• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • Ekonomi
  • İslam
  • İlçeler
  • Kilis Güncel
  • Analiz
  • Eğitim
  • Siyaset
  • Vefat
  • Spor
  • Bitki Rehberi
  • Güncel Haberler
  • Kültür & Sanat Teknoloji Sağlık Dünya Türkiye Videolar
  • Ara
SON DAKİKA:
17:45
Gaziantep Milletvekili İrfan Çelikaslan’dan Rektör Akman’a Ziyaret!
17:43
Kilis 7 Aralık Üniversitesi'nde Önemli Ziyaret: Milletvekili Dal ile Rektör Akman Bir Araya Geldi
09:50
Dolar - Euro - TL Kuru 30 Haziran 2025
09:50
Altın Fiyatları 30 Haziran 2025
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Haberler
  2. Siyaset
  3. Dünyada kendi milletine bu kadar zulmeden başka bir ülke yok
Siyaset
Yayınlanma: 22 Temmuz 2024 - 18:15

Dünyada kendi milletine bu kadar zulmeden başka bir ülke yok

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş Türkiye Futbol Federasyonu’ndaki (TFF) başkanlık seçimi ve ekonomi üzerine değerlendirmeler yaptı.

Siyaset
22 Temmuz 2024 - 18:15
Yorumlar
TAKİP ETTAKİP ET
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Dünyada kendi milletine bu kadar zulmeden başka bir ülke yok
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş Türkiye Futbol Federasyonu’ndaki (TFF) başkanlık seçimi ve ekonomi üzerine değerlendirmeler yaptı.

Hüseyin Baş, kişisel Youtube kanalında şunları söyledi;

“TFF seçiminde Erdoğan kaybetti söylemleri doğru değil”

“Türkiye Futbol Federasyonu seçimi ile ilgili dikkat edilecek bence en önemli husus şu; ‘AK Parti kaybetti, Erdoğan kaybetti’ gibi gibi şeyler var. Öyle bir şey yok! Sayın Hacıosmanoğlu Trabzonspor Başkanlığı yapmış bir kişi. Trabzonspor başkanı olacağı dönemde de aynı böyle bir siyasi ortam vardı; iktidarın adayı diye o dönem Muharrem Usta aday oldu ve delegeler de tepki olsun diye, iktidara tepki olsun diye Usta’ya oy vermeyip gidip Hacıosmanoğlu'nu seçti. Hacıosmanoğlu ertesi gün soluğu Tayyip Erdoğan'ın mitinginde aldı, kendisine forma hediye etti falan… Yani şuna katılmıyorum; Erdoğan kaybetti, Erdoğan karşıtlığı kazandı… Hayır, Erdoğan öyle bir güce ulaştı ki bu, muhalefetin bugüne kadar hiçbir işlev ortaya koyamaması kaynaklı bir durum. Erdoğan hem kendi adayını çıkarıyor, hem kendi muhalefetini çıkarıyor. Bütün seçenekler Erdoğan'ın seçeneği. Cumhurbaşkanlığı seçiminde buna benzer bir durum oldu. Dolayısıyla ülkede Erdoğan böyle bir güce ulaşmış vaziyette ve bu ülkemiz için bir felaket.

“Erdoğan’ın onayı olmadan aday bile olamazsın”

Futbol dediğin zaman belki de ülkenin 50 milyon insanının yakından ilgilendiği bir sahadan bahsediyoruz ve iki tane aday var çünkü aday olabilmeniz için belli bir sayıda imza toplamanız lazım, belli referansları gösterebilmen lazım. Bu imza sayılarına, bu referanslara ulaşmanız için de sadece ve sadece Tayyip Erdoğan'ın onayını alabilmiş olmanız lazım. Bu Türkiye Futbol Federasyonunda da böyle, Voleybol Federasyonunda da böyle, Boks Federasyonunda da böyle… Aklınıza hangisi geliyorsa hepsinde aynı sistem var, aday olmanız için dahi Erdoğan'ın onayı gerek.

Servet Yardımcı neden adaylıktan el çektirildi

Dolayısıyla Erdoğan seçilecek adamı da ortaya koyuyor, aman bu seçilmezse diye yerine seçilebilecek adamı da oraya koyuyor. Nitekim Servet Yardımcı aday oldu ve adaylıktan el çektirildi. Ne oldu, niye çektirildi, nasıl çektirildi hiç kimse bilmiyor. Ortada bir giz var, bir gizem var. Dolayısıyla bu Türkiye'nin aslında seçeneksiz bırakılmasının ve Erdoğan iradesinin Türkiye'de karabulut gibi üzerimize çöktü bir dönemden geçiyoruz zaten 20 yıllık iktidarın 15 yılını hemen hemen böyle yaşadık, hala yaşıyoruz.

