Nereye gidiyoruz?
Yeni tip koronavirüs görülen ülke ve bölgelerdeki vakalara ilişkin verilerin derlendiği “Worldometer” internet sitesine göre, dünya genelinde COVID-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 6,5 milyon, vaka sayısı 576 milyon'a ulaştı. Ülkemizde de sayılar azımsanacak gibi değil. T.C. Sağlık Bakanlığı verilerine göre şu ana kadar COVID-19 nedeniyle vefat eden vatandaşlarımızın sayısı 99.341 kişi olurken; vaka sayısı da 15.889.495 kişi. Kabaca 100 bin vefat, 16 milyon vaka. Nerede ise COVID-19'dan kaynaklanan ölüm ateşinin düşmediği aile kalmamış.
Türkiye'de de vakalar artıyor
Sağlık Bakanlığı tarafından artık haftalık açıklanan vaka sayıları her hafta biraz daha yükseliyor. 18-24 Temmuz aralığı istastiklerinde vaka sayısı 365.424'e yükseldi. Bu sayı bir hafta önceye göre % 61,44 fazla; iki haftaya göre ise tam 6,4 kat daha fazla.
Yani vakalar artık katlanarak artıyor. Yayılım hızı çok arttı. Bu artış da tatiller nedeniyle son günlerde artan şehirler ve ülkeler arası insan hareketliliğinin çok payı var.
Maske takmak zorunlu hale gelecek mi? Kapanmalar gündeme gelecek mi? Eğitim-Öğretim tekrar online olacak mı?
Peki neler yapmalı? Hatırlatma dozu aşılamaları gerekiyor mu?
Doç. Dr. Dane Ediger Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Üyesi Doç. Dr. Dane Ediger gündemde olan bu konular hakkında bazı açıklamalarda bulundu. Doç. Ediger,
“DSÖ, geçen aydan bu yana artışları belirtmişti. Ülkemizde 1 haftada vaka sayıları ikiye katlandı. Günlük 32 bin vaka önümüze çıkıyor artık. Bu artış, yeni dalganın büyüklüğünü gösteriyor. Belli önlemler alınmazsa yayılma oranı artacak ve sağlık sistemine binen yük de eşzamanlı olarak artmış olacak. Pandemiyi son iki yıldır yaşayan bireyler olarak mayıs ayında hafiflemeyle kendisi gösteren gevşeme durumu, özellikle kapalı mekanlar ve toplu taşımalarda maske zorunluluğunun getirilmesiyle son bulmalı. Hastanelerde bile maske takılmama durumunu gözlemlemiştik ama hastaneler ve toplu taşıma başta olmak üzere N95 maske kullanılmasını önermekteyiz.” dedi.
Hatırlatma dozu herkes yaptırmalı mı?
Doç. Dr. Ediger; "ABD’de 50 yaş üzeri bireylerin 4. doz aşılarını olduklarında ölüm riskinin %42 azaldığını ortaya koyan araştırmaların olduğunu" söylüyor.Yine İsrail’de yapılan bir çalışmada da “60 yaş üzerindeki kişilere 3. Doz üzerinden 4 ay geçtikten sonra yapılan 4.doz aşı ile; ağır hasta olma durumunun %64, ölüm oranının da %78 azaldığı" gözlenmiş.Sonuç olarak Ediger; "50-60 yaşları gibi belli bir yaşın üzerindeki kişilerin aşı olması gerektiğini" belirtiyor. Diğer yandan "riskli durumları barındıran, kronik hastalığı olan bireylerin, bağışıklık yetmezliği bulunanların, son bir yılda kemoterapi alıp son 6 ayda ışın tedavisi alanlar ve organ nakli yaptıranların da yine aşı olması gerektiğinin" altını çiziyor.Doç. Dr. Ediger aşı konusunda son olarak “Toplumun geneli için illa 4. doz uygulansın diye bir veri yok, ama sağlıklı bir bireyin de mutlaka yaşlı ve kronik hastalığı olan aile bireyleriyle teması olduğunu düşünürsek genel olarak toplumda aşılanmayı teşvik ediyoruz. 3. doz aşıyı olanların oranı ülkemizde %27’lerde kaldı. Biz 4. dozu saydığımız kişilere önermenin dışında aşı olanların oranının artırılması gerektiğini de düşündüğümüzden aşıyı öneriyoruz” dedi.
Kapanmak ya da kapanmamak kendi elimizde
COVID-19 geçirenlerin 3 ay sonra kandaki antikor seviyelerinin düştüğünü artık biliyoruz. Doç. Dr. Ediger, "Bu nedenle 4. doz hatırlatma aşısını yaptırabileceklerini" ifade ederek;
“Kış aylarında sokağa çıkma yasağının önüne geçmek için bugün önlem almak şart. Omicron’un semptomları, boğaz ağrısı, ateş, halsizlik, vücut ağrısı, üst solunum yolu semptomları olarak kendini gösteriyor ve izolasyon süreci olmayınca da bulaş riski artıyor. Bu semptomlar görüldüğü an mutlak suretle test yapılıp izolasyon sürecine girilmeli ve kapanma yaşansın istenilmiyorsa maskeler tekrar hayatımıza girmeli.” dedi. (BSHA)