Mütevekkil (Abbasilerin vampir halifesi), halkın İmam Hadi (a.s)'a yönelmesinden rahatsız olup dehşete kapıldı. Fitne peşinde olan bazı müfsitler İmam Hadi (a.s)'ın evinde, halifenin aleyhine kıyam etmeleri için birtakım silah, yazı ve eşyaların toplanmış olduğunu Mütevekkil'e haber vermişlerdi.
Mütevekkil, haber vermeksizin Türklerden olan bir grup kimseleri, İmam Hadi (a.s)'ın evine gönderdi. Memurlar İmam (a.s)'ın evine saldırdılar. Evin her tarafını aradılarsa da bir şey bulamadılar. Arama işi bittikten sonra İmam (a.s)'ı takip ettiler; Hazreti, üzerine yünlü bir elbise atıp kapısı kapalı bir odada ibadet ve Kur'ân okumakla meşgul olduğu bir halde görünce hemen İmam'ı yakalayıp Mütevekkil'in yanına götürerek şöyle dediler: "Biz O'nun evinde bir şey bulamadık; Onun kıbleye doğru oturup Kur'ân okuduğunu gördük."
Abbasi halifesi Mütevekkil, eğlence meclisinin başında oturup şarap içmekle meşgul iken İmam (a.s) içeri girdi. İmam'ı görünce Hazretin heybet ve azameti onu sardı, elinde olmaksızın İmam'a saygı göstererek O'nu kendi kenarında oturttu, elinde bulunan şarap bardağını da Hazrete ikram etti.
İmam (a.s);
"Allah'a and olsun ki, kesinlikle benim et ve kanıma şarap karışmamıştır, beni bundan muaf et" dedi; o da artık ısrar etmedi.
Mütevekkil daha sonra şöyle dedi: "O halde bize bir şiir oku, şiir okumanla bizim meclisimizi şenlendir."
İmam (a.s) cevaben; "Ben fazla şiir bilmiyorum" buyurdular.
Halife; "Kurtuluş yolu yoktur, okumalısın" dedi.
İmam (a.s) onun bu ısrarı üzerine şöyle bir şiir okudular:
"Onlar (Güçlü ve kan dökücü yöneticiler) dağların doruklarında sabahladılar; koruyordu onları güçlü kişiler ama bir fayda etmedi.
İzzetten sonra kendi kalelerinden aşağı indirildiler; karanlık ve dar çukurlara dolduruldular; indikleri yer ne de kötü idi!
Defnedildikten sonra da birisi şöyle feryat etti: Nerede o taçlar ve ziynetler?
Nerede o perde ve tüller arkasında saklanan yüzler?
Kabir onlardan taraf fasih bir şekilde şöyle cevap verdi: O yüzlerin üzerinde kurtlar (haşereler) savaşıyor.
Onlar bu dünyada uzun bir süre yiyip içtiler ama bugün o yiyip içmeden sonra kendileri başkalarına yiyecek oldular."
İmam (a.s)'ın sözleri Mütevekkil'in sert kalbini öyle etkiledi ki, elinde olmaksızın ağladı; öyle ki, gözlerinin yaşı sakalını ıslattı. Mecliste bulunanlar da ağladılar. Mütevekkil daha sonra şarap bardağını yere çaldı; artık o eğlence meclisi bozulup başka bir havaya büründü. Mütevekkil dört bin dinar İmam a.s)'a takdim ederek saygıyla O'nu evine uğurladı. (Bihar, c.50, c.211).
(Kilis Postası Haber Merkezi)