Kadir Has Üniversitesinin dört yıldır sürdürdüğü Türkiyede kamuoyunun
ülke gündemine ve sorunlarına bakışını belirlemek amacıyla yapılan Türkiye
Sosyal-Siyasal Eğilimler Araştırması, 2012 yılında da çarpıcı sonuçlar ortaya
çıkardı.
Prof. Dr. Mustafa Aydın, Prof. Dr. Hasan Bülent Kahraman, Prof. Dr.
Osman Zaim, Prof. Dr. Bülent Çaplı, Prof. Dr. Banu Baybars Hawks ve Soli
Özelin yönlendirilmesiyle hazırlanan ankette sayısal araştırma yöntemi
uygulandı. Önceden hazırlanmış soru formuna bağlı yüz yüze görüşmelerle veri
toplandı. Anket İstanbul, Ankara, Konya, Bursa, Kocaeli, İzmir, Aydın, Manisa,
Tekirdağ, Balıkesir, Adana, Antalya, Hatay, Zonguldak, Samsun, Kastamonu,
Kayseri, Kırıkkale, Trabzon, Gaziantep, Diyarbakır, Mardin, Malatya, Bitlis,
Erzurum ve Ağrı illeri kent merkezlerinde ikamet eden 18 yaş ve üzeri 1000
kişiye uygulandı. Saha çalışması 26 Aralık 2012 - 6 Ocak 2013 tarihlerinde
gerçekleşti.
Halk parlamenter demokrasi istiyor
Araştırmaya katılan deneklerin yüzde 66sı Yeni Anayasada yönetim tarzı
olarak parlamenter demokrasinin benimsenmesini istedi. Toplumun sadece yüzde
21i Başkanlık Sisteminden yana. Toplumda Anayasa Reformu gereklidir
diyenlerin oranı yüzde 53. Bu oran 2010da yılında yüzde 74tü. Araştırmaya
göre Türkiyede kendisini muhafazakâr diye nitelendirenlerin oranı artıyor.
Halkın yüzde 22.5u kendisini Muhafazakar, yüzde 15i Ilımlı Muhafazakar
olarak nitelendiriyor. Bu oranlar 2009 yılından bu yana sürekli olarak
yükseliyor. Buna karşılık kendisini Milliyetçi diye nitelendirenlerin oranında
düşüş var. 2009da Milliyetçiyim diyenler yüzde 23.5 iken bugün yüzde 16.
Üst kimlik Türk
Araştırmada toplumun yüzde 55i kendisini Türk olarak tanımladı.
Kendisini Kürt olarak tanımlayanların oranı ise yüzde 6. Kürtlerin yüzde 19u
PKK bizi temsil etmektedir derken, yüzde 35i BDPnin kendilerini temsil
ettiğini söylüyor.
Halkın yüzde 19u hükümetin Kürt politikasını başarılı bulurken, yüzde
50si başarısız ve kesinlikle başarısız diye nitelendiriyor. Toplumun yüzde
27si ise ne başarılı, ne de başarısız buluyor.
AB umut olmaktan çıktı
Ankete göre, Türkiyenin ABye üye olamayacağını düşünenlerin oranı
yüzde 66. AB üyeliğini destekleyenlerin oranı yüzde 50. Bu oran 2010da yüzde
55ti.
Her ne kadar siyasetteki gücü ve etkisinin son yıllarda azalmış olsa da,
kurumlara güven sıralamasında Ordu 2012 yılında da liderliğini sürdürdü.
(Yüzde 56.3). Orduyu Cumhurbaşkanı (yüzde 53.7) ve Başbakanlık (yüzde
47.9) takip etti. YÖKe duyulan güven de 2011e göre yüzde 3.3 oranında azaldı.
En büyük sorunlar işsizlik ve terör
Son üç yılda olduğu gibi Türkiyenin en büyük sorunu yine işsizlik
olarak öne çıktı. Terör ise en büyük ikinci sorun olarak kendini
hissettiriyor. 2010 döneminde terörle mücadelede en etkin yöntemin siyasi
yöntemler olduğu düşünülürken, 2011 ve 2012 yıllarında askeri yöntemler ön
plana çıktı. Terör sorununu çözmede askeri yöntemlerin kullanılması gerektiğini
düşünenlerin oranı bir önceki yıla göre daha da artış göstererek yüzde 50.1
oldu. Diğer bir deyişle, 2012de her iki kişiden biri terörü asker çözer
dedi.
Halk Suriyeye müdahaleye karşı
Türkiyenin Suriye politikasını başarısız bulanların oranı yüzde 46
iken, yüzde 36.5luk bir kesim hiçbir şart altında Suriyeye uluslararası
müdahalede bulunulmaması gerektiğini savundu. Katılımcılar Türkiyenin
Suriyeye askeri müdahalede bulunması için öncelikle Türkiyeye doğrudan
yönelecek bir tehdit olması gerektiğini düşündü ve yüzde 43.5 oranında
Türkiyenin tarafsız kalması ve Suriyeye karşı herhangi bir müdahalede
bulunmamasını vurguladı.
Recep Bahar
Yeni Mesaj Gazetesi