• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • Ekonomi
  • İslam
  • İlçeler
  • Kilis Güncel
  • Analiz
  • Eğitim
  • Siyaset
  • Vefat
  • Spor
  • Bitki Rehberi
  • Güncel Haberler
  • Kültür & Sanat Teknoloji Sağlık Dünya Türkiye Videolar
  • Ara
SON DAKİKA:
10:03
Dolar - Euro - TL Kuru 5 Temmuz 2025
10:02
Altın Fiyatları 5 Temmuz 2025
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Haberler
  2. İslam
  3. Ramazana Veda Ederken
İslam
Yayınlanma: 11 Mayıs 2021 - 17:40

Ramazana Veda Ederken

Bir Ramazan ayını daha tamamlamak üzereyiz. Çevremizden "Eski Ramazanlar artık yok" sitayişlerini duyuyoruz. Hakikaten eski Ramazanlar aranır halde.

İslam
11 Mayıs 2021 - 17:40
Yorumlar
TAKİP ETTAKİP ET
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Ramazana Veda Ederken

Eski Ramazanlara göre ibadet edenler çok azaldı. Nüfus artmasına rağmen, eskiden camiler Teravih namazlarında dolar taşardı. Şimdi bir elin parmakları kadar cemaat oluyor.

Eskiden de Ramazan eğlenceleri olur, sokaklar sabah ezanına kadar cıvıl cıvıl aydınlanırdı. Ancak bunlar Teravih namazı vaktinden sonraya bırakılırdı.

Namazlar cemaatle eda edilir, camilerde, lokallerde ve hatta evlerde dini sohbetler yapılır, vaaz ve nasihatler edilir, ondan sonra eğlenceye geçilirdi. Şimdi ise Teravih saatleri ile aynı zamana denk gelen eğlenceler adeta Ramazanı eğlence havasına sokmakta.

Eski Ramazanlarda oruca hürmet edilir, tutmayanlar dahi başkalarının yanında yememeye dikkat ederdi. Artık sokaklarda o hürmeti göremiyoruz.  Kısaca bugün özlediğimiz Ramazanları yitirdik.

Tüm bu güzellikler sanki katledildi. Ilımlı İslam ile dejenere edildi. Ve bizler bir medeniyetin çöküşünü yaşıyoruz.

Dinin iki vasfı mevcuttur: Birincisi, bizleri Allah'a taşır. İkincisi, insanlar arasındaki hukuki, ahlaki nizamı tanzim eder. 

Maalesef, bu özellikler yerini ideolojik bir temele bıraktı. Siyasal mantıkla dini kurallar, kavramlar şekillenmekte, buna bağlı olarak gelişen ahlaki yapı tartışılmaktadır.

Din artık ibadetten uzak bir kulvara girmiştir. 

İbadetten uzak bu kulvar, Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşünde Ehl-i Beyt'e sırtını dönüş şeklinde kendini göstermişti.

Ehl-i Beyt'i reddediş, devletin iliklerine kadar işlemiş, din hayatının yok olmasına ve Batı etkisine açık hale gelmesine neden olmuştur.

O tarihteki gaflet ve ihmaller, günümüzde Müslüman kimliği yok ederek tanınmaz hale getiren icraatlar ile devam etmiştir. Hatta eğitim - öğretimde bu anlayış teşvik edilip, insanlar Allah'tan, Resûlullah'tan (s.a.v), manevi bağlarından koparılma noktasına taşınmıştır.

Günümüzde din idrakinde, hayata geçiş tarzında ve yaşayışında müthiş bir değişim yapılmıştır. Neticede beklenen gaye Allah'a kulluk değil, nefislere kölelik tarzına bürünmüştür. İcraatlarda söz sahibi olanların inancından şüphemiz olmamakla beraber milletin getirildiği bu tabloda her birinin sorumluluk sahibi olduğu kesindir.

Ayağımızın altından kayacak koltuğun kaygısı ile değil de, Allah'a hesap vereceğimiz endişesi ile sorumluluklarımızı yerine getirerek, milletimizi hak ve hakikat yoluna taşımak gerekmez mi?

