Çok ciddi paralar harcanarak restore edilen ve ibadete açılan Sümela Manastırı'nın bölge için yansımaları devam ediyor. Fener Rum Patriği Bartholomeos, Maçka ilçesindeki Sümela Manastırı'nda buün 9.'su düzenlenecek ayini yönetmek için dün Trabzon'a gelmişti. Trabzon Havalimanı'nda Bartholomeos çiçeklerle karşılandı. Ve bu kaşılamada Bartholomeos' çok büyük anlam ifade eden bir hediye verildi. Trabzonspor forması ve bordo-mavi atkı hediye edilen Bartholomeosa hediye edilen Trabzonspor formasının arkasında "Ekümenik Patrik Bartholomeos" yazması büyük tepkilere yol açtı.
En ciddi tepki BTP Lideri Hüseyin Baş'tan
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş Sümela'da ayin için Trabzon'a giden Fener Rum Patriği Bartholomeos'a üzerinde "Ekümenik Patrik Bartholomeos" yazan Trabzonspor forması hediye edilmesine tepki gösterdi.Konuyla ilgili sosyal medya hesabından açıklama yapan Hüseyin Baş olayın kabul edilemez olduğunu ifade etti.BTP liderinin paylaşımı şu şekilde, "Trabzonspor üzerinden sevimli gösterilemeye çalışılarak Pontus idealleri için kendilerine alan açmaya çalışan Patrik Bartelemehos'a, Lozan ve Türkiye Cumhuriyeti yasaları ile kullanılması yasaklanan "ekümenik" unvanı yazılı Trabzonspor forması hediye edilmesi kabul edilemez!""EKÜMENİK" neden yazıldı?
Lozan'a göre Fener Rum Patrikhanesi, siyasal yetkilerden arındırılmış, Türk hukuk sistemine bağlı, salt bir dini kurum haline getirilmiştir.Ekümenik ne demek?
Küçük bir kilise iken İstanbul’un Bizans İmparatoru Konstantin tarafından başkent ilan edilmesiyle birlikte önce imparatorluk kilisesi haline getirilen Fener Rum Patrikhanesi, Hristiyan ilahiyatı açısından sadece havariler tarafından kurulan Kiliselere verilmesi gereken Ekümenik statüsünü, tamamen siyasi bir tasarrufun sonucunda elde etmiştir.Bizans hem siyasi hem de dini otoriteyi de başkentte toplamak amacıyla Fener Rum Patrikhanesi’ne verdiği güç ve destekle bu kilisenin ekümenik bir kilise olduğunu iddia etmiş ve bu suretle diğer Hristiyan kiliseleri üzerinde hâkimiyet kurmaya çalışmıştır.Bizans’ın yıkılmasıyla bu statüyü kaybetmesi beklenen Patrikhane, bu statüsünü sürdürebilmiştir. İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet, patrikhaneyi yok etmek yerine onu diri tutmayı ve bu sayede "yayılma alanı olarak gördüğü Avrupa topraklarında Hristiyanlığın bölünmüşlüğünden faydalanmayı hedefleme" iddiasıyla bu kilisenin bu özellğini devam ettirmiştir.İstanbul'un Fethinden sonra 1517 yılında Yavuz Selim'in, Mısır'ı fethettiğinde, İskenderiye ve Antakya Patrikhanelerini de, İstanbul'daki Patrikhane'ye bağlaması ve patriği de 'Milletbaşı'lıktan , 'Ekümen' yani 'Cihan patriği' ilan etmesiyle bu durum tekrar tescillenmiştir. Patrikhanenin İmparatorluğu parçalamaya yönelik faaliyetleri Birinci Dünya Savaşı ve Milli Mücadele sırasında zirveye ulaşmıştır.Mondros Mütarekesi sonrası; Fener Rum Patrikhanesi;- Kilise binalarına Yunan bayrakları asarak,
- Kiliselere Türk hükümetiyle bütün ilişkilerinin bittiğini belirten bir bildiri göndererek,
- İstanbul’da, Anadolu’da ve Trakya’da ortaya çıkan çete faaliyetlerinde Rum çetelerine destek vererek,
- Yunanistan’dan getirilen Rumların Anadolu’ya sokulmalarında ve Pontus Devleti oluşturulması çalışmalarında önemli roller oynayarak Milli Mücadelenin karşısında rol almıştır.