• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • Ekonomi
  • İslam
  • İlçeler
  • Kilis Güncel
  • Analiz
  • Eğitim
  • Siyaset
  • Vefat
  • Spor
  • Bitki Rehberi
  • Güncel Haberler
  • Kültür & Sanat Teknoloji Sağlık Dünya Türkiye Videolar
  • Ara
SON DAKİKA:
09:53
Dolar - Euro - TL Kuru 9 Temmuz 2025
09:51
Altın Fiyatları 9 Temmuz 2025
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. Prof. Dr. Haydar Baş
  3. Kutsal topraklara ayak bastık
Yayınlanma: 22 Ekim 2012 - 03:00
Güncelleme: 09 Mayıs 2013 - 17:43

Kutsal topraklara ayak bastık

22 Ekim 2012 - 03:00
Güncelleme: 09 Mayıs 2013 - 17:43
Yorumlar
TAKİP ETTAKİP ET
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Prof. Dr. Haydar Baş
Prof. Dr. Haydar Baş

Milyonlarca hacı adayı ile beraber Mekke’deyiz. Mekke, Arafat Günü yaklaştıkça daha da kalabalıklaşıyor.
Hac ziyaretleri, Resul-i Ekrem’in yaşadığı, ashabının ayak bastığı ve bir kısmının halen yattığı mukaddes beldelerde geçmektedir.
Bu manada, Hac farizalarının yanında Uhud, Hendek, Sevr, Hira – Nur, Kuba ve Cennet’ül Baki bize Resulullah’ın yaşadığı yerleri görme imkânı vermektedir.
Türk Hava Yolları’nın tarifeli uçağında dağıtılan ve Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanmış “hac özel dergisi” bu kutsal mekânları tanıttığı gibi, hac farizalarının fazileti konusunda da hüccacı bilgilendirmekte.
Dergide yer alan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Sayın Mehmet Görmez’in yazısı bu derginin mecmuu şeklinde.
Sayın Görmez, Hac nasıl bir ibadettir sorusunu şöyle yanıtlamış:
“… Allah’ın beytini ziyaret beytin rabbine manen vasıl olmak, Allah Resulünün doğup büyüdüğü, tevhid mücadelesi verdiği kutsal topraklarda İslam’ın canlı tarihini yaşamaktır.
…Hac, kulun Allah’a verdiği en büyük sözdür. Allah’la yapılan bir ahitleşme, Allah’la varılan en büyük misaktır.”
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın verdiği eğitim çalışmaları ve seminerler neticesinde Türk hüccac artık sadece hac faraziyesinin kurallarını değil, Hac’cın faziletine de vakıf.
Bu noktada sayın bakan görmezi tebrik ediyoruz.
Kabe’nin yanında, dilleri, renkleri, ırkları birbirinden farklı milyonlarca hüccac ile beraberiz.  Bu muhteşem görüntü, Müslümanların her yıl gerçekleşen kongresi misali…
Ve bütün ibadetlerin özü olan zikir, hâkim olan unsur. Dilleri farklı hüccac, aynı manayı yaşayarak toplu halde “lebbeyk allahümme lebbeyk” sesleri ile dönerek zikrederler.       
Malumunuz, ibadetler Cenab-ı Hakk’a (cc) vuslatla neticelenecek arayışımızda vasıta ve vesilelerdir. Hac ibadeti de İslam’ın beş temel şartından biri olarak, sayısız sır ve hikmetleri ihtiva eden mali ve bedeni bir ibadettir.     
Alemde her şeyin mükemmel bir ahenk ile akışının küçük numunesi olan tavaf, insanın da bu fıtri akışa tabi olarak Cenab-ı Hakk’a vuslatla neticelenecek arayışını ifade etmektedir.
Hüccacın ilahi bir cazibe ile Kabe’nin etrafında dönmeleri, Allah’ın yeryüzündeki sağ eli olarak vasfedilen Hacer-i Esved’i selamlamaları, ona yüz sürüp öpmek istemeleri, taştan bir mekana teveccüh etmekten ziyade, o mekanda vuku bulan ilahi tecellilere mazhar olmak içindir.
Bu mananın tahakkuku için Allah’ın emri ile bir seyr-ü suluk işareti olarak Kabe inşa edilmiştir.
Tevhidi bilen, Allah’a mülaki olmayı seven, hidayet için gerçek rehberlere tabi olmanın önemini kavrayan mağfiret erbabı için Hac ibadetinde sayısız hikmetler vardır.
Hz. Aişe (ra)  şöyle rivayet etmiştir:
“Allah Resulü (sav), buyurdu ki: Beyt’i tavaf etmek, Safa ile Merve arasında sa’y etmek ve şeytanı taşlamak ancak Allah’ın şanını yüceltmek ve adını anmak için meşru kılınmıştır.” (Ebu Davud, no:1888)
Tamamı zikir olan Hac ibadetinde yer alan hikmetlerinden bazılarına işaret edersek: İhrama girmek ve bembeyaz ihrama bürünmek, ölümü hayal etmenin de ötesinde yaşamak manasındadır.
İnsan bir yandan ölüm muhakemesi yaparken diğer yandan Hac’da olduğunu ve geri dönebileceğini anlar. Artık Hac’dan sonra bir daha günahlara dönmeyeceğine kendi kendine söz verir. Yani ihram bir nevi ölümden dönme olayıdır.
Vakfe, Zilhecce’nin 9. günü öğleden sonra Arafat’ta yapılır. Arafat’ta Cebel-i Rahme denilen yerde kıbleye yönelerek yapılan duanın efdaliyetinden şüphe yoktur.
Şeytan taşlamak, riya, haset, kibir, gurur, iftira, dedikodu, fitne vs. şeytanın malıdır. Müminler şeytanı taşlarken, o sıfatları temsili olarak “bismillahi allahu ekber” diyerek sahibine atıyorlar. Taşlamayı yapan insan bu kötü hallerden kurtulmuş oluyor.
Kurban, Hac’cın menasiklerindendir.
Tavaf, Kabe’nin etrafındaki dönüş, geliş O’ndandır, gidiş O’nadır, gerçeğinin ifadesidir.
Sa’y etmek, fıtratlarda saklı olan arayışın ifadesidir. Her insanın aradığı rabbidir.
Hac ve cihad; Hac, cihad ruhunu, bilhassa mücadele ruhunu kuvvetlendirir.
Hac vazifeleri esnasında çeşitli sıkıntı ve meşakkatler bu ibadeti mücahede haline sokmuştur. Bu anlattığımız kısmının ötesinde Hac, ihlâs, niyet temizliği ve Cenab-ı Hakk’ın lütfüyle anlaşılabilir.
Ne mutlu Hakk’a çağrının müşahhas ve azametli göstergesi olan Hac’cı gereği gibi anlayıp idrak edenlere…