“Bu Erdoğan’ın gücü değil arkasındaki küresel, emperyalist iradenin gücü”

Bu Erdoğan'ın başarısı, Erdoğan'ın uyanıklığı, iradesi, siyasi zekası kesinlikle değil.

Bu, Erdoğan'ın arkasındaki iradenin gücünden kaynaklanıyor. Kim bu irade? İşte o

küresel emperyalist siyasi irade bunu anlamamız lazım. Türkiye'de iktidarı da, muhalefeti de, sporu da, Milli Eğitimini de, vakıflarını da, bilmem nesini de, birçok derneğini de eline almış istediği gibi yönetebilen bir küresel sermayenin, bir küresel iradenin olduğunun bir başka ispatı da Futbol Federasyonu seçimleri olmuştur. Bu seçim her şeye rağmen futbolumuz adına İnşallah hayırlı olur. Önceki yönetimin mi başa gelmesi, bu yönetimin mi gelmesi desen ben önceki yönetime mesafeliydim. İnşallah Sayın Hacıosmanoğlu Türk futboluna fayda sağlar ama ‘Bu seçimde Erdoğan kaybetti’ demek saflık olur.

Mehmet Şimşek’e ‘Türk lirasına güven artıyor’ cevabı

Türk lirasına güven artıyormuş. Maliyet bakanının söylediği ifade doğru bir ifade değil. Maliyet bakanının aslında, ‘Yabancı için Türk lirasından fayda ve verim artıyor’ demesi lazım. Türk lirasına güven artsaydı yüzde 50 faiz vermek zorunda kalmazdı. Güven artsa sen yüzde 5 faiz verirsin hatta eksi faiz verirsin millet parasını yine buraya getirir, güven budur. İsviçre eksi faiz veriyor kasası dolu, Japonya eksi faiz veriyor kasası dolu, Amerika vakti zamanında sıfır faiz verdi, Almanya sıfır faiz verdi kasaları dolup taşıyordu, güven budur. Yüzde 50 faiz verip 3 - 5 kuruş para buldum diye kimse sevinmez. Güven artıyormuş, yüzde 50 faiz ile güven mi olur? 

“Fethiye Almanların, Kaş İngilizlerin, Uzungöl Arapların”

Şimşek, ‘Türk milletinin emeğini, iş gücünü bedavaya sömüren irade çok mutlu’ desin ben buna fitim, bu cümle okey ama kalkıp da bana ‘Türk lirasına güven artıyor’ demeyeceksin. Ekonomiyi biz şuradan bile ölçebiliriz; mesela Antalya Kaş’a git, her yer İngiliz. Kaş İngilizlerin olmuş. Trabzon Uzungöl'e git, her yer Arap. Uzungöl Arapların olmuş. Fethiye'ye git, her yer Alman. Fethiye Almanların olmuş. Gittiğin yerlerde Türk yok. Biz Türk milleti olarak, Türk vatandaşları olarak buralara gidemiyoruz, bizim insanımız gidemiyor. Bu aradaki uçurumun sebebi ne, böyle bir şey olabilir mi. Kendi insanının, kendi ülkesinde tatil yapamadığı bir vasatta yaşıyoruz.

“Türkiye’ye Alman vatandaşı kimlikle giriyor, Türk vatandaşı kimlikle giremiyor”

Bir gurbetçi aile düşünün. 2001 yılından sonra doğan gurbetçi ailelerin çocukları direkt Alman vatandaşlığı alabildi. 2002yılında doğmuş 22 yaşında bir Türk genci

Alman vatandaşı olsun, babası da 50 yaşında Almanya'da oturumla yaşayan bir gurbetçi olsun. Evlatta Alman pasaportu var, babada Türk pasaportu var ve ikisi birlikte Türkiye'ye geliyor. Bunlar ülkeye giriş yaparken pasaport kontrolünde oğlu Alman kimliğini veriyor Türkiye'ye giriyor ama baba Türk kimliğini verdiği zaman ‘Hayır pasaport ver’ deniyor. Baba, ‘Ben Türküm, burası vatanım’ diyor ama ‘Olmaz, pasaportla gireceksin’ cevabını alıyor. Adamın oğlu Alman kimliğiyle Türkiye'ye giriyor. Alman pasaportu olan Türk çocuğun babası kendi ülkesine Türk kimliğiyle giremiyor, pasaportla giriyor. Kimliğe, pasaporta ihtiyaç duymayıp ülkeye giren milyonları konuşmuyorum bile. O işin başka bir boyutu. 

