Dağ başında bir evim olsa da insanlardan uzak, basit bir hayat yaşasam diye düşündüğü anları olmuştur insanın . Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki böyle düşünen insanların sayısı gün geçtikce çoğalmaktadır. Etrafına bakınca sahte bakışlar, sahte gülüşler, sahte ilişkiler, o kadar çoğalmış ki kendini kalabalıklar arasında yalnız hissetmektedir; Yalnızlıktan boğulası geliyor adeta insanın Kalabalıklar arasında kendini yalnız hissetmek kadar acı ,acı olduğu kadar da tarifi imkansız bir şey var mı bilmiyorum .? Kendine yabancı, çevresine yabancı, meçhule giden bir yolcu misali Birileri Durun buralar çıkmaz sokak deyinceye kadar devam edecek, uçsuz bucaksız bir yolculuk
Hikaye edilir ki: Meczup bir zat, bir meclise girer. Bir anda kalp gözü açılıverir. Bir de ne görsün İçerisi hayvan suretine bürünmüş insanlarla dolu vaziyette. Kediler, Köpekler, Yılanlar, Sırtlanlar, Tilkiler, daha niceleri. Hemen dışarı çıkar. Dışarıda bıraktığı atını içeri getirir. İçeridekiler Meczubun yüzüne şaşkın şaşkın bakmaya başlarlar. Sonra da Bre adam utanmıyor musun , atını içeri almaya .? diye azarlarlar. Nereden bilebilirlerdi ki Meczubun onlara kalp gözü ile baktığını? Meczub, sessizce atını alır ve dışarı çıkar. Onlara anlatamazdı. Ne kendi halini, ne onların halini!Onlara Ben sizi karakter yapınıza göre görüyorum. Suretiniz her ne kadar insan gibi görünse de sizin her biriniz karakter (huy) olarak bir hayvana benziyorsunuz Kiminin kafasında bin bir türlü düşmanlık , yılana benzer. Kimisi türlü türlü kurnazlık peşinde tilkiye benzer. Daha niceleri, nelere benzer...
İşte insan bünyesindeki bu suret gönül uyuşmazlığı sebebiyledir kargaşa,yalnızlık ve neticesinde boğulma Bilge insan Porf. Dr.Haydar Baş İnanıyorum ki dünyadaki bütün problemler içerisinde problemin başlangıcını insanın kendisi teşkil etmektedir.
Çünkü insan iç dünyasında içerisinde bulunduğu toplumun gölgesini taşır.Bir toplumda gündeme gelen siyasi,toplumsal,ahlaki,hukuki problemler mevcut iyilikler,hastalıklar,toplumsal dayanışma,birbirini sayma ve koruma,gıybet,anarşi,kavga,barış ve huzur vs. hap insanın ruh hali ile doğrudan ilgili durumdadır Ve yine mükemmel tespitlerinden biri ile meselenin mihenk noktasına işaret ediyor.İnsan gönüldür gönül
Yüce Allah(cc) Tin suresinde Gerçekten biz insanı,en güzel bir biçimde yarattık.Sonra onu (yapması gerekenleri yapmamasından dolayı) aşağıların en aşağısına çevirdik.Ancak iman edip yararlı işler yapanlar müstesna! Onlar için bitip tükenmeyen bir ecir vardır.(4.5.6. ayetler) buyurmak suretiyle: Yaratılan insanın İnsan olabilmesi için mutlaka Salih amel kabilinden işler yapması gerektiği işaret edilmiştir.Her gördüğün ben-i ademi insan sanma !İnsan içinde; insan görünen nice hayvanlar vardır.! Sözü meseleye ışık tutması açısından çok manidar bir sözdür.
Yaratılış gerçeğinden uzaklaştıkça insan kendinden uzaklaştı. Kendinden kaçış insanı,kendine yabancılaştırdı. Merkezinde sadece Ben olan bir hüviyete büründü. Gördüğü duyduğu sadece Ben oldu. Her Ben olan sadece kendini gördüğü için, herkes kalabalıklar içerisinde yalnız kaldı; Kendi eştiği kuyusunda boğulur oldu. İnsanlar sancılı,karmaşık duygular içerisinde bağırıyor.Boğuluyorum İmdat Ama nafile! Duyuramazsın sesini! Sen sadece kendi kendini duyduğun gördüğün için, sende başkasını duyamadığın için, senin de duyulmaman mukadderdir.İnsanı çıldırtan bu yalnızlık kendini bilinceye kadar devam eder.İlim ilim bilmektir. İlim kendin bilmektir. Sen kendini bilmezsin.Bu nice kuru emektir.!
Eğer kendini bilirsen: Kendini bilmek seni öyle bir noktaya götürür ki ! İşte o zaman maksat hasıl olur!Hz. Peygamberin(sav) Kendini(nefsini) bilen Rabbini bilir! sırrına erersin.
Yani Rabbini bilirsin.Veysel Karani Hz. Ömere sorar
-Ya Ömer Allahı bilir misin? Hz. Ömer cevaben
- Evet
Veysel Karani Öyleyse başka bir şey bilmene gerek yok der ve yine sorar
-Ya Ömer Allah seni biliyor mu ? Hz. Ömer
-Evet
Veysel Karani Öyleyse seni kimsenin bilmesine gerek yok
İşte sen Rabbinden başka bir şey bilmek ve Rabbinden başka kimseye kendini bildirmek ihtiyacı hissetmediğin zaman O yalnızlık biter. Kalabalıklar içinde konumunu bilirsin!Boğulmaktan kurtulursun!...