önceki akşam vatandaşlardan kredi kartına veda etmelerini istedi. Oysa vatandaşlar bankalara kolunu çoktan kaptırdı bile
11 yıllık iktidarı döneminde Türk halkını plastik paraya mecbur eden Başbakan Erdoğan, ‘faiz lobisi’ tartışması ekseninde önceki akşam vatandaşlardan kredi kartına veda etmelerini istedi. Oysa vatandaşlar bankalara kolunu çoktan kaptırdı bile RECEP BAHAR / İSTANBULTürk halkının bankalara borcu 290 milyar TL’yi aştı. Bunun yaklaşık 110 milyar TL’sini tüketici kredileri, 90 milyar TL’sini konut kredileri, 90 milyar TL’sini de kredi kartı borçları oluşturuyor. Oysa AKP Hükümetinin iş başına geldiği 2002 yılı sonunda vatandaşların bankalara borcu sadece 4 milyar TL idi ve bunun 3’te birini kredi kartı borçları oluşturuyordu. Başbakan Erdoğan’ın döneminde vatandaşların faiz lobisine borcu, 72.5 kat artış gösterdi. Bir başka ifadeyle, Türk halkı bankaların kucağına itildi. Parasızlık içinde kıvranan ciddi sayıda vatandaş; erzakını hatta ekmeğini kredi kartıyla alır hale geldi. Şimdi eleştiriyorYaklaşık 11 yıldır Türk milletinin bankalar tarafından soyulmasına sessiz kalan, hatta bunun oluşmasına zemin hazırlayan AKP Hükümeti, Gezi Parkı olaylarının akabinde ‘faiz lobisi’ etiketi altında zahiren bazı bankaları hedef almaya başladı. Nitekim kredi kartı meselesi Başbakan Erdoğan’ın topa girmesiyle farklı bir yön kazandı. Erdoğan, önceki akşam Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nca Ankara Vilayetler Evi’nde şehit yakınları ve gazilere verilen iftar yemeğindeki konuşmasında, “Geçenlerde ben, ‘faiz lobisi’ derken boşuna demedim. Zira faiz dışı gelirlerle abad olan bir lobi var. Hani şu kredi kartları falan diyorsunuz ya, bunları almayın. Bunlardan ödediğiniz paralar, sadece bir bankayı vereceğim, isim vermiyorum, 600 trilyon bir yılda geliri, faizin dışında. Bunun yanında Ziraat, Halk, Vakıf üçünün bu yandan toplam gelir 600 trilyon. Oynanan oyunun ne kadar büyük olduğunu görüyor musunuz? Kim ödüyor bu parayı? Zengin değil, benim fakir, fukara kardeşim” şeklinde konuştu. Ancak ortada bir gerçek var: Türk halkının önemli bir bölümü kolunu hükümet politikaları sonucunda bankalara kaptırdı. Bankalar, avukat ordusuyla acımasız bir şekilde kredi kartı borcunu ödeyemeyen vatandaşları köşeye sıkıştırıyor. Başbakan konuşuyor ama tezgâh da aynen devam ediyor. İlk sırada imtiyazlı grubun bankası Bankalar Birliği’nin 2013 yılı ilk çeyrek verilerine göre, kredi kartlarından aidat alan bankalar arasında ilk sırada “imtiyazlı” Doğuş Grubu’na ait Garanti Bankası yer alıyor. Garanti Bankası’nın yıllık aidat geliri 656 milyon TL’ye ulaşıyor. Doğuş Grubu’na ait TV kanalları (Star TV, NTV, CNBC-e) hükümet politikalarına destek veriyor, bu destek sayesinde de Doğuş İnşaat vasıtasıyla kamu ihalelerinden aslan payını kapıyor. Net komisyon gelirinde Garanti Bankası’nı 544 milyon TL ile Akbank, 358 milyon TL ile İş Bankası, 259 milyon TL ile Yunanlılara ait Finansbank, 142 milyon TL ile Rus Sberbank’a satılan Denizbank izliyor. Kamunun eli de vatandaşın cebindeHükümetin doğrudan müdahale etme imkânına sahip olduğu kamu bankaları da kredi kartı aidatlarıyla vatandaşların cebini boşaltıyor. Halkbank’ın geliri 217 milyon TL, Ziraat Bankası’nın geliri 205 milyon TL’ye, Vakıfbank’ınki 177 milyon TL’ye ulaşıyor. Kamu bankalarının kredi kartı aidat geliri toplamda 599 milyon TL’ye ulaşıyor. Kısaca özel bankalar da, kamu bankaları da ellerini vatandaşların cebine atmış durumda. Hükümet de serbest piyasa ilkeleri bağlamında bu soygunu sadece seyrediyor. AKP döneminde kart sayısı 3.5 kat arttı!Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verilerine göre, Türkiye’de kredi kartı sayısı AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından bu yana son 10 yılda büyük artış gösterdi. 2002 yılında 15 milyon 700 bin olan kart sayısı, 10 yıl içerisinde üç kattan fazla artarak 54 milyon oldu. Toplam banka kartı sayısı ise, 35 milyon 57 binden, 85 milyon 274 bine ulaştı.