“Dünyada kendi milletine bu kadar zulmeden başka bir ülke yok”

Kendi milletine bu kadar zulmeden dünyada başka bir ülke yok ama bu kadar zulüm görüp de kendi idarecisine bu kadar boyun eğen de başka ülkede bence yok. Dolayısıyla bizim buna artık bir tepki vermemiz lazım. Bu iş çok saçma yerlere gidiyor, çok mantıksız yerlere gidiyor. Ülkesinden kovulan, ‘Giderseniz gidin’ denilen hiçbir şekilde hiçbir işe yaramadığı sürekli olarak yüzüne vurulmaya çalışılan bir millete dönüştük. Biz millet olarak bunu kabul edemeyiz. 

“Siyasi iradenin beceriksizliklerinin bedelini ödemek istemiyoruz”

Siyasi iradenin beceriksizliklerinin bedelini ödemek istemiyoruz. Ekonomik tablonun sonucu da budur, bunların beceriksizliği… İşte faizi yüzde 50, yüzde 500 yapsan ekonomi mi düzelecek? Faiz yükselince ekonomisi düzeliyorsa yüzde 90 yap, faiz düşünce ekonomi düzeliyorsa yüzde sıfır yap. Demek ki senin faizi yükseltmenle, alçaltmanla bu ülkenin ekonomisi düzelmeyecek. Vergi artışı yapıyorsun, vergi artışı yapınca ekonomi düzeliyorsa sen vergileri iki kat daha artır. Asgari ücret artınca zarar ediyorsa bu devlet o zaman asgari ücreti düşür 10 bin liraya, emekli maaşını artıramıyorsan düşür 5 bin lira yap, kurtaracak mı bizi? Sen beceriksizsin, sen iş bilmezsin, senin yöntemlerin hiçbir işe yaramıyor. Bunu kabul edip görevden el çekmeleri lazım başka çaresi yok bu işin. Ekonominin geldiği özet budur. Son cümle; Türk lirasına olan güven artmıyor, güven artsaydı dediğim gibi yüzde 50 faiz vermek zorunda kalmazdın.”

Bu haber 1587 defa okunmuştur.
  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x
İlginizi Çekebilir
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş'tan Orta Doğu değerlendirmesi
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş'tan Orta Doğu değerlendirmesi
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş’tan Talat Paşa çıkışı
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş’tan Talat Paşa çıkışı
"İsrail'in elinde 90- 100 tane nükleer silah var"
“İsrail aslında bir inancı, medeniyeti bombalıyor”
“İsrail aslında bir inancı, medeniyeti bombalıyor”
Son Haberler
Gaziantep Milletvekili İrfan Çelikaslan’dan Rektör Akman’a Ziyaret!
Gaziantep Milletvekili İrfan Çelikaslan’dan Rektör Akman’a Ziyaret!
Kilis 7 Aralık Üniversitesi'nde Önemli Ziyaret: Milletvekili Dal ile Rektör Akman Bir Araya Geldi
Kilis 7 Aralık Üniversitesi'nde Önemli Ziyaret: Milletvekili Dal ile...
Dolar - Euro - TL Kuru 30 Haziran 2025
Dolar - Euro - TL Kuru 30 Haziran 2025
Altın Fiyatları 30 Haziran 2025
Altın Fiyatları 30 Haziran 2025
Dolar - Euro - TL Kuru 28 Haziran 2025
Dolar - Euro - TL Kuru 28 Haziran 2025
Bugün Vefat Edenler 22 Temmuz 2024
Bugün Vefat Edenler 22 Temmuz 2024

Ana Sayfa
Ekonomi
İslam
İlçeler
Kilis Güncel
Analiz
Eğitim
Siyaset
Vefat
Spor
Bitki Rehberi
Güncel Haberler
Kültür & Sanat
Teknoloji
Sağlık
Dünya
Türkiye
Videolar
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Vefatlar
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Anketler
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Analiz
  • Eğitim
  • Ekonomi
  • İlçeler
  • İslam
  • Kilis Güncel
  • Kültür & Sanat
  • Sağlık
  • Siyaset
  • Spor
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Vefatlar
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Anketler
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

kilispostasi.com Haber Portalı 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na %100 uygun olarak yayınlanmaktadır. Ajanslardan alınan haberlerin yeniden yayımı ve herhangi bir ortamda basılması, ilgili ajansların bu yöndeki politikasına bağlı olarak önceden yazılı izin gerektirir.