Biz, elbette devlet dine müdahale etsin demiyoruz. Ancak din hürriyeti adı altında açılan yolun dinle alakası kalmamıştır ve bizi bu acı akıbete taşımıştır.

Laik Türkiye Cumhuriyeti devletinde, din özgürlüğü ve ibadet yapma hakkı anayasal güvencededir. Bu manada din hürriyeti adı altında icraatlar ile açılan yol ne hazin tecelli ki, Müslüman kimliği bu noktaya geriletmiştir.

Allah'a vuslat yolu unutturulmuştur. Yapılan yanlışın terk edilmesi, en azından geleneksel yaşantılara dönülerek dini hayatımızın ihyası gerekmektedir.

Toplumu dini nizama kavuşturmak yerine, kendi iç tabiatımızda Allah'ın emirlerini hayata geçirmek, Müslüman kimliğe dönüşümüz için yeterlidir.

İslam'ı iç tabiatımızda hâkim unsur haline getirebilirsek, toplumun özlediği Allah rızası istikametinde bir topluluk haline geleceğiz. Derin çöküşümüzün uyanışı zor değildir. Hz. Peygamber, "Her insanın kalbinden Allah'a bir yol gider" buyuruyor.

Kendimize dönmek, iç tabiatımızdan bulduğumuz yolla Allah ile Allah'a yürümek çaremizdir. Bu çare, yok olurken bir anda Müslüman kimliği ile tekrar dirilmemizin yoludur.

Prof. Dr. Haydar BAŞ

(Kilis Postası Haber Merkezi)

Bu haber 1375 defa okunmuştur.
  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x
İlginizi Çekebilir
4 Temmuz Cuma Hutbesi Konusu
4 Temmuz Cuma Hutbesi Konusu "Geçmişe İbretle Geleceğe Ferasetle Bakalım"
27 Haziran Cuma Hutbesi Konusu
27 Haziran Cuma Hutbesi Konusu "Kamu Hakkı Dokunulmazdır"
13 Haziran Cuma Hutbesi Konusu “Düğün Yapmanın Da Bir Âdâbı Vardır”
13 Haziran Cuma Hutbesi Konusu “Düğün Yapmanın Da Bir Âdâbı Vardır”
18 Nisan Cuma Hutbesi Konusu
18 Nisan Cuma Hutbesi Konusu "Hucurât Sûresi: Erdemli Bir Toplumun İnşası"
Son Haberler
Emekliler Baş Tacıdır, Hakkı Teslim Edilmeli!
Emekliler Baş Tacıdır, Hakkı Teslim Edilmeli!
"Bugün İslam dünyasının her bir noktası Kerbela"
Kerbelâ Ruhu Bizi Diriltecek Olandır
Kerbelâ Ruhu Bizi Diriltecek Olandır
Dolar - Euro - TL Kuru 5 Temmuz 2025
Dolar - Euro - TL Kuru 5 Temmuz 2025
Altın Fiyatları 5 Temmuz 2025
Altın Fiyatları 5 Temmuz 2025
Nimetleri Engelleyen Günahlar
Nimetleri Engelleyen Günahlar

Ana Sayfa
Ekonomi
İslam
İlçeler
Kilis Güncel
Analiz
Eğitim
Siyaset
Vefat
Spor
Bitki Rehberi
Güncel Haberler
Kültür & Sanat
Teknoloji
Sağlık
Dünya
Türkiye
Videolar
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Vefatlar
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Anketler
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Analiz
  • Eğitim
  • Ekonomi
  • İlçeler
  • İslam
  • Kilis Güncel
  • Kültür & Sanat
  • Sağlık
  • Siyaset
  • Spor
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Vefatlar
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Anketler
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

kilispostasi.com Haber Portalı 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na %100 uygun olarak yayınlanmaktadır. Ajanslardan alınan haberlerin yeniden yayımı ve herhangi bir ortamda basılması, ilgili ajansların bu yöndeki politikasına bağlı olarak önceden yazılı izin gerektirir.