Sağlıkçılarımıza her gece 21.00 de balkonlara çıkıp alkış
tutan vatandaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Ancak “Sağlıkçılara bir değil
binlerce alkış” tutsanız yine azdır.
Tıp ilminin “farz-ı kifaye” bir amel olduğu İslam
alimlerinin ortak görüşüdür. Rabbim onlara mesleklerini imanla
bereketlendirmeyi nasip eylesin.
Yakınımda sağlık çalışanlarının çok olduğu, hatta ailemden
birçoğunun çeşitli dallarda uzman olarak çalıştığı için sağlık çalışanları
hakkında birkaç kelam etmek istedim.
Dışardan bakınca çok para kazandıkları için daha güzel ve
daha sağlıklı yaşam sürdüklerini zanneden toplum bireylerimiz çoktur.
Ama aslında hiçbir iş dışardan görüldüğü gibi değildir.
Sağlık personelinin bayramı seyranı yoktur. Gecesi gündüzü
yoktur. Nöbetleri çoktur. Çoluk çocuğuna ayıracak zamanları yoktur. Düzenli
uykuları düzenli bir yaşamaları yoktur. Stresleri gayet çoktur.
İşin en acı tarafı destekçileri gayet azdır…
Hasta tedavi olmaya ameliyat olmaya karar verir, narkozu
alır uyur. Ama onu ameliyat eden ekip uyumaz. Ameliyat öncesi, ameliyat
aşaması, ameliyat sonrası yoğun bakım, tetkikler, takipler; olağan dışı
olaylarda yaşanan manevi travmalar…
Bunları yaşayan doktorlarımızdır. Gizli kahramanlar
hemşirelerimizdir. Her aşamada görev alan sağlık çalışanlarımızdır. Sağlık
sektörünün her aşamasında vazife yapan bütün vatandaşlarımızdır.
Sağlık kuruluşlarında işler kafamıza göre gitmezse,
istediğiniz ilaç yazılmazsa ya da Allah korusun bir ölüm vakası olursa:
Doktora hakaret eden biz…
Doktora saldıran biz…
Doktoru öldüren biz…
Halbuki başımız sıkışınca hastalanınca kapısına koşan da
biz…
Allah başımıza bir virüs belası verdi. Bu sebeple herhalde birçok
şeyi nasihatle anlamadık, musibetle anlarız inşallah…
Allah’tan sonra herkesin muhtaç olduğu en önemli merciler
sağlık kurumları ve sağlık çalışanlarıdır. Allah onların eksikliğini vermesin.
Biz evde kalarak korunuyoruz ama onların böyle bir şansı
yoktur. Birçoğu da şu an hastamı iyileştireyim derken kendisi hastalıkla
uğraşıyorlar.
Dünyanın her yerinde şu anda destansı başarılara imza atan
sağlık çalışanlarıdır. İnsanlığın beklediği önemli aşıya, ilaca, çareye onların
vesile olmasını bekliyoruz…
Sağlıkçılarımız, kurtuluş savaşında cephede savaş veren
kahramanlarımız kadar önemli işer yapmaktadır. Bir nesli kurtarmanın, korumanın
savaşını veriyorlar…
Salgın atlatılınca bütün sağlık çalışanlarına devlet olarak
daha fazla destek ve “onur madalyası” verilmesi lazımdır.
Bu süreçte “marifet iltifata tabidir” düsturu gereği onların
geçim derdi diye bir sorunları olmamalı. Maddi manevi destek verilmelidir.
Sağ olun var olun. Kurtuluş mücadelesi veren kahramanlar
sağlıkçılarımız…
Uğur Kepekçi