Meteroloji özellikle 27 Temmuz - 31 Temmuz tarihine kadar hava sıcaklığının ülkmeizin birçok bölgesinde mevsim normallerinin 4 ila 6 derece üzerinde seyredeceği belirtmişti. Ve vatandaşlara sık sık Saat: 12.00 ile 18.00 arasında dışarı çıkılmaması uyarısında da bulunuluyor. Sıcaklıkların 31 Temmuz sonrası 2 ila 4 derece azalarak mevsim normalleri civarında olacağı tahmin ediliyor.Aslında bugünlerdeki kavurucu sıcaklıklar beklediğimiz bir durum. Halk arasında cehennem sıcağı olarak da adlandırılan kavurucu sıcaklıklara eyyam-ı bahur sıcaklıkları deniyor.
Akrep sokması sonrasında bölgesel olarak ısırılan bölgede ağrı, yanma, sık olmasa da uyuşukluk hissi oluşabilir.En sık rastlanan belirti genelde yanma şeklinde ağrıdır. Kısmi olarak sokulan yerde ve çevresinde olabileceği gibi bazı akrep türlerinin sokmalarında uzuv dışına taşan, tüm vücuda yayılabilen ağrı oluşabilir. Ağrı genellikle birkaç saat içinde en üst düzeye ulaşır, nadiren 24-48 saat sürer.

Eyyam-ı Bahur sıcaklıkları ne zaman olur?
Bu kavurucu sıcaklıklar her yıl Temmuz ayının sonu ile Ağustos ayının başında yaşanıyor. Bu dönemlerde hava sıcaklıkları 40 derecenin üzerine çıkması bekleniyor. Eyyam-ı Bahur Ağustos ayının ilk haftalarına kadar sürse de, ülkemizin bazı bölgelerinde bu sıcaklar Eylül ayına kadar devam ediyor. Özellikle Ege şehirlerinde, bu dönem daha uzun sürüyor.Sıcak havalarda Eyyam-ı Bahur sıcaklıklarında dikkat edilmesi gereke hususlar
- 10.00-16.00 saatleri arasında güneş ışınlarına maruz kalınmamalı
- Açık renkli ve bol giysiler giyilerek vücudun güneş ışınlarından korunmalı
- Bol su içmeli
- Ağır yemekler tüketilmemeli
- Güneş altındaki yorucu faaliyetlerden kaçınılmalı
- Özellikle açık alanda olanlar böcek ısırıklarına karşı dikkatli olmalı.
- Orman yangınlarına karşı dikkatli olunmalı
Sıcakların Artması Akrep Sokmaları Riskini de Beraberinde Getirdi
Böcek ısırığı denilince Akrep Sokmaları bu dönemde karşımıza çıkan en önemli böcek ısırıklarından birisidir.Akrep Sokması hakkında neler biliyoruz?
Özellikle yaz aylarında sıcakların artmasıyla birlikte ülke genelinde akrep sokması vakalarında artış görülür. Akrep sokmaları ile özellikle kalbi etkileyen durumlar ortaya çıkabilir. Bazı akrep türlerinin sokmaları hatta yaşamı tehdit edebilir. Artan sıcaklar ile açık alanlarda daha fazla bulunma gibi birçok etken akrep sokmaları nedeniyle acil servislere yapılan başvuruların artmasına neden oluyor.Acil Tıp Uzm. Dr. Öğr. Üyesi Ferudun Çelikmen, "Akrep sokmalarının nadiren yaşam kaybıyla sonuçlandığı ve bu tablonun genelde 6 yaş altında çocuklar, düşkün yaşlılar ve kronik hastalığı olanlarda görüldüğünü" söyledi.Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Acil Tıp Uzm. Dr. Öğr. Gör. Ferudun Çelikmen yaptığı açıklamada “Akrep sokması vakaları, özellikle yaz aylarında ülke genelinde, güney, doğu ve güney doğu bölgemizde ise hemen tüm mevsimler de sıklıkla acil servislere gelmelerine neden olur” dedi."Akrep sokmalarının nadiren ciddi duruma neden olabildiğini" söyleyen Dr. Ferudun Çelikmen, "Bununla birlikte özellikle kalbi etkileyen durumlar açısından bazı akrep türlerin sokmaları sonucunda yaşamsal önem taşıyan sonuçlar doğabileceğine" dikkat çekti.Nadiren de olsa görülebilecek yaşam kayıpları, kronik hastalığı olanlar, yaşlılar ve 6 yaş altı çocuklar gibi riskli grupta gözleniyor.Akrep Sokması Belirtileri Nelerdir?
