Dün pamuk sattığımız ülkelerden bugün pamuk satın alıyoruz. Türkiyenin
eskiden pamuk ihraç ettiği ülkelerden pamuk ithal eden ülke haline geldiğini
savundu ve Avrupa Birliğinin uyum yasalarının pamuk ürününü korumasız hale
getirdiğini belirtti.
MHP Adana Milletvekili Ali Halaman yaptığı yazılı açıklamada,
Türkiyenin uzun yıllar pamuk ihraç ettiği ülkelerden son zamanlarda yaşanan
ekonomik, sosyal, siyasi sıkıntılardan dolayı pamuk ithal eden ülkelerin
başında gelmeye başlandığına dikkat çekti. Avrupa Birliğinin uyum yasalarının
pamuk ürününü korumasız hale getirdiğini ifade eden Halaman, ilgili
Bakanlıkların çiftçilere su sayacı takma baskısı uyguladıklarına, Ziraat
Bankasının pamuk üreticisine karşı uyguladığı kademeli yüksek faizler ile
sürekli ithal edilen kontrolü zor olan ilaçlar, tohumlar ve gübrelerin pamuğu
ekim alanlarından çekilmeye zorladığına da işaret etti. MHPli Halaman,
Pamuğun alım satımı eskiden kendi borsalarımızda, kendi sanayi kuruluşlarında,
kendi tüccarlarımız yaparken, son zamanlarda pamuğun fiyatı alım satım girdisi
girdi maliyetleri, pamuğun tohumu tamamen yabancıların eline geçmesinden dolayı
verilen destekler, pirimler, rekabet şartlarına uyacaksın, yoksa ekmeyin
denilerek sorgulandı iddiasında bulundu.
Pamuğun ekildiği yeri yenileme daha da güçlendirme özelliği olduğunu
kaydeden Halaman, Pamuk toprağı yormaz, Pamuk korunmalı küresel ticari
kuruluşların insafına bırakılamaz. Şimdi kütlü pamuğun fiyatı 1.100 1.200
TLdir. 6-7 yıl önce de aynı fiyatta idi. Pamuk üreten ABD, Çin, Hindistan,
Pakistan, İspanya, Yunanistan, Afganistan, Mısırda bile böyle değil. Bu
ülkelerde pamuk korumalı ve desteklidir. Son zamanlarda sulu tarımla uğraşan
çiftçilerin tarlasındaki, kendi imkânları ile yıllardır yeraltı kuyularından
çektikleri suyun önüne, su sayacı takma mecburiyeti getiren Orman ve Su
Bakanlığı bunu niye yapıyor? ifadelerini kullandı.
Halaman açıklamasında pamuk üreticisinin sorunları hakkında da özetle
şunları söyledi: Baraj yaptım, kanal döşedim diyor, suyu çiftçiye parayla
satıyor. Şimdi çiftçiye ya su sayacı takacaksın ya da kuyunu iptal ederim
diyor. Birde ecrimisil ödeyerek hazine arazisi üzerinde çiftçilik yapan,
tarımla uğraşanlara, Şubat ayının sonuna kadar kuyu suyun varsa, tapunu
getirip ruhsatını alıp su sayacı takacaksın diyor. Ecrimisil ödeyerek
çiftçilik yapanların tapusunu verildi mi? 150 200 senedir işlediği tarım
arazilerini siz işgal etmişsiniz buraları piyasa değerinin yüzde 70ini
ödeyerek size satacağız deniliyor. Bu insanlar, bu çiftçiler, tarımla uğraşıp
üretim yapıp, vergi veren çoluğunun çocuğunun, geçimini çıkartan, devletine vatanına
işine bağlı insanlara niye böyle davranılıyor? (ANKA)
Yeni Mesaj Gazetesi