11 yıllık iktidarı döneminde Türk halkını plastik paraya mecbur eden Başbakan Erdoğan, ‘faiz lobisi’ tartışması ekseninde önceki akşam vatandaşlardan kredi kartına veda etmelerini istedi. Oysa vatandaşlar bankalara kolunu çoktan kaptırdı bile RECEP BAHAR / İSTANBULTürk halkının bankalara borcu 290 milyar TL’yi aştı. Bunun yaklaşık 110 milyar TL’sini tüketici kredileri, 90 milyar TL’sini konut kredileri, 90 milyar TL’sini de kredi kartı borçları oluşturuyor. Oysa AKP Hükümetinin iş başına geldiği 2002 yılı sonunda vatandaşların bankalara borcu sadece 4 milyar TL idi ve bunun 3’te birini kredi kartı borçları oluşturuyordu. Başbakan Erdoğan’ın döneminde vatandaşların faiz lobisine borcu, 72.5 kat artış gösterdi. Bir başka ifadeyle, Türk halkı bankaların kucağına itildi. Parasızlık içinde kıvranan ciddi sayıda vatandaş; erzakını hatta ekmeğini kredi kartıyla alır hale geldi. Şimdi eleştiriyorYaklaşık 11 yıldır Türk milletinin bankalar tarafından soyulmasına sessiz kalan, hatta bunun oluşmasına zemin hazırlayan AKP Hükümeti, Gezi Parkı olaylarının akabinde ‘faiz lobisi’ etiketi altında zahiren bazı bankaları hedef almaya başladı. Nitekim kredi kartı meselesi Başbakan Erdoğan’ın topa girmesiyle farklı bir yön kazandı. Erdoğan, önceki akşam Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nca Ankara Vilayetler Evi’nde şehit yakınları ve gazilere verilen iftar yemeğindeki konuşmasında, “Geçenlerde ben, ‘faiz lobisi’ derken boşuna demedim. Zira faiz dışı gelirlerle abad olan bir lobi var. Hani şu kredi kartları falan diyorsunuz ya, bunları almayın. Bunlardan ödediğiniz paralar, sadece bir bankayı vereceğim, isim vermiyorum, 600 trilyon bir yılda geliri, faizin dışında. Bunun yanında Ziraat, Halk, Vakıf üçünün bu yandan toplam gelir 600 trilyon. Oynanan oyunun ne kadar büyük olduğunu görüyor musunuz? Kim ödüyor bu parayı? Zengin değil, benim fakir, fukara kardeşim” şeklinde konuştu. Ancak ortada bir gerçek var: Türk halkının önemli bir bölümü kolunu hükümet politikaları sonucunda bankalara kaptırdı. Bankalar, avukat ordusuyla acımasız bir şekilde kredi kartı borcunu ödeyemeyen vatandaşları köşeye sıkıştırıyor. Başbakan konuşuyor ama tezgâh da aynen devam ediyor. İlk sırada imtiyazlı grubun bankası Bankalar Birliği’nin 2013 yılı ilk çeyrek verilerine göre, kredi kartlarından aidat alan bankalar arasında ilk sırada “imtiyazlı” Doğuş Grubu’na ait Garanti Bankası yer alıyor. Garanti Bankası’nın yıllık aidat geliri 656 milyon TL’ye ulaşıyor. Doğuş Grubu’na ait TV kanalları (Star TV, NTV, CNBC-e) hükümet politikalarına destek veriyor, bu destek sayesinde de Doğuş İnşaat vasıtasıyla kamu ihalelerinden aslan payını kapıyor. Net komisyon gelirinde Garanti Bankası’nı 544 milyon TL ile Akbank, 358 milyon TL ile İş Bankası, 259 milyon TL ile Yunanlılara ait Finansbank, 142 milyon TL ile Rus Sberbank’a satılan Denizbank izliyor. Kamunun eli de vatandaşın cebindeHükümetin doğrudan müdahale etme imkânına sahip olduğu kamu bankaları da kredi kartı aidatlarıyla vatandaşların cebini boşaltıyor. Halkbank’ın geliri 217 milyon TL, Ziraat Bankası’nın geliri 205 milyon TL’ye, Vakıfbank’ınki 177 milyon TL’ye ulaşıyor. Kamu bankalarının kredi kartı aidat geliri toplamda 599 milyon TL’ye ulaşıyor. Kısaca özel bankalar da, kamu bankaları da ellerini vatandaşların cebine atmış durumda. Hükümet de serbest piyasa ilkeleri bağlamında bu soygunu sadece seyrediyor. AKP döneminde kart sayısı 3.5 kat arttı!Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verilerine göre, Türkiye’de kredi kartı sayısı AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından bu yana son 10 yılda büyük artış gösterdi. 2002 yılında 15 milyon 700 bin olan kart sayısı, 10 yıl içerisinde üç kattan fazla artarak 54 milyon oldu. Toplam banka kartı sayısı ise, 35 milyon 57 binden, 85 milyon 274 bine ulaştı.