Bu cümlelerin hayat bulması o kadar önemli ki, bu nedenle öğretmenin itibarının üst seviyede tutulması, çocuklarımızı ve dolayısıyla memleketimizin geleceğini emanet ettiğimiz öğretmenlerin hak ettiği yerde olması için hepimize vazife düşmektedir.
Son zamanlarda öğretmenlerin sıklıkla muhatap kaldığı diyaloglardan birine ben de önceki gün girmek zorunda kaldım. Kısaca anlatayım.
Otomobille ilgili bir işten dolayı oto sanayiinde bir dükkâna gittim. Kısa bir tanışma faslından sonra esnaf arkadaş benim de öğretmen olduğumu öğrenir öğrenmez hemen konuşmaya başladı. "Öğretmenlik ne güzel, sizden iyisi yok, ne kadar çok tatiliniz var, öğretmen olmak varmış" vb. birçok sözü sıralamaya başladı. Kendince çok önemli tespitler yaptığını düşünen bu arkadaş, benim şahsımda öğretmenlerin işe yaramaz, gereksiz bir insan grubu olduğunu anlatmaya çalışıyordu, kendisinin de bir öğretmen tarafından yetiştirildiğini ve bu sayede bir usta olduğunu unutarak!
Bu diyaloğu çok uzatmanın gereği olmadığından ona yalnız birkaç şey söylemekle yetindim. Kendisinin okul çağında çocukları olduğunu söyleyen bu arkadaşa çocuklarının yanında da bu tür sözler kullanıp kullanmadığını sordum. "Zaman zaman konuşuyoruz" dedi. Çocuklarından şikayeti olup olmadığını sordum. "Evet, özellikle lisede okuyan çok sıkıntılı, derslerini yapmıyor, söz dinlemiyor. Okulda öğretmenlerine karşı geliyor" diye ekledi.
İşte tam da bu anda ne demek istediğimi anladı. Bir anda yüzündeki "ben çok bilirim" ifadesi yerini bir mahcubiyete bıraktı. Bana ve öğretmenlere yaptığı ithamlardan dolayı pişmanlık belirtileri göstermeye başladı. Bunun üzerine kendisine çok şey söylememe gerek kalmadan; "Hocam kusura bakma aslında ben öyle demek istemedim" gibi sözlerle özür beyan etti.
Evet, sevgili okurlar, ne yazık ki toplumda böyle bir kanaat var ve bu da hepimize zarar veriyor. Tabii işini güzel yapmayan, topluma ve çocuklarımıza örnek olamayan öğretmenler olabilir. Ama bunlar genele yansıtılamaz. Nasıl ki, bir meyve ağacında çürük meyveler var diye, ağacı kökünden kesmek nasıl bir hataysa bu durumda öyledir.
Bugün okullarımızda yaşadığımız birçok sorunun temelinde öğretmenin itibarının zedelenmesini görüyoruz. Kendisini şekillendirecek olan öğretmene karşı öğrencilerde son zamanlarda gelişen olumsuz tavırlarda hepimizin payı var.
Herkesin zaman zaman söylediği bir söz var "bizim zamanımızda böyle miydi?" Bu ifadeler ile vakit geçirmek yerine herkesin tavır ve düşüncelerini gözden geçirmesi şarttır. Yönetici konumunda bulunanlar başta olmak üzere, veliler ve toplumun her kesimi, öğretmenlere karşı tutumlarına özen göstermeli, öğretmenin onurunu koruyacak hamleler yapılmalı ve geleceğimizi yetiştirecek olan öğretmenler olması gerektiği yere taşınmalıdır.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın veciz sözüyle bitirelim; "Öğretmenlerin kazancı insandır. Her meslek sahibi servet kazanır, para kazanır ama öğretmen insan kazanır. Bu yüzden öğretmenlik kutsal bir meslektir."
İbrahim Fatih Ekici
Yeni Mesaj Gazetesi
(Kilis Postası Haber Merkezi)