İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Her kim Allah'ı bir hicapla veya bir suretle veya bir misal ve heykelle tanıdığını sanıyorsa müşriktir. Zira hicap/perde misal ve suret O'ndan gayridir. O tek ve yegânedir. O halde O'nu O'ndan başkasıyla tanıdığını söyleyen kimse nasıl Allah'ı birlemiş (tek olarak kabul etmiş) olabilir? Allah'ı bizzat Allah ile tanıyan kimse Allah'ı tanımıştır. O halde Allah'ı Allah ile tanımayan kimse O'nu tanımamıştır. Aksine O'ndan başka bir varlığı tanımıştır. Her yaratık sadece Allah ile bir şeyi derk eder ve Allah'ı tanımanın derki sadece Allah ile mümkündür."
İmam Ali (a.s), kendisine, "Rabbini nasıl tanıdın?" diye sorulunca şöyle buyurmuştur: "O'nun bana kendisini tanıtmasıyla tanıdım."
Kendisine, "Nasıl kendisini sana tanıtmıştır?" diye sorulunca da şöyle buyurmuştur: "O'nun gibi hiçbir suret yoktur. O, duyu organlarıyla tanınamaz ve insanlarla kıyas edilemez."
Mensur bin Hazim şöyle diyor:
İmam Sâdık'a (a.s) şöyle arz ettim: "Ben bir grupla tartıştım ve onlara şöyle dedim: Azameti yüce olan Allah yaratıklarıyla tanınmaktan daha yüce, aziz ve ulvidir. Aksine yaratıkları O'nunla tanınır."
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurdu: "Allah'ın rahmeti senin üzerine olsun."
İmam Ali (a.s) kendisine, "Allah'ı Muhammed'le (s.a.v) mi tanıdın? Yoksa Muhammed'i (s.a.v) Aziz ve Celil olan Allah ile mi tanıdın?" diye soran Caselik'e şöyle buyurmuştur: "Ben Allah'ı Muhammed (s.a.a) ile tanımadım. Aksine Muhammed'i (s.a.v) Allah ile tanıdım. Zira Allah O'nu yaratmış ve O'nda uzunluk ve genişlik gibi birtakım sınırlar belirlemiştir. O halde O'nun müdebbir olan birinin eliyle yaratıldığını bildim ve bu bilgi Allah'ın kılavuzluğu, ilhamı ve isteğiyle gerçekleşti. Aynı şekilde Kendi itaatini de meleklere ilham etmiş ve Kendini onlara benzersiz ve niteliksiz olarak tanıtmıştır."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah'ı Allah ile, Resûlü risaletiyle, emir sahibini iyilikleri emredişi, adaleti ve ihsanıyla tanıyınız."
Kuleyni bu hadisi naklettikten sonra şöyle buyurmuştur: "İmam Ali'nin, 'Allah'ı Allah ile tanıyın' sözünün anlamı şudur: Allah; şahısları, nurları, cevherleri ve a'yanı yaratmıştır. A'yan bedenlerden ibarettir. Cevherler ise ruhlardan ibarettir. Allah ne bir cisme benzer ne de ruhlardan herhangi biriyle benzerliği vardır. Hiç kimsenin hassas ve derk edici ruhları yaratmada bir müdahalesi yoktur O tek başına ruhları ve cisimleri yaratmıştır. O halde her kim bu iki benzerliği, yani Allah'ın bedenlere ve cismani varlıklara benzemesi ile ruhlara benzerliğini nefyederse (reddederse) Allah'ı Allah ile tanımış olur. Ama O'nu ruha veya cimse veya nura teşbih ederse Allah'ı Allah ile tanımamıştır." (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
H. Okan Egesel
(Kilis Postası Haber Merkezi)