İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah'ın zahir oluşu, eşyanın üstüne binmesi, üzerine oturması ve zirvesine ayak basması anlamında değildir. Eşyaya olan kahrı, üstünlüğü ve kudretiyle zahirdir. Örneğin birisi şöyle der: 'Düşmanlarımın üzerine zahir oldum, Allah beni düşmanıma zahir kıldı.' O kendi zaferini ve (düşmana karşı) üstün gelişini ifade etmektedir. Allah'ın eşya üzerindeki zuhuru da işte böyledir (yani kahır, galebe, üstünlük ve eşyaya tasallutunu ifade etmektedir).
Allah'ın zahir oluşunun diğer bir anlamı da Kendisini talep eden herkes için aşikâr olmasıdır ve (zahir olmasının diğer bir anlamı da) kendisine hiçbir şeyin gizli kalmamasıdır. Hakeza (zahir olmanın diğer bir anlamı da) Allah'ın, yarattığı her şeyi tedbir ve irade etmesidir. O halde Allah Tebarek ve Teâlâ'dan daha aşikâr olan kimdir? Zira sen nereye yönelirsen yönel, O'nun yaratışının nişanesini ve etkilerini görürsün.
Kendi vücudunda da O'nun yeteri kadar nişaneleri vardır. Ama bizim hakkımızda zahir, kendisine aşikâr olan, bir hat ve hududu bulunandır. O halde biz ve O (zahir) ismi hakkında ortağız. Ama anlamı hususunda bir ortaklığımız yoktur. Allah'ın bâtın ve gizli oluşu ise eşyanın içinde gizli olduğu, yani onların içine girdiği anlamında değildir. Allah'ın ilim, koruma ve tedbirinin eşyanın içine de (zahirlerine olduğu gibi) nüfuz etmesi anlamındadır."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah kahrıyla her şeye üstündür."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah işlerin gizliliklerini bilir. Yaratışındaki göze çarpan tedbir nişaneleri sebebiyle de akıllara aşikârdır."
İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah aşikârdır ama duyu organları ve hissi temaslarla değil. Allah mütecellidir (gözükendir) ama gözle görülen bir görünme ile değil. Allah bâtındır ama uzak oluş ve ayrılık sebebiyle değil."
İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah gizlidir ama örtülü olduğu için değil. Allah aşikârdır (başkalarının gözleri karşısında olduğu için değil)."
Kur'an'da şöyle buyurulur: "Göklerin ve yerin hükümranlığı Allah'ındır. Allah her şeye kadirdir."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "O'ndan başka her malik memluktur (malik olunandır)."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Münezzeh olan Allah'tan başka her malik memluktur (malik olunandır)."
İmam Ali (a.s), "la havle ve la kuvvete illa billah" sözünün tefsirinde şöyle buyurmuştur: "Biz Allah ile birlikte bir şeye sahip değiliz; sadece O'nun bizi sahip kıldığı şeylere sahibiz. O halde bizi, bizden daha çok sahibi olduğu bir şeye sahip kıldığı zaman bize sorumluluk yüklemiştir; bizden onu geri aldığı zaman da sorumluluğu üzerimizden kaldırmıştır." (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
H. Okan Egesel
(Kilis Postası Haber Merkezi)