En sık belirti yanma şeklinde ağrıdır.Akrep sokması sonrasında bölgesel olarak ısırılan bölgede ağrı, yanma, sık olmasa da uyuşukluk hissi oluşabilir.En sık rastlanan belirti genelde yanma şeklinde ağrıdır. Kısmi olarak sokulan yerde ve çevresinde olabileceği gibi bazı akrep türlerinin sokmalarında uzuv dışına taşan, tüm vücuda yayılabilen ağrı oluşabilir. Ağrı genellikle birkaç saat içinde en üst düzeye ulaşır, nadiren 24-48 saat sürer.

Akrep sokması sonrası yapılan yanlış uygulamalar
Akrep sokması sonrasında, "Akrep kuyruğundaki iğneyi batırıp zehrini enjekte eder. Akrep iğnesini batırdığında zehrinin tamamını zerk etmez. Bu nedenle ülkemizdeki akrep sokmalarının büyük bölümü hayati sonuçlara neden olmaz” diye konuşan Dr. Öğr. Üyesi Çelikmen, halk arasında yapılan yanlış uygulamalara değinerek; "bu uygulamalardan kaçınalım" şeklinde uyarılarda bulundu.- Emme,
- Kesme,
- Ateşe tutma
Akrep Sokmalarının Kalbi Etkileyebileceği Unutulmamalıdır?
Dr. Öğr. Üyesi Ferudun Çelikmen, "akrep zehrinin vücutta oluşturduğu reaksiyon sonucu ciddi kalp etkilenmesine yol açabileceğine" dikkat çekti.Acil servise akrep sokması nedeniyle başvuran tüm hastalarda, sokulan bölgenin, kalp hizasının altında tutulması, zehrin yayılmaması için hareket kısıtlaması, sokulan bölgeye soğuk uygulama yapılması ve iğne deliğinin ovalanmadan antiseptik sıvılarla bastırmadan silinmesi, tetanoz aşısı yapılması ilk plandaki uygulanmalardır. Ardından ileri tedaviler için evreleme yapılmalıdır.
Akrep Sokmasında Tedavi Evreleri
Evre 1: Isırılan bölgede hafif ağrı oluşumunun dışında yaygın bir belirti yoktur.Evre 2: Ağrı çok şiddetlidir ve sokulan uzvun dışına taşmıştır ve dokunulduğunda şiddetli ağrı hissi vardır.Evre 3: Yaygın sinir-kas bulguları, uzuvda atma şeklinde kasılma, istemsiz titreme, bulanık görme, göz hareketlerinde bozukluk, aşırı salya-tükürük çıkarma, kaslarda titreme, yutma güçlüğü gibi beyine giden sinirlerin etkilendiğini gösteren bulgular ve tansiyon düşüklüğü ise evre 3’ü tanımlar.Evre 4: Akrep sokması sonrasında tüm vücuda yayılan kas krampları, sinir tutulumuna bağlı uyuşma ve his kaybı, kalp krizi, akciğerlerde sıvı toplanması ve şok yaşanmışsa durumun 4. evreye geldiğini gösterir.Akrep Serumu Hangi Evrelerde Uygulanır
- Genel olarak, evre 1’de hastaya akrep serumu uygulanmaz.
- Evre 2 de bir doz, evre 2-3 te 1-2 doz uygulanabilir. Tüm hastalar acil gözlemde en az 6 saat takip edilmeli, yaygın bulgusu olan hastalar hastaneye yatırılmalıdır.
- Hastalar özellikle kalp etkilenmesi yönünden mutlak izlenmeli, EKG takipleri yapılmalı. Bildirilmiş vakalarda ölümlerin çoğu 6 yaş altında görüldüğünden, 6 yaşın altındaki tüm akrep sokmalarına akrep serumu uygulaması önerilmektedir.
- 65 yaş üstü hastalarda şayet şeker, tansiyon, astım-allerji gibi bilindik başka durumlar varsa, zehirlenme belirtileri daha şiddetli yaşanabileceği de unutulmamalıdır. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)