Fetullah Gülen'in ölümünün ardından, Türkiye'deki FETÖ yapılanması ve bu yapının emperyalist güçler tarafından nasıl desteklendiği üzerine yeni değerlendirmeler ortaya çıkıyor. Doç. Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi tarafından kaleme alınan bir makalede, Gülen'in yıllar içinde ülke ve din üzerinde yarattığı tehditlerin tarihsel gelişimi detaylandırılıyor.Kepekçi, makalesinde Gülen'in geçmişte devletin ve milletin geleceği için ne denli büyük bir tehdit oluşturduğunu ve bunun yıllar önce Prof. Dr. Haydar Baş tarafından öngörüldüğünü belirtiyor. Özellikle 1998'de Prof. Dr. Haydar Baş tarafından yazılan bir mektupta, Gülen'in dış güçler tarafından bir piyon olarak kullanıldığını ve bu güçlerin asıl hedefinin sadece din değil, aynı zamanda devletin bekası olduğunu vurguladı.FETÖ'nün Yıkıcı Planları
Makalede, 15 Temmuz 2016'da gerçekleşen FETÖ’nün darbe girişimi ile Gülen'in yalnızca dini hedef almadığı, Türkiye’nin bağımsızlığını da tehdit ettiği ifade ediliyor. Özellikle 1990'larda başlatılan dinler arası diyalog çalışmaları ve "Medeniyetler İttifakı" projesi ile Gülen hareketinin nasıl uluslararası bir boyut kazandığı anlatılıyor. Gülen'in Amerika tarafından da desteklendiği ve çalışmalarının emperyalist bir planın parçası olduğu vurgulanıyor.Dini ve Milli Bütünlüğün Önemi
Prof. Dr. Haydar Baş'ın FETÖ tehdidini yıllar önce tespit ettiğine dikkat çeken Kepekçi, "Dini bütünlüğümüz, milli bütünlüğümüzün teminatıdır" sözüyle Gülen'in dini zayıflatma çabalarının, ülkenin milli bütünlüğüne zarar verme amacı taşıdığını belirtiyor. Makalede, Batılı güçlerin Türkiye'nin dini kimliğini hedef alarak, ülkenin parçalanmasını hedeflediği de vurgulanıyor.Doç. Dr. Kepekçi, makalesinin sonunda, FETÖ ile mücadelenin sadece devletin değil, her bireyin sorumluluğunda olduğunu belirtiyor ve bu tehdidin hala varlığını sürdürdüğüne dikkat çekiyor.
Makalede, 15 Temmuz 2016'da gerçekleşen FETÖ’nün darbe girişimi ile Gülen'in yalnızca dini hedef almadığı, Türkiye’nin bağımsızlığını da tehdit ettiği ifade ediliyor. Özellikle 1990'larda başlatılan dinler arası diyalog çalışmaları ve "Medeniyetler İttifakı" projesi ile Gülen hareketinin nasıl uluslararası bir boyut kazandığı anlatılıyor. Gülen'in Amerika tarafından da desteklendiği ve çalışmalarının emperyalist bir planın parçası olduğu vurgulanıyor.Dini ve Milli Bütünlüğün Önemi
Prof. Dr. Haydar Baş'ın FETÖ tehdidini yıllar önce tespit ettiğine dikkat çeken Kepekçi, "Dini bütünlüğümüz, milli bütünlüğümüzün teminatıdır" sözüyle Gülen'in dini zayıflatma çabalarının, ülkenin milli bütünlüğüne zarar verme amacı taşıdığını belirtiyor. Makalede, Batılı güçlerin Türkiye'nin dini kimliğini hedef alarak, ülkenin parçalanmasını hedeflediği de vurgulanıyor.Doç. Dr. Kepekçi, makalesinin sonunda, FETÖ ile mücadelenin sadece devletin değil, her bireyin sorumluluğunda olduğunu belirtiyor ve bu tehdidin hala varlığını sürdürdüğüne dikkat çekiyor.