Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "İnsanlar iyiliği emrettikçe, kötülükten sakındırdıkça ve iyi işlerde yardımlaştıkça hayır ve iyilik üzere olurlar. Ama böyle yapmazlarsa, onlardan bereket alınır, bir grubu diğer bir grubuna musallat olur. Böylece ne yeryüzünde ve ne de gökyüzünde bir dostları olur."
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "İsrailoğullarında meydana gelen ilk ayıp birisi diğer birisiyle karşılaştığında ona şöyle demesiydi: 'Ey adam! Allah'tan kork ve günah işleme! Bu sana asla helal değildir.' Ama ertesi gün onu aynı şekilde (günah ve suç işlerken) müşahade ettiği halde onunla aynı tabaktan yemek, aynı bardaktan içmek ve aynı yerde oturmak için onu bu günahtan alıkoymamasındaydı.
Onlar bu işi yapınca, Allah kalplerini birbirinin canlarına düşürdü ve şöyle buyurdu: 'İsrailoğullarından kafir olanlar lanete uğramıştır...' Allah'a yemin olsun ki iyiliği emretmeli, kötülükten sakındırmalı, zalimin elinden tutmalı ve onu zorla da olsa hakka doğru çekmelisiniz."
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Yahudi din adamları ve Hıristiyan ruhbanlar, iyiliği emretmeyi ve kötülükten sakındırmayı terk edince, Allah onlara peygamberlerinin diliyle lanet etti ve böylece bela hepsini çepeçevre kuşattı."
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Allah'a yemin olsun ki ya iyiliği emreder, kötülükten sakındırır, zalimin önünü alır ve onu zorla da olsa hak yola sürüklersiniz veya Allah kalplerinizi birbirinizin canına düşürür ve böylece Yahudi din adamlarını ve Hıristiyan ruhbanları rahmetinden uzak kıldığı gibi, sizi de rahmetinden uzak düşürür."
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "İyiliği emretmeli ve kötülükten sakındırmalısınız. Aksi takdirde Allah Acemleri (Arap olmayanları) üzerlerinize gönderir, onlar boyunlarınızı vurur. Onlar şiddetlidir ve asla kaçmazlar."
İmam Sâdık (a.s), yarenlerine bir mektupta şöyle yazmıştır: "Yaşlı ve tecrübeli olanlarınız, cahil ve riyaset düşkünlerinize acımalıdır (nasihat ve irşadda bulunmalıdır) aksi takdirde benim lanetim hepinize ulaşır."
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "La ilahe illallah kelimesi sürekli olarak kendisini söyleyene fayda verir ve ilahi gazap ve azabı ondan uzaklaştırır. Elbette bu hakkını küçümsememesi şartıyladır."
Kendisine, "Ey Allah'ın Resûlü! Hakkını küçük saymak nedir?" diye arz edilince şöyle bu-yurdu: "Allah'a isyan işleri açığa çıkar, hiç kimse itiraz etmez ve değiştirmeyi de düşünmez." (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
H. Okan Egesel
(Kilis Postası Haber Merkezi)