kadromu yetiştirdim, görevimi yaptım dedi. Bir konuşmasında "Muhterem Hocam (burada bahsi geçen Prof. Dr. Ata Selçuk Beydir) partiyi kurdu bize (burada kastedilen Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın kendisidir) devretti, biz de arkadaşlara devredeceğiz yani biz bu işi yaparız. Eninde sonunda biz mutlaka Türkiye'nin siyasetinde ben olmasam da hâkim olacağız" şeklinde kamuoyu önünde açıklama yaptı. Adeta kendisinden sonraki dönemin taşlarını da döşedi. İzlemek için tıklayınız. Doç. Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi
Siyaset
29 Eylül 2022 - 13:48
Güncelleme: 30 Eylül 2022 - 09:27
Geleceği merak mı ediyorsunuz?
BTP Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi yayınladığı köşe yazısında bir gelecek analizi yaptı. Kendi hayatından da örnek vererek "21 yaşındaki bir genci tarif etti." Bu genç ve bu gencin geleceği ile her türlü detayı yazısında belirtti.
Siyaset
29 Eylül 2022 - 13:48
Güncelleme: 30 Eylül 2022 - 09:27
Bu haber 831 defa okunmuştur.
İlginizi Çekebilir