Bu yazı 786 defa okunmuştur.
  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • Büyük oyun -2 - 09 Temmuz 2025
  • Büyük oyun -1 - 08 Temmuz 2025
  • Kerbela'yı anlamak ve anmak - 07 Temmuz 2025
  • Şehitlerin efendisi İmam Hüseyin - 06 Temmuz 2025
  • İmam Hüseyin ve Kerbela vahşeti - 05 Temmuz 2025
  • İmam Hüseyin kimdir? - 04 Temmuz 2025
  • İftira, iftira yine iftira - 03 Temmuz 2025
  • Hüseyni mantığı kavrayabilmek - 02 Temmuz 2025
  • Bir varmış, bir yokmuş... - 01 Temmuz 2025
  • Atatürk'e sahip çıkmak - 30 Haziran 2025
  • Ayağa kalk Türkiye - 29 Haziran 2025
  • Şark Projesi'ni unutmayalım - 28 Haziran 2025
  • Terör meselesinin halli - 27 Haziran 2025
  • Tek çare - 26 Haziran 2025
  • Tarım kesimi iyi dinlesin - 25 Haziran 2025
  • Yine aynı iftira - 23 Haziran 2025
  • Anayasamıza ve AB'ye aykırı gidişat - 22 Haziran 2025
  • Hangi şartsız zafer? - 21 Haziran 2025
  • Kendimizi kandırmayalım - 20 Haziran 2025
  • Aklı olan - 19 Haziran 2025
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 99
Köşe Yazarları
Ah !! O eski Kilis Konakları 
Güner Özbalcı
Ah !! O eski Kilis Konakları 
Mehmet Beşe
Mehmet Beşe
DÜNYADA VE TÜRKİYE'DE GIDA SEKTÖRÜ
Doğruları söylemek… / Taner Tümerdirim
Misafir Kalem
Doğruları söylemek… / Taner Tümerdirim
Prof. Dr. Erdoğan Taşkın
Prof. Dr. Erdoğan Taşkın
Mühim Mevzu Marifetli Matris
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi
Emekliler Baş Tacıdır, Hakkı Teslim Edilmeli!
Alaaddin Özkar
Alaaddin Özkar
Bugün 10 Muharrem, Gelin Bugün Ağlayalım.
Mustafa Çobanoğlu
Mustafa Çobanoğlu
Fatıma Ana Ve Gerdanlığı
Kerbela hakkında bilinmesi gerekenler -10-
Uğur Kepekçi
Kerbela hakkında bilinmesi gerekenler -10-
Prof. Dr. Haydar Baş
Prof. Dr. Haydar Baş
Büyük oyun -2
Çok Okunan Haberler
Kürecik’ten İran’a: “Radarlar Kimi Gözetliyor?” sorusu artık ertelenemez!
Kürecik’ten İran’a: “Radarlar Kimi Gözetliyor?” sorusu artık...
"İsrail'in elinde 90- 100 tane nükleer silah var"
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş’tan Talat Paşa çıkışı
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş’tan Talat Paşa çıkışı
Ana Sayfa
Ekonomi
İslam
İlçeler
Kilis Güncel
Analiz
Eğitim
Siyaset
Vefat
Spor
Bitki Rehberi
Güncel Haberler
Kültür & Sanat
Teknoloji
Sağlık
Dünya
Türkiye
Videolar
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Vefatlar
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Anketler
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Analiz
  • Eğitim
  • Ekonomi
  • İlçeler
  • İslam
  • Kilis Güncel
  • Kültür & Sanat
  • Sağlık
  • Siyaset
  • Spor
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Vefatlar
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Anketler
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

kilispostasi.com Haber Portalı 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na %100 uygun olarak yayınlanmaktadır. Ajanslardan alınan haberlerin yeniden yayımı ve herhangi bir ortamda basılması, ilgili ajansların bu yöndeki politikasına bağlı olarak önceden yazılı izin gerektirir.